KADININ KALEMİNDEN Yazdır Kaydet

Êzîdxan’ın direnen kadınları tarih yazıyor

Kadının Kaleminden
Kasım 15 / 2016


 
,
 
ROJBİN EKİN
 
Yüzünü güneşe dönüp ona ibadet eden inanışın kadınları, günlerdir DAİŞ çetelerine yönelik başlattıkları ‘Êzîdî Kadınlarının İntikam Hamlesi ile gündemde. Êzîdî Kadınlarının İntikam Hamlesi’ni yaptıkları basın açıklamasıyla duyurdu Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ). Êzîdxan’ın silahlanmış, kendisine güvenen ve intikam yeminleri eden bu genç kadınlarını izlerken, iki fotoğrafı bir araya getirdim. 
 
Êzîdîlerin başına gelen 74’üncü fermana, ‘çağın en acımasız fermanı’ dedik, ‘insanlığın öldüğü zaman aralığı’ dedik. Hatırladıkça tarifi imkansız bir acıyla sarsılırız ve 4 Ağustos 2014 yılından hafızamızda kalan kareler, katliamın unutulmaz bir fotoğrafı şimdi. Binlerce kadının DAİŞ çeteleri tarafından esir alınması, insanlığın utancı olarak daima hatırlayacağımız korkunç bir trajedi. Şengal ve Rojava arasında YPG ve YPJ savaşçılarının açtığı koridorda aç, susuz, yalın ayak vahşetten kaçtılar. Birçoğu güvenli bölgelere ulaşamadan, yolda yaşamını yitirdi. Ağustos sıcağında saatlerce yol yürümeye takati yetmeyen ihtiyarlar, açlığa ve susuzluğa yenik düşen küçücük bedenler… Kürdistan’ın Güney, Kuzey ve Rojava’sına, buralardan Avrupa’ya kadar dağılan Êzîdîler… 
 
DAİŞ vahşeti karşısında kendisini savunamamanın verdiği öfkeyle, ‘hawar’ çığlıklarını duyduk hep. 
 
Her yere DAİŞ vahşetinin onlara yaşattığı acıyla gittiler. Hala yaralılar. Geride koca bir geçmiş, tarih ve kutsal topraklarını bıraktılar. Bir de akıbetini bilmedikleri binlerce körpe genç kadın… Köle pazarlarına seks kölesi olarak çıkarılıp satıldılar, direnenler kafeslere koyup cayır cayır yakıldı ve tarif etmeye sözcük bulamadığımız zulmün binbir çeşidiyle karşı karşıya kaldılar.
 
Çok az bir kısmına değindiğim bu gerçek, katliamın fotoğrafı. Ama bir de bugün zulme karşı başkaldıran, silahlanan ve kendisini savunmayı öğrenen Êzîdxan’ın direnen kadınlarının fotoğrafı var. DAİŞ çeteleri saldırdığında Şengal dağlarının eteklerine sığındılar. Çaresizlikten ağlayan ve sadece ‘hawar’ diyerek çığlık atan fotoğrafı parçalayarak yaktı bu kadınlar. Şimdi hepimiz son iki yıl içerisinde kendisini savunmayı öğrenen ve gittikçe bir kadın ordusu haline gelen YJŞ’nin fotoğrafına bakıyoruz. Direniş ve mücadelede oldukça kararlı, iddialı ve cesur olan Êzîdxan’ın kadınları, büyük bir gururla, güvenle açıkladılar 12 Kasım’da DAİŞ çetelerine karşı başlattıkları yeni hamleyi. 
 
DAİŞ vahşetine intikamla karşılık vereceklerini ve hesap soracaklarını belirttiler sık sık açıklamalarında. Artık kimsenin kölesi, savaş ve katliam mağduru olmayacaklarını kararlılıkla belirttiler. DAİŞ işgali altında bulunan ve katliamın en yoğun yaşandığı köylere yönelik başlatılan hamlenin ilk aşamasını başarıyla tamamladıklarını dün duyurdular.
 
Êzîdxan’ın bilinçlenen, örgütlenen ve direnerek özgürleşen kadınlarının bu fotoğrafı, faşizmin, işgalin ve soykırımın nefesine oturuyor şimdi ve hepimize direnişle yaşamanın ne kadar onurlu ve anlamlı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bir de tarihe hep katliamlarla geçen Êzîdîlerin kaderini değiştirerek, direnişle var olan gerçeğini ve fotoğrafını da bırakıyorlar.