PORTRELER Yazdır Kaydet

Hakikatten efsaneye, efsaneden tanrıçalığa: Zahide...

Portreler
Şubat 25 / 2016


 

 
JINHA
 
ŞIRNEX - Şırnak'ta bir kadın dolaşır gece gündüz demeden. Kadınlara göre 'koruyucu melektir kime görünse derman olur" adı Zahide. Aslen Dersimlidir, PKK tarihinin ilk kadın komutanlarından 1985 yılında Botan'da bir ihanetle katledildiğinden beri Botanlıdır o "Botanlı kadınların tanrıçası..."
 
Şehr-i Nuh'un diyarından her gece bir kadın dolanır kentin üzerinde sokak başlarında. Batıl bir inanç değildir bu hakkı verilmiş bir yaşamın belleklere düşmüş halidir. Şırnak'ta geceleri bir kadın dolaşır üstü açılan çocukların üstünü örter, yanaklarına buse bırakır, hasta ve mutsuz kadınlara ilaç niyetinedir, rüyalarda gezer ve derman olur. 
 
'Zahide'dir bütün çocukların adı...'
 
Adına buralarda Zahide derler, gerçek adı başkadır onun, memleketi başka.  31 yıl geçmesine rağmen melekler dağı Cudi'de, bir cellat pususunda katledilişinin, hangi eve otursanız bir küçük Zahide karşılar size.  Zahide Kürt kadınının tarihidir aslında, eril düzene ve devlete boyun eğmeyen ve inandığı uğurda can verdiğinde bile dostuna ve düşmanına derman olan. 
Sözlü tarih ile nesilden nesile aktarılan Zahide'nin hikayesi de binlerce benzeri gibi yazılmalı ki bir şehrin belleği oluşsun. 
İlk kadın komutanlardan 
 
Zahide'nin gerçek adı Rahime Kahraman, o bildiğimiz PKK tarihinin ilk kadın komutanlarından kod adı Saadet. Botanlılar ise onu tanrıça kadında ağırlar ve Yastar ile birlikte anar. 22  Eylül 1985 yılında Cudi Dağı'nda korucu ihaneti ile arkadaşıyla birlikte katledilir. Tıpkı bu günlerdeki gibi kadın bedeni üzerinde yürütülen savaşın en eril haliyle teşhir edilir, cenazesine cinsel işkence edilmek istenir. 
 
Kabri Cudi'ye bakar kadınlarla dertleşir 
 
Tüm kentin ağız birliği etmişçesine anlattığı rivayet odur ki cenazesine işkence eden korucu bir daha iflah olmaz, felç geçirir. Ta ki Zahide rüyasına girip toprağının ilaç olduğunu söyleyene kadar. Şırnaklı kadınlar bu olayı anlatırken, "Düşmanına dahi merhem olacak denli kutsaldı" diyor. Kentin Dicle Mahallesi'nde bulunan Kendalîş Mezarlığı'ndaki, kabri her gün kadınların dertleşme ve derman arama mekanı olur ve toprağının ilaç olduğu söylenir. 
 
Zahide'ye inanmak kendine inanmaktır 
 
Şırnak'ın tanrıçası Zahide'ye inanç buralarda, batıl inanç değil, kendi cinsine bir kadının öncülüğüne inançtır. Ondandır ki Şırnak Belediyesi bir kadın merkezi açacağı zaman sorduğu tüm kadınlar istinasız 'Adı Zahide olsun o bizim koruyucu meleğimiz' diyor. Ve iki yıl önce Zahide Kadın Danışmanlık Merkezi Kurulduğu'nda kadınları isteği ile bu ismi alıyor. Şırnak'tan ondan sonra çıkan bütün kahramanlarda bir parça vardır, Zahide'den. 
 
