Koçer'in özgürlük düşü...
Portreler
Nurcan Yalçın-Zeynep Akın/JINHA
ÊLIH - Dünyadaki tüm kadınlara ilham olan YPJ'nin Kobanê'deki direnişinin isimsiz kahramanlarından biride Batmanlı Koçer Akay'dı (Hevi Jiyan). 2014 yılında Rojava'ya yönelik saldırıların başladığı günlerde 'devrimi savunmaya gidiyorum' diyerek yollara düşen Koçer, kenti çetecilerden temizle operasyonları sırasında yaşamını yitirdi. Koçer'in öyküsü, Kürdistan'da çocuk ve genç olmanın ne anlama geldiğinin özeti gibi.
"Yeni bir yaşam hayalinin vücut bulmuş hali" olarak yorumlanan ve tüm dünya kadınlarının ilham aldığı Rojava Devrimi, ismi pek bilinmeyen kadın kahramanların omuzlarında filizlendi. Her biri ayrı bir hikayenin konusu olan genç kadınlar, "devrimi savunmalıyız, yaşamı savunmalıyız" diyerek evlerinde çıktı ve 40 yıllık mücadeleden aldıkları düşünsel ve pratik mirasla eril zihniyetin en karanlık yanını temsil eden DAİŞ çetecilerine karşı savaştı. İşte bu kahramanlardan biride Batmanlı Koçer Akay. 2 dayısı PKK saflarında yaşamını yitiren Koçer'in yaşamı Kürdistan'da bu çağda çocuk ve genç olmanın ne anlama geldiğinin özeti gibi. 1990 yılında Batman'ın Gercüş (Kercos) ilçesine bağlı Gökdere (Dazban) köyünde hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan 12 çocuklu bir ailede gözlerini dünyaya açan Koçer'in köyü devlet tarafından yakıldı.
'Devrimi savunmaya gidiyorum'
Koçer, koruculuk dayatmasını kabul etmeyen ve evleri yakılan aile ile birlikte henüz üç yaşında sürgün yollarına düştü. Batman merkeze taşınan aile mevsimlik işçilik yaparak geçimini sağlamaya başladı. Koçer'de bir yandan ailesiyle çocuk yaşlardan itibaren mevsimlik işçilik yaparken diğer yandan ise okuluna devam etti. Başarılı bir öğrenci olan Koçer liseyi bitirdikten sonra üniversiteye devam etmek istedi ancak maddi olanaksızlıklar nedeniyle gidemedi. Ailesi tarafından "asi haksızlıklara boyun eğmeneyen biriydi" diye anlatılan Koçer, Rojava'ya yönelik saldırıların başladığı 2014'te, "Ben devrimi savunmaya gidiyorum" diyerek YPJ'ye katıldı.
'Özgürlük büyük mutluluk'
Kobanê'ye yönelik saldırıların başlamasıyla "Orada olmayım" diyerek kente geçen ve direnşi saflarında yerini alan Koçer, 134 günlük tüm dünyanın yakından takip ettiği direnişte yerini aldı. Koçer Miştenur'un özgürleştirildiği gün ailesini arayarak, "Özgürlük çok büyük mutluluk" dedi. Koçer 3 Mart'ta kentin köylerini çetecilerden temizleme operasyonların sırasında çıkan çatışmada yaşamını yitirdi. Kısacık yaşamına büyük iddialar sığdıran Koçer'in cenazesi Batman'da on binlerce kişinin katıldığı törenle aynı yerde yaşamını yitirdiği mücadele arkadaşı Elif İlbaş (Silav Feraşîn) ile birlikte toprağa verildi.
'İlk defa kendi için birşey yaptı'
Koçer'i anlatan annesi Nefiye Akay, kızının hayatı boyunca her zorluğa karşı mücadele verdiğini anlatarak, "Hem okula gidiyordu hem ev işi yapıyordu. Yaz aylarında ise mevsimlik işçi olarak çalışıyordu. Ancak ben onun bir gün hayatından şikayetçi olduğuna şahit olmadım. Küçük yaşından beri zorluklara ve baskılarla karşı karşıya kalmıştı. Çok sabırlı ve iyimser düşünüyordu. Belki katılım kararı alırken kendisi için bir şey yaptı. Onun için hiç üzümledim. Gittiği günde hastaneye gideceğini söyleyerek, bana sarıldı ve beni öptü. Neden böyle yapıyorsun kızım dedim 'içimden geliyor anne' dedi ve gitti. Ondan sonra hiç haber alamadık ve ta ki Miştenur tepesi özgürleştiği gün bizi aradı ve 'özgürlük çok büyük mutluluk" dedi" diye anlattı.
'Koçer bana verilen mücadelenin kazanımını gösterdi'
Aile olarak yıllardı mücadele ettiklerini anlatan Nafiye'nin son sözler ise şöyle; "Benim iki erkek kardeşim 80'lı yılarda PKK'ye katılmışlardı. Biri 92 yılında Diyarbakır'a bağlı Kulp ilçesinde çıkan bir çatışmada şehit oldu ve cenazesine bile sahip çıkmaktan korkuyorduk. Cenazesi geldiği zaman kardeşlerim dışında kimse cenaze törenine katılmamıştı. İkinci kardeşimde aynı şekilde 95 yılında Mersin'de işkence gördüğü için cezaevinde şehit olmuştu. Oda yine diğer kardeşim gibi aile fertleri tarafından toprağa verildi. Ama Koçer'i on binler toprağa verdi. 90'lı yıllardan 2015 yılına kadar verilen mücadelenin kazanımı bu oldu."
(fk)