PORTRELER Yazdır Kaydet

Fatma Uyar, Gabar eteklerinden Botan'ın kalbine...

Portreler
Ocak 08 / 2016



JINHA
 
ŞIRNEX - Silopi'de katledilen KJA üyesi Fatma Uyar' arkadaşları, kardeşi ve annesi anlattı. Gabar Dağı eteklerinde bir köyde dünyaya gelen Fatma, gencecik hayatına direnişi birçok mevzide sığdırırken kadınlara mesajı ise "Erkeklere boyun eğmeyin" sözüydü.
 
Silopi'de katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiden "üç özgürlük çiçeğinden" birisi olan Fatma Uyar'ın gencecik yaşamına birçok direniş ve direniş alanı sığarken onu anlatanlar onun direngen ve arkadaşlarına dostlarına yoldaşlarına karşı çok duyarlı biri olmasından bahsediyor. Fatma, 7 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak 28 Ağustos 1988 yılında Gabar eteklerindeki Duhok köyünde dünyaya geldi. Fatma'nın doğumundan sonrasında ise ailesi bugünde oturdukları Şırnak kent merkezine taşındı. 2000'li yıllarda burada siyasal mücadele ile tanışarak kendisini mücadele alanlarına katan Fatma, ilk olarak gençlik mücadelesinde aktif çalışmalarda bulundu. 2009 yılında tutuklanarak cezaevine gönderilen Fatma, 5 yıl boyunca tutuklu kaldı. Kendisi tutuklandıktan bir sene sonra ise babası Reşit Uyar tutuklanarak cezaevine gönderildi. Babasıyla birlikte aynı cezaevinde kalan Fatma bir buçuk sene Mardin Cezaevi'nde kaldıktan sonra Siirt Cezaevine sürgün edildi. Siirt Cezaevi'nde de 3,5 sene kalan Fatma sonrasında tahliye edildi. 2010 senesinde tahliye olduktan sonra Botan'da çalışmalara dönen Fatma, son olarak iki ay önce Silopi'de KJA çalışmaları içerisinde yer aldı.
 
Tarih 4 Ocak 2016'yı gösterdiğinde ise Kürdistan halkının özyönetim ilanlarına karşılık verilen sıkıyönetim uygulamalarının sürdürüldüğü ve tanklarla toplarla halkın üzerine ateş açıldığı, ablukanın yoğun olarak yaşandığı Silopi'de gece vakti yanındaki iki kadın siyasetçiyle birlikte sonsuzluğa ulaştı. Tıpkı 9 Ocak 2013 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te katledilen Sakine Cansız, Leyla Şaylemez, Fidan Doğan gibi Fatma Uyar, Seve Demir ve Pakize Nayır, erkliğin namlularından sıkılan kurşunlarla Botan'ın zulme karşı isyan eden topraklarında, toprakların herköşe başında anlattığı hikayelerin üzerinde infaz edildi.
 
'Hiçbir zaman erkeklere boyun eğmeyin'
 
Şimdi tüm botan bu üç kadının direngenliğine, öncülüğüne saygı ile eğilirken 3 kadının mirası şimdiden tüm kadınların yüreğine taşınmış durumda. Tüm kadınlar onlardan aldıkları bayrakları en yükseklere taşımanın sözünü verirken Fatma'yı kardeşinden annesinden ve arkadaşından dinliyoruz. Şırnak'ın mahallelerinde Fatma'yı sorsanız tanıyanı çok ama kardeşi Sultan onu anlatırken "Çok anımız olmadı, onu anlatmam için çok anımız olmasına gerek yok. O benim için bir yol göstericiydi" diyor. "Her zaman bana 'güzel kadın, her zaman ayakta dur hiçbir zaman erkeklere boyun eğme' diyordu" diyen Sultan, ablasının karakterinin güçlü olmasının kendisinde çok önemli bir yerde durduğunu söyledi. Sultan, ablasını anlatırken, "Fatma demek benim için evreni tanımlamak, dünya demek. Onun yaşantısını kendime yol alıyorum" dedi. Fatma'nın arkadaşlarına, yoldaşlarına çok değer verdiğini söyleyen Sultan, "Fatma okumayı ve gezmeyi de çok severdi. Deli dolu bir insandı. Hiç bir zaman ele avuca sığmazdı" diye konuştu.
 
