PORTRELER Yazdır Kaydet

Kendi olmak için mücadele eden Duygu Asena...

Portreler
Nisan 19 / 2016


 

 
 
Öykü Dilara Keskin/JINHA
 
İSTANBUL - Feminist gazeteci-yazar Duygu Asena, mücadelesine her zorlukta daha da bağlanarak devam etti. Duygu, "Anlamıyor musunuz siz, kendim olmak istiyorum, kendi adımla anılmak istiyorum ve erkeklerden, evlilikten yalnızca dostluk bekliyorum. Dostluk da saygıda eşitlikle olur, anlamıyor musunuz, eşitliğin olmadığı yerde ikisi de yok" diye sesleniyor ve şimdi Duygu'nun adıyla mücadelesi anılıyor.
 
Kendi olmak isteyen ve bunun mücadelesini veren Duygu Asena, 19 Nisan 1946 yılında İstanbul'da doğdu. Duygu yaşamı boyunca, feminist mücadelesini kitaplarına nakşederek, düşüncelerini aktarmıştı. Kadıköy Özel Kız Koleji'ni ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Pedagoji Bölümü'nü bitiren Duygu, iki yıl pedagog olarak çalıştı. 1972 yılında Hürriyet'te gazeteciliğe başlayan Duygu, yazılarında Şirin mahlasını kullandı. Ardından ise gazetecilik faaliyetlerine, Ayrıntılı Haber Gazetesi'nde devam etti. 1976-78 yılları arasında Man Ajans'ta metin yazarlığı yaptı, 1978'de ise Gelişim Yayınları'nda çalışmaya başladı. Duygu, kendini yazılarda ifade ederken, hiç durmadan yazdı, kadınlara seslendi.
 
Kitaplarında kadın mücadelesini nakşetti
 
Duygu, gazetecilik mesleğinin ardından "Kadının Adı Yok" kitabını kaleme aldı ve Duygu'nun adı bu kitapla yankılandı. Erk zihniyet nedeniyle kitap 1998'de müstehcen olduğu iddiasıyla yasaklandı. Duygu, kitabı için hukuki bir mücadele de yürüttü ve 2 yılın sonunda mücadeleyi kazandı. Hukuki mücadelesinin kazanmasının ardından yönetmen Atıf Yılmaz, kitabı filme aldı. Duygu'nun ikinci kitabı ise "Aslında Aşk Da Yok" oldu. 36 baskı yapan kitap, Almanya, Hollanda ve Yunanistan'da yayınlandı, okuyucuların beğenisi kazandı. Duygu'nun diğer tüm kitapları da kadınlar üzerine oldu. Kadın hakları için mücadelesi devam ettiren Duygu, Kadınca Dergisi'nde kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla "Dayağa Son" diyerek yazılarıyla, söylemleri ve faaliyetleriyle şiddete karşı mücadele etti. 
 
'Bir gün size birisi...'
 
Duygu Asena hastalığını öğrenmesinin ardından Vatan Gazetesi'ndeki köşesinde şunları yazmıştı: "Bir gün birisi size, o birisi bir doktordur elbette, beyninizde bir şeyler olduğunu söyleyebilir. Evet bir beyin MR'ı çektirmişsinizdir ve beyninizde bir şeyler vardır. İşte o andan itibaren hayatınız tamamen değişecektir. Mesela beyninizdeki o şeye biyopsi için girip, bir lokmacık şey alıp baksınlar mı, yoksa ciddi bir ameliyat gibi girip ne varsa alsınlar mı? Buyurun bakalım, bu kararın ne kadar ciddi olduğunun farkındasınız herhalde."
 
Beyin tümörü teşhisi konulan ve uzun süre tedavi gören Duygu, 27 Temmuz 2006 yılında hayatını kaybetti. Duygu'nun ardından ise, PEN Türkiye Yazarlar Birliği, PEN Duygu Asena Ödülü veriyor.
 
Kadınlar uyandı Duygu'nun mücadelesini devraldı 
 
Her yazısında kadınlara zorluklara karşı güçlü olun çağrısı yapan Duygu, "Kadının Adı Yok" isimli kitabında, "Bütün kadınlar evlenmek için programlanmışlardır. Bir erkek onunla evlenmek lütfunda bulunduğu zaman, zevkten ölürler. Evlenme teklifi aldıkları gün yaşamlarının en büyük günüdür. Nikah günü, bekaretin bozulması günü, ana oldukları gün gibi üç-beş tane daha büyük günleri vardır. Ve bu büyük üç-beş günün yaratıcıları da doğal olarak erkeklerdir. Onlarsız, büyük günler hiç yoktur. Sen de onlardan biri olduğuna göre, onların kurallarına uymalısın. Uymazsan, acı çekersin, dışlanırsın, aykırı kalırsın. Uyarsan? Uyarsan da acı çekersin, hem de asıl acıyı çekersin. Hem de acı çektiğini hiç anlayamadan çekersin" diye seslenmişti.  
 
Duygu, mısralarıyla kadınları uyandırmak için çabaladı. Şimdi ise kadınlar uyanışlarıyla Duygu'dan devir aldıkları mücadeleyi büyütüyorlar.
 
(ödk/ck/mg)