Kadınların yaralılara ulaşma çabası yine sonuçsuz kaldı
Kadının Kaleminden
Ceren Sözeri
Nusaybin’den Cizre’ye gitmek için Barış Nöbeti ile birlikte yola çıkan ailelerin önü gaz bombaları, tazyikli sularla kesildi. Barış için bir çaba daha sonuçsuz kaldı. Kadınlar “şu anda Cizre yanıyor ama yakında bu ateş hepimizi yakacak” diyor.
Yürüyüş öncesi yaralıların aileleri ile görüştük. “Hanımlar ağlamaz keşke adım Hanım olmasaydı ben her gün ağlıyorum” diyor Mehmet Yavuzel’in annesi Hanım Yavuzel. Çocuğuna ulaşmak için 15 gündür Nusaybin’de, sokaklarda kalmış, şimdi ailelerin yanında kalıyor. Nusaybin’den Cizre’ye yürümek için yola çıktı bir kez daha engellendi. Hanım, “yüzüme baksınlar, gözlerime baksınlar eğer cesaretleri varsa” diyor. “Cizre yanıyor, Botan yanıyor” diyen Hanım “Hepimiz yanacağız” diye ekliyor.
Cizre’ye gitmek suçsa suçu ben üstlenirim kardeşimi bıraksınlar” bu talep Sakine Şiray’ın ablası Taybet Çetinkaya ‘dan geliyor. Cizre’den Batman’a göç etmek zorunda kalan bir ailenin çocukları olan iki kadının babası çoban ve şu anda kızı için dağlarda ağlıyor. Anneleri ise yatalak hasta. Taybet, Sakine en son konuştuğumuzda sokağa çıkma yasağı kalkar kalkmaz geleceğini söylemişti, telefonların kesilme ihtimaline karşı “Sesimizi duyurun, herkesi ayağa kaldırın burada ölenler, yaralananlar var” dediğini de ekliyor.
Azadiya Welat gazetesi Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş’ın (19) annesi Meliha Aktaş ise oğlunun haber yapmak için gittiğini, koluna şarapnel parçası isabet etmesi nedeniyle yaralandığını söylüyor. Seslerini duyurmaya çalıştıklarını söyleyen Meliha “İzin versinler biz gidip alalım çocuklarımızı, bir insani koridor açın, bugüne kadar Suriye’den gelen herkes için açıldı. Devlet neden kendi vatandaşlarını korumuyor? “diye soruyor.
Yukarıda okuduğunuz röportajları JINHA muhabiri Zehra Doğan olmasa yapamazdım. Haber Nöbeti için geldiğimiz Diyarbakır’dan Cizre’deki yaralılara ulaşma çabası ile ilgili haber yapmak üzere Mardin’e geçtik. Son günümüzde Nusaybin Mittani Kültür Merkezi’nde Zehra ile buluştuk. Beni hem yönlendirdi hem de annelerle konuşmamı sağladı. Bunca yıl birlikte yaşamamıza rağmen maalesef o annelerin acısını dinleyecek, yazacak kadar Kürtçe bilmiyorum. JINHA tüm Haber Nöbeti ekibinin en çok konuştuğu ve hayranlık duyduğu haber ajansıydı. Kadınların mücadelesi, dayanışmasının ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi.