Rojbin Ekin/JINHA
 
Dünya kadınları özgürlük ve mücadele kararlılıklarını 8 Mart günü kıta kıta gerçekleştirmiş oldukları eylemlerle tüm insanlığa duyuruyor.  8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilen ve tüm devrimci, mücadeleci, özgürlük arayışı içerisinde olan kadınların erkek egemenliğine karşı mücadele ve direniş anlamı yükleyerek karşılamış oldukları 8 Mart, önümüzdeki yüzyıl boyunca da kadınların insanlığı daha güzel ve yaşanılır bir dünyaya çekmek için mücadele, örgütlenme yüzyılı yapacağı şimdiden görülüyor.  
 
Dünya kadınlarının ortak bir mücadele zemini yaratmaları, buluşmaları ve kadın eksenli mücadelelerini yükseltmeleri adım adım gelişiyor. Şarkılarla, danslarla, yürüyüşlerle daha da renkli hale getirilen bu bulaşma ortak karar ve eylem mekanizmalarının da oluşmasıyla gerici erkek egemenlikli zihniyet ve yapılanmalar karşısında daha çok dikkate alınan ve erkeğin bin yıllardır tahakkümü ve hükümranlığıyla oluşan sistemin de rengini değiştirecektir. Daha adil, eşit ve özgür bir yaşam inşa etmeye başlanacaktır. 
 
Dünya kadınlarının buluşmasıyla ortaya çıkan en dikkat çekici ve güzel renklerden biri de Kürt kadınlarının rengi. Bu renk tüm kadınları sarmalayan ve güzel bir sıcaklık duygusu veren, içine çeken direnişin kendisidir. Tarihten bugüne kadar henüz yazılmamış olsa da Kürt kadınlarının bir efsane haline gelen mücadeleci duruşları kulaktan kulağa böyle yayıldı. Kürt'ün erkeği de, Kürt'ün düşmanı da böyle bilir Kürt kadınlarını. Faşizme karşı direnen Besê, Zarife, Hafsa Xan Nakip, Leyla Kasım ve en son Arîn Mîrkan ve diğer ardıllarına kadar böyle bilindi, böyle tanındı Kürt kadınları. Erkek faşizminin vahşi gerçeğine karşı direnişi yol bilen Kürt kadınları, bugün Kürdistan'ın dört parçasında siyasal, sosyal, diplomatik ve askeri alanda etkin bir pozisyonda. Zulüm vursa da o diz çökmemeyi, boyun eğmemeyi direnişin en güzel tutumu olarak sergiliyor. Zulüm ve katliam gerçekleştiren faşizmi bile utandırıyor bu onurlu duruşu karşısında. 
 
Kuzey ve Rojava Kürdistan'ında yükselen Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesi Güney Kürdistanlı kızkardeşlerini de yanına alarak ulusal birliği oluşturmanın, kadının bütünleşen, birleşen ortak mücadelesiyle oluşacağı mesajını veriyorlar. İşte bugün hem direniş hem de ulusal birlik ve mücadele mesajı vermek için Güney Kürdistanlı kadınlar son üç yıldır DAİŞ çetelerine karşı Kerkük'te direniş mevzilerinde bulunan kızkardeşleriyle, YJA Star gerillalarıyla birlikte bir kez daha direniş ve mücadele birliğini haykıracak. 1 Mart'ta başlayıp ve 8 Mart'a kadar devam edecek eylem ve etkinliklerde Güney Kürdistanlı kadınlar Rojava ve Kuzey Kürdistan'da direnmeyi seçen kızkardeşleriyle dayanışma içerisinde olacak. Onların oluşturmuş olduğu mücadele saflarını kendilerini de katarak daha da güçlendirmeyi ifade edecekler. 
Bir de Rojava ve Kuzey Kürdistan'da olduğu gibi Güney Kürdistan'da da Kürt kadınlarının tercihini neyden yana yaptıklarının mesajını da içeriyor bu buluşma ve ortak açıklama. DAİŞ çetelerinin Federal Kürdistan Bölgesinin Şengal kentinde Êzidî Kürt kadınlarına yaptıklarını unutmadıklarını, unutmayacaklarını ve bunun hesabının misliyle DAİŞ'ten ve DAİŞ gericiliğiyle ortaklaşan, onların yöntemleriyle Kürt halkına ve kadınlarına saldıranlardan sorulacağını haykıracaklar. YJA Star gerilla güçleriyle birlikte böyle bir 8 Mart startı vermeleri böyle bir anlama sahip. 
 
Yüzyıllardır aralarına çizilen suni, anlamsız sınırları yürek ve mücadele gücüyle aşarak Kürt kadınları çok renkli ve anlamlı bir buluşmayı sağlayacak. Sur'da, Cizre'de, Silopi'de, Hezex'te, Kobanê'de, Afrin'de, yükselen direniş ve mücadele seslerine Süleymaniye'den, Şengal'den, Hewler ve Kerkük'ten, Enfal şehri Halepçe'den ses verecekler. Gericiliği ve faşizmi sarsacak olan bir direniş çığlığı olarak yükselecek bu buluşmaları. Sonra da kıtalara ulaşacak ve tüm dünya kadınları bu direniş çığlığına ses vererek, erkek faşizmini susturacak, etkisiz hale getirecek. İşte böyle güzel ve anlamlı bir mesaj içerecek bu buluşma.
 
(mg)