PORTRELER Yazdır Kaydet

Yol arkadaşının adıyla ölümsüzleşen Axin Öncel

Portreler
Ekim 02 / 2016



 
Bêrîtan Elyakut/JINHA
 
AMED - Arkadaşı Leyla ile birlikte özgürlük yolculuğuna çıkan Axin Öncel, kadın mücadelesini yaşamı boyunca en ön saflarda yürüttü. Yol arkadaşı Leyla'nın ismini alan Axin Heseke'ye yönelik saldırılarda yaşamını yitirdi. Axin'in cenazesini ailesi hala teslim alamazken, annesine şunu vasiyet etti: "Geldiğimde 3 defa zılgıt çererek uğurla beni."
 
Suriye rejim güçlerinin Heseke'ye saldırması sonucu 20 Ağustos'ta  yaşamını yitiren YPJ'li Axin Öncel (Leyla Rızgar), genç yaşına mücadele dolu bir yaşamı sığdırdı. 29 Ocak 1996 tarihinde Diyarbakır'da dünyaya gelen YPJ'li Axin'in adı kimlikte adında buluna 'X' harfinin yasaklı olması nedeniyle 'Ağin' diye yazılır. Bunun üzerine Kürt kimliğinde daha çok yoğunlaşmaya başlayan Axin, ortaokul 3'üncü sınıfı bitirirken karnesinde yazan Ağin ismine 'X' harfini koyarak 'benim adım Axin'dir. Yumuşak Ğ ile yazılmaz' diyerek tepkisini ortaya koyar. Sisteme olan öfkesi nedeniyle okulu başarıyla da bitirse Axin üniversite sınavlarına girmeden 24 Nisan 2014 tarihinde PKK'ye katılır. Uzun süre gençlik çalışmalarında yer alan Axin en yakın arkadaşı olan Leyla ile PKK'ye katılır. Leyla orada Axin ismini kullanırken, Axin de Leyla adını alır ve böylece her an yan yana olurlar. DAİŞ saldırıları karşısında sessiz kalamayan Axin ardından Kobanê'de YPJ saflarında yerini alır. Çevresi tarafından çok sevilen Axin genç yaşına mücadele dolu bir yaşamı sığdırır.  
 
'Öfkesini ve sevincini Surlarla paylaşırdı'
 
1993 yılında köyleri yakılır ve ailesine koruculuk baskısı yapılır ancak ailesi asla kabul etmeyerek Diyarbakır'a göç eder. Ailesinin yaşadığı göç hikayesini de öğrenen Axin devletin soğuk yüzüne karşı mücadeleyi seçer. Axin'in öfkesini, sevincini ve hüznünü Diyarbakır Surlarıyla paylaştığının altını çizen annesi Hüsnügül Öncel,  Axin'in evden ayrılmadan bir gün önce Keçi Burcu'na giderek o anı ölümsüzleştirdiğini ve kendilerine anı olarak bıraktığını belirtti. Axin'in çocukken de sorgulayıcı olduğunu ifade eden Hüsnügül, "Axin'im sürekli sorular sorardı. Mantıklı bir cevap vermediğinde ise gider kendisi araştırır ve karşımıza geçer öyle değil, böyle derdi. Kızım haksızlıklara karşı hep bir mücadele içerisinde oldu. En büyük öfkesi Kürt halkına yapılan eziyetler ve dilinin yok sayılmasınaydı. Axin'in bir gün gideceğini biliyordum ama bir anda gidişi beni şaşırttı" dedi. 
 
Axin'e sürekli olarak yaptığı çalışmalardan kaynaklı "Senin yaşın daha küçük yapma" dediğini kaydeden Hüsnügül, Axin'in kendisine "Ben yaş olarak küçük olabilirim ancak beyin olarak ben kendimi büyüttüm" dediğini anlattı. 
 
'Benim annem yüreği yanan tüm annelerdir'
 
Liseyi bitirdikten sonra devlet güçlerinin sürekli olarak Axin'i gözetlediğini söyleyen Hüsnügül, karakoldan arandıklarını ve kendilerine 'kızınıza sahip çıkın gittiği yol yol değil. Yakında PKK'ye katılır" denildiğini ve bunun üzerine polislere tepki gösterdiğini belirtti. Hüsnügül, "Polislerin baskısının farkına vardıktan sonra Axinim Sur'lara gidip öfkesini paylaştı ve ertesi gün evden ayrıldı. Arkasında bir mektup bırakmıştı. Mektupta öfkesinin nedenini de anladık. Axin mektupta, Erdoğan'ın 'Herkes 3 çocuk doğuracak' söylemini ele almıştı. 'Erdoğan kaç çocuk doğuracağımıza bile karar veriyor. Her Kürt ailesinden 1 çocuk PKK safına katılmalıdır. Bizden de ben bu mücadeleye güç katacağım. Sizleri çok seviyorum ve benim annem tüm yüreği yanan analardır. Yüreklerine su serpmek için bende bu onurlu yolu seçiyorum' demişti" diye belirtti.
 
'Kızım geldiğinde 3 kez zılgıt çekeceğim'
 
Axin'in Rojava'ya geçtikten sonra kendisini aradığını dile getiren Hüsnügül, Axin'le konuştuğu sırada sesinin titrediğini ve bunun üzerine Axin'in kendisine "Sakın ağlama yoksa bir daha aramam" dediğini söyledi. Telefon görüşmelerini anlatan anne Hüsnügül sözlerine şöyle devam etti: "Biz telefonla konuşurken hem kızım bana moral veriyordu hem de ben ona moral veriyordum. Bana bir gün 'Anne ben şehit düşersem sakın düşmanı sevindirip ağlama. Benimle gurur duy ya da duymayın demeyeceğim ama senden tek isteğimdir. Bir diğer isteğim ise cenazemin Yeniköy Mezarlığı'na getirilip şehit arkadaşlarımın yanına defnedildiği sırada 3 kez zılgıt çekmen yönündedir' dedi. Kızımın cenazesini hala alamadık ama onu aldığım gün ağlamayacağım. Dimdik durup düşmanı kahredeceğim ve gözlerinin içine bakarak 3 kez zılgıt sözümü yerine getireceğim. Kızımla gurur duyuyorum ve verdiği mücadele ışığında başımız diktir" diye konuştu.
 
'YGS'de yüksek puan almasına rağmen katılım yaptı'
 
Axin'in ablası Berivan Öncel de kardeşini şu sözlerle anlattı: "Axin sürekli olarak üniversiteyi kazanmadan katılım yapamayacağını söylüyordu. Nedenini ise kimsenin arkasından 'Bak sorunları vardı ya da okulu kazanamadı diye katıldı' demesini istememesine bağlıyordu. Ancak devlet sürekli olarak kendisini rahatsız edince YGS sınavında yüksek puan almasına rağmen LYS'ye girmeden gitmek zorunda kaldı. Axin hiçbir şeyden korkmuyordu ve çok cesaretliydi. Eylemlerde sürekli olarak en önde olurdu ve ses telleri ağarıncaya kadar slogan atardı. Axin Rojava'ya gittiğinde bizi aradı ve hiç pişman olmadığını ve üzülmediğini söyledi. Axin orada çok mutluydu ve gülüşüne yansıyordu. Kardeşimle gurur duyuyorum." 
 
(zyt/gc)