PORTRELER Yazdır Kaydet

Türkülerle baharı getirmek için ölümsüzleşen Ayşe Makar...

Portreler
Kasım 14 / 2015


 
Öykü Dilara Keskin/ JINHA
 
HABER MERKEZİ - Türkülerle, halaylarla devrimcilerin ütopyayı gerçeğe çevrildiği Fatsa'da örgütlenen, Fatsa'nın dağlarında mücadele eden Ayşe Makar’ın ölümsüzleşmesinin ardından 35 yıl geçti, Ayşe 18 yıllık yaşamı boyunca baharı getirmek için inadına mücadeleye sarıldı, özgürleşti, özgürleştirdi.
 
Türkiye devrim tarihi, devrimci misyonu üstlenen ve en ön saflarda mücadele eden kadınlarla dolu.   Bunun örneklerinden biri ise Fatsa direnişinde yer alan Devrimci Yolcu Ayşe Makar. Geceyi kuşatarak aydınlığa yüzünü dönen Ayşe, 18 yıllık yaşamıyla devrimci kadınlara örnek oldu.  Ayşe, öz yönetimin ilan edildiği Fatsa'da mücadele etti, Fatsa'nın dağlarında da katledildi. Ayşe'nin Fatsa'da gösterdiği direnişi, şimdi Kürdistan'daki kadınlar devir aldı.  Kürdistan'ın çeşitli bölgelerinde ilan edilen öz yönetim ilanlarıyla, halk öz savunmasını geliştirerek, saldırılara karşı önlem alıyor.  Güneşe yürüyerek yarını özgürlükle inşa etmek isteyen kadınlar, Fatsa'dan Kürdistan'a öz savunmayı kuşanarak, öz yönetimi sahiplenerek mücadele etmeye devam ediyor. 
 
Direnmeyi seçerek örgütlendi
1962 yılında Fatsa'da doğan Ayşe, ilk ve ortaokulu Fatsa'da tamamladıktan sonra lise öğrenimine başladı. Ayşe'nin eğitime başladığı dönemde Fatsa Lisesi yoğun faşist saldırılara  yaşıyordu,  okulun müdürü olan Abdullah Barın'ın da  öğrenciler üzerinde uyguladığı baskı ve yıldırma politikaları, faşistler tarafından devrimci öğrencilere yönelik yapılan saldırılar Ayşe'yi etkiledi.  Yaşanan baskılara karşı Ayşe direnmeyi seçerek, örgütlendi.
 
Lise'den dağlara direniş dolu bir hayat
 
Lise 2 ve 3'üncü sınıfta Halkevi'nde faaliyet yürüten Ayşe, 14 Ekim 1979 Belediye seçimlerinde Evkat-Mandıra mahallesinde kampanya çalışmalarını yürüttü.  Ayşe'nin seçim faaliyeti yürüttüğü mahalleden Fikri Sönmez'e yüzde 70 çıktı.  Ayşe, bu süreden sonra okulu bırakarak kendini harekete adadı. 1980 mayısından sonra Aslancami bölgesine geçen Ayşe, yöre halkının, özellikle kadınların çalışmalara katılmasında büyük bir katkısı oldu.
 
Cesareti kuşandı dağlara gitti
 
Türkiye tarihinde ilk kez 12 Eylül darbesi öncesinde Fatsa 11 bölgeye ayrılarak  "Halk Komiteleri" ile özyönetimin oluşturulmuştu. Ardından Fatsa'daki öz yönetimi yıkmak için devlet terörü devreye koyulmuştu, gibi ki şuan Kürdistan'da yaşananlar gibi.   Bu nedenle de  Fatsa'ya 12 Eylül 2 ay önce  Nokta Operasyonu’yla gelmişti.   Bu operasyonla devrimciler için Fatsa merkez tehlikeli olmaya başlamıştı  ve devrimcilerin direnişi devam ettirmesi için cesareti kuşanarak, Fatsa dağlarında devam ettirmesi gerekti.   Fatsa dağlarında başlayacak direniş ateşinin büyümesi ve güneşe ulaşmak için  Ayşe,  umudun başlangıcı olan dağlara gitti. Kırsal kesimdeki direnişe katıldığında Ayşe henüz 18 yaşındaydı, 15 Kasım 1980’de bir sığınakta Kemal Özdemir ile birlikte öldürüldü. Ayşe, hep 18 yaşında kaldı.
 
Gözünü budaktan sakınmayarak özgürlüğe giden Ayşe
 
İsmi sadece Fırtınalı Denizin Yolcuları’da yalnızca bir yerde anılan Ayşe'nin mücadele arkadaşı İnönü Alpat şöyle söz ediyor yazısında; " Fikri Sönmez‘in belediye başkanı seçildiği 14 Ekim 1979 seçimlerinde Ayşe‘nin çalıştığı mahalleden Terzi Fikri‘ye yüzde 70 oy çıkmıştı. Ayşe daha lise 3 öğrencisiydi ama hem belediye etkinliklerine hem de kırsal alandaki kadın çalışmalarına tüm zamanını ayırıyordu. 12 Eylül Fatsa‘ya iki ay önce, Nokta Operasyonu‘yla gelmişti. Devrimciler Fatsa kent merkezinde barınamaz haldeydi. Birilerinin ‘gözünü budaktan esirgememesi‘ ve direnişi Fatsa dağlarına kaydırması gerekiyordu.  Ve Ayşe ‘gözünü budaktan esirgemeyenlerin'  safında dağa çıktı...."  
 
Ütopya'nın kaynağı Fatsa'da militanlaştı
 
Devrimcilerin  ütopyası değil ütopyanın kaynağı olan Fatsa'da dağlara çıktı, özgürleşti Ayşe, Ayşe'nin özgürleşmesinin ardından  kadın yoldaşları  Ayşe' nin mücadelesini devralarak yaşamın özüne dağlara döndü yüzlerini. Ayşe'yi anlatanların aklına hep genç ölmek geliyor, genç ömrüne koca bir tarih sığdıran Ayşe'nin fotoğrafları ise çok az bulunuyor, sadece kısıtlı bilgilerle Ayşe halklara anlatılmasına rağmen, Türkiye devrim tarihinin en önemli kadın militanlarından oldu tıpkı yoldaşı Mine Bademci gibi...
 
 
(zd/fk)