'Sessizlerin sesi' Mercedes Sosa ve 'Teşekkürler Hayat'
Portreler
JINHA
HABER MERKEZİ - Şevkatli ve tok sesiyle bir kadın göçtü, tam 7 yıl önce Ekim ayında bu dünyadan ve biz onu bir devrimcinin son sözlerinin ezgileri dönüşmüş hali 'Gracias a la Vida (Teşekkürler Hayat) ile tanıdık. Emek, devrim, mücadele ve kadın gerillalar için söylediği şarkılarla hayranlarının 'Sessizleri sesi' diye adlandırdığı Mercesedes, dünyaca tanınmasına rağmen şöhreti değil topraklarının kokusu ve tınısına sadık kaldı.
Hakkında yazılan bir yazıda "Teşekkürler Hayat, bize Mercedes Sosa'yı tanıma fırsatı verdiğin için…" diyor. Mercedes Sosa, Latin Amerika'nın yoksulluğunun, adaletsizliğini ve 'arka bahçe' olmayı kabul etmeyen devrimcilerinin sömürgeciliğe karşı verdiği mücadelesinin anlatıcısıydı. Şevkatli ve tok sesinin eşsizliğinden midir yoksa sahnedeki güçlü duruşundan mı bilinmez, hayranları tarafından "Sessizlerin sesi" olarak adlandırıldı.
9 Temmuz 1935'de San Miguel Tucuman'da dünyaya gelen,1959 yılında ilk albümünü kaydeden ve 40'ın üzerinde albüme imza atan Mercedes, çokça tanınmış batılı sanatçılarla müziğini paylaşmasına ve dünyaca tanınmasına rağmen, hiçbir zaman sırtını kendi topraklarına dönmedi. Hayatında en önemli şeyin topraklarının tınısı olduğunu söylüyordu ve bu uğurda mücadele etti.
Mercedes bir akımın öncülerindendi. Yaşadığı topraklar Latin Amerika'da 'Yeni Şarkı' akımı 1960'larda başlamıştı. 1960'larda Şili'de ortaya çıkan ve "Yeni Şarkı" anlamına gelen Nueva Canción akımının Arjantin durağıydı Mercedes Sosa. Folk şarkılarını yeniden yorumlarken, şarkı sözleriyle, sanatçı duruşlarıyla hep politik çizgilerini korudular "Yeni Şarkı"cılar.
Mercedes Sosa da bu akım içerisinde, kendi topraklarının müziklerine kendi eşsiz yorumuyla yeniden ses verdi. Latin Amerikalı olması onun gerçekten de ilk önce telaffuz edilmesi gereken kimliğiydi. Askeri cunta döneminde, 1979 tarihli bir konserinde, gözaltına alındı ve şarkı söylemesi yasaklandı. Bu süre boyunca Avrupa'da yaşadı ve ancak 1982 tarihinde kendi topraklarına dönüp şarkılarını söylemeye devam edebildi.
2000 yılında Latin Grammy ödülü alarak ödüllerine bir yenisini daha ekleyen Mercedes Sosa, "Ödüller şarkı söylediğim için değil düşündüğüm için de verildi. İnsanları ve adaletsizlikleri düşünüyorum. Düşünüyorum da, düşünmeseydim kaderim böyle olmazdı..." diyor.
Güçlü bir kadın vokalist olmasının yanında, kadınlar için de şarkılar yazıp söyledi Mercedes Sosa. Emansipasyon savaşları sırasında Manuela Padreza adlı bir kadın lidere adadığı "Manuela la tucumana", yine bir kadın gerilla için yazdığı "Juana Azurduy" adlı parçaları bunlardan bazılarıydı.
Mercedes Sosa 4 Ekim 2009'da Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te 74 yaşında yaşama veda etti.
Onun diline en çok yakışan Şili'li kadın şarkıcı Violetta Parra'nın "Gracias a la Vida" adlı şarkısıyla tanıdık. Bir devrimcinin faşizme karşı söylediği son sözleri anlatan şarkının sözleri de Mercedes'in hayatının özeti gibi.
"...
teşekkürler hayat, bütün verdiklerin için
bana gülüşü ve gözyaşını verdin
böylece şarkımı oluşturan iki temel öğeyi
mutluluğu ve acıyı ifade edebilirim
ve sizin şarkılarınızı, ki benim şarkılarıma benzerler
ve herkesin şarkısını, ki aynı zamanda benimdirler."
(fk)