'Onun güzel gözlerini gördüğüm son gündü'
 
Fatma'yı son olarak bir buçuk ay önce gittikleri piknikte gördüğünü söyleyen Sultan o günü şöyle anlatıyor: "Ben Batman'daydım. Bir arkadaşı beni aradı. Müsaitsen seni alabilir miyim görüşebilir miyiz dedi. Öylesine çıktım bir baktım Şırnak'a gidiyoruz. Piknik yapıp dönecez dedi. İki üç saatllik bir piknikti. Hava çok soğuktu ama o onunla geçirdiğim son gündü. Onun sesini duyduğum, o güzel gözlerini gördüğüm son gündü. Onunla son paylaşımım o gündü, bir buçuk ay önceydi. Batman'dan gelmek istemedim çünkü Şırnak'a gelirsem Batman'da yapamadığımı sanırlar diye düşünüyordum.  Fatma o ara dedi ki kimseden çekinme biri birşey söylerse benim adımı vermen yeterli olur. En son günüm öyle geçti zaten bir daha onun o güzel yüzünü göremedim."
 
'Onun yüreğinin büyüklüğünü yüreğimde taşıyorum'
 
Sultan, ablasının yaşamını yitirdiğini birgün sonra öğrendiğini anlatarak, "Fatma benim en hassas noktam. Her zaman onu ideolum ve öncüm olarak gördüm. Batman'da saat iki civarında bir ailenin evinde oturuyorduk. İçimde büyük bir boşluk vardı birşeyler eksikti. Sordum ne oluyuyor diye Fatma yaralı dediler ve o şok ile yola çıktım. Yol boyunca hayal ettim gidip görecem Fatmayı, diyecem 'çavreşamın delalamın'. Güçlükonak'a vardığımızda bir ailenin evine gittik. Haberlere baktım alt yazıda geçiyordu Silopi'de üç kadın şehit düştü isimlerin içinde Fatmayı da gördüm ve o an çok kötü oldum sadece tepkisiz kaldım" dedi. Sultan ablasıyla ilgili son olarak şunları söyledi: "Onun yüreğinin büyüklüğünü yüreğimde taşıdığım için bu kadar çok seviyorum."
 
"Fatma sadece benim şehidim değil tüm Kürdistan'ın şehididir" diyen annesi Xeyıç ise kızının ve Sêvê ile Pakize'nin katledilmesine ilişkin, "Kimsenin yüreği yanmasın yeter artık" dedi.
 
'İlk röportajımız unutulmaz bir anıydı'
 
Çocukluk arkadaşı Felek Çakar da Fatma ile 15 yıldan beri tanıştıklarını anlatarak, "Aynı mahallenin çocuklarıydık. Mahalledeyden fazla samimi değildik fakat yine konuşuyorduk. 2001 yılında parti çalışmalarına girdiğimizde aynı çalışmaları yürüttüğümüz için çok zaman geçiriyorduk. Samimiyetimiz ondan sonra arttı.Tutuklanmadan önce hep beraberdik mitinglere, pikniğe birlikte giderdik" şeklinde konuştu. Fatma ile hiç unutamadığı anısını paylaşan Felek, "Şimdi size ropörtaj verirken o aklıma geldi. Biz daha küçüktük partiye gidiyorduk. Birgün bir gazeteci geldi ve bizden ropörtaj vermemizi istedi.  Cudi ve Gabarda operasyonlar vardı ve ona yönelik konuşmamızı istedi. Fakat biz vermemekle ısrar ettikçe o da ısrar ediyordu. Bizi ikna etti ve başladık, fakat hep gülüyorduk. Ama unutulmaz bir anıydı" diye kaydetti.
 
'Şehit olacağını hissetmişti'
 
Felek, Fatma'nın kendisine söylemlerinden bahsederek son olarak şunları söyledi: "Bana her zaman 'evlenme, erkeklere boyun eğmeyin' diyordu. Cezaevinde  sürekli diyordu çalışmalra katıl diye. Çıktığında aktif çalıştığımı görünce çok sevinmişti. En sonda bizleri aradığında Silopi direnişinden söz etti ve dedi ki'İçimde birşey var sanki şehit olacam'."
 
(dk-aı/fk)