Ağız dolusu gülüşüyle yaşam veren basın komutanı; Gurbetelli Ersöz (2)
Portreler
'O benim yoldaşımdı, arkadaşımdı, sırdaşımdı…'
Filiz Zeyrek/JINHA
HABER MERKEZİ - "O benim yoldaşımdı, arkadaşımdı, sırdaşımdı' sözleriyle kızı Gurbetelli Ersöz'ü anlatan Fatma Ersöz, kızının cesur ve başarılı bir kişiliğe sahip olduğunu belirtti. Halk olarak çok büyük acılar çektiklerini söyleyen Fatma ana, savaşın acıdan başka kimseye bir şey kazandırmayacağını söyleyerek, artık barışın gelmesini istediğini dile getirdi.
Kadını yok sayan sömürgeci sisteme karşı mücadeleci, direngen, dik başlı ve cesur kadın kimliğinin yeniden yaratılmasına ön ayak olan Gurbetelli Ersöz, eril zihniyetin kirliliği karşısında dimdik duruşuyla kadınlara aydınlık bir çizgi çizip, birçok ilke imza attı. Tanrıçalaşan mücadelesini dağlarda devam ettiren Gurbetelli, 1997 yılında Federe Kürdistan Bölgesi'nde yaşanan bir çatışmada yaşamını yitirdi. Gurbetelli'yi anlatan annesi Fatma Ersöz (71), "Gurbetim sonbaharda dünyaya geldi o sıralar babası Almanya'daydı. Amcası adını Perihan koymak istiyordu ancak babası arayıp isminin Gurbetelli olmasını istedi ve bizde adını öyle koyduk" dedi.
'O benim yoldaşımdı'
Gurbetelli'nin çok güzel bir çocukluk geçirdiğini söyleyen anne Fatma, "Gurbetelli okulda çok başarılı bir çocuktu. Öğretmenleri hep onu taktir ediyorlardı. İlkokulu başarılı bir şekilde bitirdi. Babası Almanya'da olduğu için çocukların daha iyi okumaları için bizim Bingöl'e taşınmamızı istedi. Sonra amcamın kızı 'Bingöl'e gideceğine Adana'ya gel' dedi. Bizde Adana'ya gittik ve Gurbetelli eğitimine burada devam etti. Gurbetelli sınavlara girdi ve Kars Kimya Üniversitesi'ni kazandı. Babası onu göndermedi. Ardından girdiği bir sınavda ise Balcalı Üniversitesi Kimya Bölümü'nü kazandı. Bir gün yanıma gelerek İzmir'e gideceğini söyledi ve gitti bir daha gelmedi. Gittiğinde çok üzüldüm çünkü o benim yoldaşımdı, arkadaşımdı, sırdaşımdı" ifadelerinde bulundu.
'Yavruma 14 gün işkence etmişlerdi'
Gittikten 3 ay sonra Gurbetelli'nin gözaltına alındığını belirten Fatma ana, "Mersin'de yakalamışlar kızımı. Gözaltındayken Gurbetelli'yi görmeye gittim, tam 14 gün işkence etmişlerdi. Gözaltındayken hiç konuşmamış bir şey dememiş. Sabahı mahkemeye çıkardılar. Beni onu öyle işkence edilmiş halde gördüğümde içim parçalandı ama hiç ağlamadım. O gece Mersin'de kaldım ve sabah mahkemeye gittik. Kızımı, yavrumu cezaevine attılar. Sonra Mersin'den Malatya'ya sürgün ettiler. Elbise ve yiyecek gönderdik. Görüşe giden oğluma da işkence etmişlerdi ve ablası ile görüştürmemişlerdi. Gurbetelli iki yıl sonra cezaevinden çıktı" diye anlattı.
'Hiç Türkçe konuşmazdı'
Çok sevdiği kızı Gurbetelli'yi anlatmaya devam eden Fatma ana sözlerine şöyle devam etti: "O gitti zaten benim hayatımda gitti. Ama fakirlikle büyüdü fakirlikle okudu güzel kızım. Bende o da çektik. Gece yarısına kadar yatmazdım. Ben okumamıştım çocuklarım okusun istiyordum. Gurbetelli biz bir yere giderken benle zazaca konuşurdu hiç Türkçe konuşmazdı. Her derdimin ortağıydı. O benim her şeyimdir. Ben onu çok seviyordum, kardeşleri de çok seviyordu, babası da herkes de onu çok seviyordu. Mesela köyde biz beraber pestil yapardık, pekmez yapardık, tarlaya giderdik, burada beraber her yere giderdik. Evin işini beraber yapardık. Her işi becerirdi çok hamaratlıydı."
'Kızım cesur ve akıllıydı'
Kızı Gurbetelli'den bahsederken hiçbir detayı kaçırmamaya gayret eden Fatma ana, "Kızı cesur ve akıllıydı. Herşeyi bilen becerikli biriydi. Gurbetelli beni çok arıyordu beni hiç unutmuyordu. Kitap yazmış bendem bahsetmiş. Biz beraber çok arkadaşlık yaptık ama kimse bilmiyordu. Babası bana şiddet uyguladığında hep benim tarafımı tutardı. Gurbetelli gittiğinde bana gideceğini söylemedi. Sonra abisini aramış demiş 'ben gidiyorum' diye. Sonra Orhanım da Gurbetellim de şehit düştü" dedi.
'Biz acı çektik başkaları çekmesin'
Kızının ve oğlunun ardından çok acı çektiğini ve hiçbir annenin acı çekmesini istemediğini kaydeden Fatma ana son olarak şunları belirtti: "Kürdüz diye bizden nefret ediyorlar. Ben bunu kabul etmiyorum. Eskiden dedelerimiz, babalarımız hep işkence gördüler, hep hakaretlere maruz kaldılar. Artık Kürt halkı acı çekmesin barış olsun. Şimdi yine Kürtlere saldırıyorlar. Bitsin artık bu ölümler, bitsin artık bu zulümler. Savaş kime neyi kazandıracak acıdan başka. Barış ve kardeşlik içinde yaşasın insanlar. Biz acı çektik başkaları çekmesin." BİTTİ
(mg)