Soluk soluğa devrimci bir kadın ömrü 
 
Efsane tanrıça Zahide'nin efsanelerden arınmış gerçek yaşamı ise bir kadın öncünün örnek yaşamıdır aslında. 1960 Dersim Mazgirt Goman köyü doğumlu olan Zahide Karakoçan Lisesi'nde okurken örgütlenir ve 1979 yılında PKK'ye katılır. Mazlum Doğan ve en çok da Delil Doğan ile birlikte çevre il ve ilçelerde çalışmalar yürüttükten sonra legal alandaki çalışmaları deşifre olur ve yönünü yeni başlayan dağ mücadelesine çevirir. Filistin Kampları'nda eğitim gören ilk PKK'li kadın savaşçılardan olan Zahide yani Rahime Kahraman, 22 Eylül 1985'de yoldaşı Fazlı Yıldırım (Sertaç) Cudi Dağı eteğinde bulunan Şırnak Merkez'e bağlı Heştan (Yoğurtçular) Köyü kırsalında korucular ve askerler tarafından katledilir. Geri eril zihniyete göre 'bir kadın nasıl dağda erkeklerle birlikte savaşır?' bunun intikamı ile Zahide'nin bedenini teşhir edip halkı utandıracaklarını sanırlar ama halk tıpkı bu gün olduğu gibi onun bedenini sarmalar ve getirip Şırnak'ın kalbine defneder. 
Yoldaşı ile birlikte Botan'ın tam ortasında Cudî'ye baktığı kabrinde şu cümleler yazılır: "Çiya, mirow û dide  mirin jî westîyayî be  lê niha helbeste herî bedew aşitîye" (Dağ yaşam verir, ölüm yorulmuş olsa bile, ama şimdi en güzel şiir barıştır.)
 
Şırnak'ta çocukların adı ve umudu
 
Tüm Şırnak kadınlarının dilindeki tanrıça Zahide efsanesini Kaze Demir şöyle anlatıyor: Bir gün köyümüze geldi ona 'nasıl bu kadar canlı olabiliyorsun' diye sordum. Bana 'Ben toprağıma halkıma aşk ve sevgiyle bağlıyım. Gücümü oradan alıyorum' dedi. Cenazelerine çok zulüm ettiler, ama biz onu hiç unutmadık. Kadın olduğu için nasıl dağda gezer diye bir çok söylenti çıkardılar ancak doktor raporlarından sonra hepsi sustu. Zahide ve Sertaç'a ihanet eden ve onları katleden korucular daha sonra onun yoldaşları tarafından cezalandırıldı. Ona işkence eden korucu çarpıldı ve felç kaldı. Ancak Zahide'nin mezarından aldığı toprakla iyileşti. Düşmanına bile merhamet gösteren kutsal bir kadındı. Zahide torağına Şırnak'a çok düşkündü.  Onun içindir ki kabristanı Şırnak'ta. Ailesi cenazeyi almaya gelince halk izin vermedi burada defnedelim dediler. Ailesi halkın bu isteği karşısında tepkisiz kalmayarak 'bundan sonra siz Zahide'min ailesisiniz' dedi.  Gün yok ki m,illet kabristana gidip ziyaret etmesin. Kadınlar için ilaçtır Zahide. Rüyasına girdiği kişiler mutlaka kabrine gider dua okur ve bir derdi varsa Zahide ile paylaşır." 
Botanlı kadınlar Zahide'nin isminde birleşti 
 
Zahide Kadın Danışmanlık Merkezi çalışanlarından Zeynep Kayaş ise Zahide'nin Botanlı kadınlar için var oluş sembolü olduğunu anlatıyor. Zeynep sözlerini şöyle sürdürüyor: "Biz danışmanlık merkezini kurarken, kadınlarla toplantı yaptık. Bütün kadınlar derneğin isminin Zahide olmasını istedi. Bu aslında Zahide'nin Botan kadınları için anlamını gösteriyor. Zahide Botandır, Botan Zahide'dir. Özgürlük hareketinden önce Botan'da kadınlar feodal düzenden çok çekiyordu. Özgürlük hareketiyle birlikte Zahide heval gibi öncülerin mücadelesi ile bunu değiştirdi. Zahide dermandır herkes için ama bu batıl bir inanç olarak algılanmasın. Bir kadın öncüye duyulan minnettir."
 
(ekip/gc)