Hülya Okalin - Nişmiye Güler / JINHA
 
WAN - Güler yüzü ve bulunduğu yere şenlik getiren coşkusu ile tanınan Eylem Atsak (Delila Zerdeşt), Eylül ayında Beytüşebab'ta yaşamını yitirdiğinde geriye gülen gözler ve büyük bir miras bıraktı. Annesi Delila'yı anlatırken, "Gülmeyi Newroz Bayramı'nı birde Abdullah Öcalan'ı" diyor. 
 
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde 24 Eylül günü askerlerle ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren YJA Star gerillası Eylem Atsak (Delila Zerdeşt), 1987 yılında Van'ın Çaldıran ilçesine bağlı Yuvacık Köyü'nde dünyaya geldi. Hayatını köyün doğal koşullarında yaşayarak devam ettiren Eylem, 2008 yılının bahar ayında hayallerinde yaşattığı dağ hayatını PKK saflarına katılarak gerçekleştirdi. Eylem'in hayat mücadelesini anlatan annesi Şazime Atsak, kızının çevresindekiler için mutluluk kaynağı olduğunu söyledi. Evde Eylem'in elinden geldiğince her işin ucunda tuttuğunu kaydeden Şazime,  "Eylem, akrabalarını ve arkadaşlarını çok severdi. Çevresindekileri kırmamak için elinden geleni yapardı. Hiçbir zaman birilerine kin ve nefret beslemezdi. Büyüklerle büyük, küçüklerle küçük olurdu. Herkese ayrı ayrı değer verirdi. Ama yüreğinde gerilla ve Abdullah Öcalan sevdası ayrı bir yer tutardı" diye konuştu. 
 
'Kadın mücadelesini anlatırdı'
 
Eylem'in evde hep kadın mücadelesini anlattığını belirten Şazime, kızının ailedeki kadınlara erkeklerin zulmüne karşı boyun eğmemeleri gerektiği inandığını belirtti. Eylem'in Newroz kutlamalarını çok sevdiğini söyleyen Şazime, "Kuzenleri bir newrozdan sonra PKK'ye katılım yaptılar. O dönem kendisi de gitmediği için çok üzülüyordu. Onların izinden gitmek istiyordu. 'Ömrümün bir saat dahi kaldığını bile bilsem,  o bir saat içinde olsa gider yaşar ölürüm' diyordu.  Buradaki yaşamın yalan olduğunu söylerdi bizlere. 2008 yılında Hakkari'de yasaklanan newroz protestolarında polisin kameralar karşısında kolunu kırdığı Cüneyt Ertuş'un görüntüsünden çok etkilendi. Onun intikamının alınması gerektiğini düşündüğü için Eylem PKK'ye katıldı" ifadelerini kullandı. 
 
'Kızımın ölümünden dolayı başımız dik'
 
Kızının hayallerinde her zaman dağa gitmek olduğunu ifade eden Şazime,Eylem'in ezilen halkların mücadelesini devam ettirmek için PKK'de yer aldığını söyledi. Şazime, Eylem'in evden çıktığı gün kendilerini ölüm haberine hazırladıklarını belirterek, "Kızım giderken kefenini yanına alıp gitmişti. Her şeye hazırlamıştık kendimizi zaten. Televizyon izlerken şehadet haberini aldım. Bir gün bu haberi alacağımızı biliyorduk. Ya televizyondan görecektik zaten yada birileri  bize bu haberi verecekti. Kızımın ölümünden dolayı başımız dik ve her zaman onunla gurur duyacağım" dedi. 
 
'Hiçbir annenin gözyaşı dökülmesin'
 
Gerilla ve asker ailelerinin birlik olma zamanlarının geldiğini vurgulayan Şazime, barışın birlik ve beraberlik ile gelebileceğine işaret etti. Ölümlerin yaşanmasını istemediğinin altını çizen Şazime, "Biz bütün anneler acılarımızı biliyor ve birbirimizi anlıyoruz. Bu saatten sonra hiçbir annenin göz yaşı dökülsün istemiyoruz. Bizden aldıkları haklarımızı geri istiyoruz sadece. Çocuklarımız da bizlere yapılan bu haksızlıklara ve zulme baş kaldırmak için canlarını feda ettiler. Bize yapılan zulümlere rağmen yine de barış isteğimizi yineliyoruz" sözlerini kullandı.   
 
'O gün gözlerinden mutluluk okunuyordu'
 
Eylem ile güzel bir dostluğu olduğunu belirten abisinin eşi Mizgin Atsak ise fedakar bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi. Eylem'in gittiği günü anlatan Mizgin, "Gideceği gün bana 'Van'a gideceğim' demişti. Farklı bir şekilde vedalaştı bizlerle.  O gün gözlerinden mutluluk okunuyordu.  Her zaman bizlere dağ hayatının güzelliklerini anlatırdı. Kadınların hep en önde olması gerektiğini söylerdi ve en önde oldu" diye konuştu.
 
(dc/fk)