PORTRELER Yazdır Kaydet

Sarya 'nın hayalleri özgürlüğe kanatlandı

Portreler
Kasım 15 / 2016


 
 

 
 
JINHA
 
İSTANBUL - Sarya'nın hayallerini yükleyerek yönünü çevirdiği dağlarda ölümsüzleşen Nursel İnce (Sarya)'yi anlatan ablası Yüksel İnce,  "Çok inatçı bir karakteri vardı, her şeyden önce kafaya koyduğu bir şeyi muhakkak yapardı. Çocukken oynadığımız her oyunda liderlik özelliği vardı. Mahalledeki çocuklar ile oyunlar ve yarışmalar düzenlerdik, o yarışmaların lideri ve kazananı hep Nursel olurdu" diyor.
 
Yolculuk etme duygusu heyecan vericidir. Kurgulanmış bir biçimde süre giderken tüm soluk alış verişler, kendi kurgusunu yaşamak için yola çıkabilenler hep hayranlık uyandırır. Hele de yola düşen dişi kuşlar olunca, rüzgara karşı kanat çırpanlara katılınca, kendilerinden ötesinin rotasıdır artık çizdikleri. Güzeldi gülüşü, özgürlük düşü düştü akılına, düşlerinin peşinden gitti, kanat çırparak ölümsüzleşti. “Patlayan ışıldak, ışıl ışıl değil ölüm saçan her ışıldak! Dön de arkana bak ölüm eğirtiyor, kıpırdama!” Özgürlüğü beyaz bir elbisesi ve kafesinden çıkıp dans ederek anlatmış bir kadın Sarya...
 
Gazete de çalışsa da sanattan bağını koparmaz
 
15 Şubat 1975 yılında Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Carcı köyünde doğan Nursel İnce (Sarya), 1978’de babasının tayini üzerine önce Burdur’a ardından da 1988'de İstanbul'a göç eder. İlkokulu ve ortaokulu Burdur’da, liseyi İstanbul’da okuyan Nursel, 1992 sonlarında Mezopotamya Kültür Merkezinde (MKM) folklor birimine katılır. 1994-1995 yıllarında bombalanan Özgür Ülke gazetesinin kültür sanat sayfasında çalışmaya başlayan Nursel, gazetenin yanı sıra sanattan bağını koparmaz. Nursel, KAYDER'de 1995'de  Govenda Hilo (Kartalların Dansı) 'Sarya' karakterini oynar. 1995 yılında Kürt özgürlük mücadelesine katılan Nursel, 1997 yılında yaşamını yitirir.
 
'Nursel Sarya'yı yaşama geçirdi'
 
Kardeşi Yüksel İnce ablasından söz ederken, Nursel'in Sarya'yı yaşama geçirdiğini söylüyor. Yüksel, "O oyundan aldı adını da. Kürtçe bir oyun içerisinde yer alacağı için çok heyecanlıydı. Ancak yer edindiği oyunun dilini bilmiyor gerçi bilmesine de gerek yok; Sarya zaten dilsiz bir karakter. Bedeni, dansı ile kendini ifade edebilen bir karakter olacağı için kabul etmişti. Çok beğenilmesine rağmen fazla sergilenilemedi. Sarya'nın gidişinden sonra çok ses getirdi" diye belirtiyor.
 
'Liderlik özelliği vardı'
 
Yüksel'in oyun arkadaşım dediği Nursel'in tüm hayatında yer aldığını kardeşten öte arkadaş olduğunu söyleyen Yüksel, sözlerine şöyle devam ediyor: "Güzel bir çocukluk geçirdik. Biz küçükken hem kardeş hem de oyun arkadaşıydık. Beraber zaman geçirir, oynar, koşar ve uyurduk. 5 kardeş olduğumuz için yatağımızı paylaşırdık. Kardeşler içerisinde farklılığı vardı, çok inatçı bir karakteri vardı, her şeyden önce kafaya koyduğu bir şeyi muhakkak yapardı. Babamın, annemin karşı çıkışları olsa bile onun karşısında dururdu. Çocukken oynadığımız her oyunda liderlik özelliği vardı. Mahallede ki çocuklar ile oyunlar ve yarışmalar düzenlerdik, o yarışmaların lideri ve kazananı hep Nursel olurdu. Bir tarafı da korumacıydı her seferinde abla olduğunu hatırlatırdı."
 
'Güney'deki Kürtler için kampanya başlatmıştı'
 
Nursel'in eğitim hayatında da arkadaşlıklarında da çok seçici ve başarılı olduğunu söyleyen Yüksel, Kürt kimliğinden uzak büyümesine rağmen Nursel'in lise çağlarında eylemsellik ve direniş saflarında çabuk yer aldığını kaydederek, "Nursel lise dönemlerinde artık politik çevreyle tanışmış oldu. O dönem yaşanan bir iki olay var onları hiç unutmam. Körfez savaşı sırasında Güney'deki Kürtler Türkiye sınırına geliyorlardı, o dönem Nursel okulda savaştan çıkanlar için kıyafet kampanyası başlatıyor ve o dönem politikanın bu kadar rahat olmadığı, baskıların yoğun olduğu insanların söylemlerini çok rahat ifade edemedikleri bir dönemde bunu yapmıştı" ifadelerinde bulunuyor.
 
'Nursel'in getirdiği kitapları okurdum'
 
Nursel'in şiire çok önem verdiğini okula ilk başladığında Nazım Hikmet'in kitabını okula götürdüğünü ve okul müdürüne şikayetler gittiğini ancak yönetime karşı gelerek kitaplarını okula götürmeye okumaya devam ettiğini ifade eden Yüksel, "Baskılar gelmeye başlıyor tabi ama bunların hiç birinin altında kalmayıp kendini savunuyor. Yeni Türkü'yü dinlemeyi çok severdi, Metin Kemal'in ilk kasetlerini ben onun sayesinde dinledim. Okuduğum ilk kitaplar, romanlar ve şiirler Nursel'in getirdikleridir" şeklinde belirtiyor.