Tohuma durmuş bir çiçek: Sultan Seçik
Portreler
Ceren Karlıdağ/JINHA
İSTANBUL- "Sosyalistim öyle de kalacağım" diyordu Sultan Seçik son savunmasında. Riyakarlığın ve çürümüşlüğün dünyasından bir sosyalist olarak göçtü. Geriye işkencehanelerde, filistin askılarında, zindanlarda nasıl baş eğmeyen bir duruş sergileneceğini öğreten uzun bir hikaye bıraktı. Hikayesi şimdi yeryüzünün tüm kadınlarında...
Sultan Seçik dün akşam saatlerinde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Mücadeleye adadığı ruhu ve bedeni son olarak kanserle savaşıyordu. SDP MYK Üyesi Sultan, son olarak 'Devrimci Karargah' operasyonunda tutuklanmıştı. 2011 yılında "Alevi kökenli Kürt/Zaza bir Dersim 38 sürgünü kadın" olarak kaleme aldığı yazısında "Devrimci Karargah operasyonu ile yargılanmak şaşkınlığında iken, ikinci bir şoku yaşıyorum şu günlerde. İşkence suçlusu olduğunu itiraf etmiş biri olan Hanefi Avcı ile yan yana getirilmek kabul edilemez benim için" diyordu Sultan.
Yıllarca, gördüğü işkencelerin izlerini bedeninde taşıyan Sultan için kabul edilemez bir hata daha işlemişti devlet. Cinsel işkencenin kadın devrimcileri sindirmek için kullanıldığı günleri yaşayan Sultan, teslim olmaz bir iradenin sembolü olmuştu. Öyle ki 1997 Şubat ayında 21 yaşında genç bir kadınken gördüğü işkencelerden tam 15 yıl sonra, işkenceci Sedat Selim Ay'ı uyarmaktan geri durmayacaktı Sultan.
İlk porno film ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde tanıştı Sultan, 'İlaç gibi radyo Kral Fm' den ilk orada tiksindi. İlk filistin askısı ile o duvarların ardında tanıştı, askıdayken parmaklarını içine geçiren adama öfkeyle "Sen bunu karına da yaparsın" dediğinde "Parası ile değil mi yaparım" diyen bir polisin eşine ilk orada acıdı...
Yıllar sonra böyle anlattı Sultan 21 yaşının 'ilklerini'. Hikayesine acımadı kimse, aksine "Ne ben unuturum yaşadıklarımı ne sen ellerinden kayıp giden hayatları" diyen Sultan ile birlikte seri işkenceci Sedat Selim Ay'dan hesap sordu hikayeyi okuyanlar.
Sultan'ın hikayesi çoktan işkencehanelerin suskun ve karanlık duvarlarını aştı. Sultan'ın hikayesi ve mücadelesi şimdi yeryüzünün tüm kadınlarının dilinde...
"...Tavana asılmış sosyalist saçlarından
ah sabah sabah omuzları kan içinde
işkence sonrası genç bir kadın militan
yığınlar uğulduyor hummalı gençliğinde
adı bile çıkmamış dudaklarından
doğru yaşadığının sımsıkı bilincinde ..."
(gc)