PORTRELER Yazdır Kaydet

Hakikatin peşinde bir kadın: Asya Yüksel...

Portreler
Mayıs 13 / 2016


 
 
 

 
 
JINHA
 
ŞIRNEX - Cizire Botan direnişinde onurun ve direnişin simgesi haline gelenlerden biri de Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Asya Yüksel oldu… Asya'nın dilinden düşmeyen "Berxwedan jiyane" sözü ise hem Cizre'nin hem de Asya'nın kendi yaşamına özet oluyor.  
 
Şırnak'ın Cizre ilçesinde devlet güçlerinin 79 gün süren soykırım saldırılarına karşı "Berxedan jiyane" (yaşamak direnmektir) diyerek büyük bir kararlılıkla direnen Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanı Asya Yüksel, hem yaşamı hem de mücadelesi ile bir direniş sembolü oldu. Devlet güçlerinin ayları bulan vahşetine karşı bir an bile tereddüt etmeden direnişini sürdüren Asya, gözlerinin önünde devlet güçlerinin hedefi olan gençleri, "Ben bir anneyim, çocuklarımı bırakamam" diyerek son nefesine kadar kolladı.  
 
2 çocuk annesi Asya, feodal erkek zihniyetine karşı verdiği mücadeleyi siyasi çalışmaları ile birleştirerek biledi. Son olarak ta Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanlığı görevini yürüten Asya, yaşamı boyunca hep hakikatin peşinde koştu. Kendisini anlatmayı pek sevmeyen Asya, yaşamı boyunca yaşadığı acıları içine atarak bu dünyadan direnerek göç etti. Direnişi süresince sarf ettiği "Ben Jiyan ve Şivan'ın annesiyim. Buradaki bütün çocuklar Jiyan ve Şivan'dır"  sözleri ile hatıralarda kalan Asya, yanlarından bir an olsun ayrılmadığı direniş mevzilerindeki gençlerin "yoldaşı, annesi" oldu. 
 
'Daha çok gelişmem lazım'
 
Eşini 22 yıl önce trafik kazasında kaybeden Asya'nın böylece erkek egemenli toplumsal algılara karşı mücadelesi de başlıyor. Toplumsal tüm baskılara karşı kadın özgürlük mücadelesini esas alarak savaşını başlatan Asya, "Bir kadın olarak yerim Kürt siyasetinin içinde olmaktır" diyerek 2000'li yıllarda siyasi çalışmalarda yer alır. İlk önce Qileban'da çalmadık kapı bırakmayarak kadınları örgütlemeye başlayan Asya, "Daha çok gelişmem lazım" diyerek mücadelesini Kürdistan'ın diğer illerine taşır. Gittiği her yerde güler yüzü ile dikkat çeken Asya, en son bir yıl önce Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanlığı'na seçilir. 
 
Cizîr'de canı pahasına direnişi bırakmayan yüzlerce kişi gibi ölümsüzler kervanına katılan Asya'yı annesi Emine Ürün anlattı. 
 
'Melek Asyam...'
 
Asya'nın hiçbir zaman kendisini üzmediğini anlatan Anne Emine, "Bende onu hiç üzmedim. Asyam melek gibi bir kadındı. Şahadete ulaşana kadar Asyam benim başımı önüme eğmedi. Her daim Asya'nın kişiliği ve mücadelesi ile onur duydum. Aramızdaki sevgi, saygı benimle bitmedi, tanıdığı herkese karşı aynı kişilikte bir kadındı. Herkes Asya'yı çok sever, çok değer verirdi. Asya'da tanıdığı tanımadığı her insanı seven biriydi" diye belirtti.
 
'Yürüdüğüm yol sana geleceğim yoldan daha kutsaldır'
 
Asya'nın Kürt özgürlük mücadelesinde yer almaya başlaması ile kendilerinde ayrı bir değere sahip olduğunu kaydeden Emine,  şöyle devam etti: "Yurtsever kişiliği ile mücadele etmeye başladı. Toprakları için bir gün bile durmadı. Evini unutur oldu, her zaman çalışmalara katılıyordu. Uzun bir süre çalışmalardan dolayı eve gelmedi. Bir gün aradım 'eve ne zaman geliyorsun özledik seni' dedim. Bana 'anne benim yürüdüğüm yol, sana geleceğim yoldan daha kutsaldır' diyerek mücadelesinin önemini anlattı. Bende ona 'seni ben büyüttüm, bu yaşa getirdim' dedim. Bana 'anne bu yol en iyi yoldur' dedi. Asya'yı anlatmama gerek yok.  Herkes Asya'mı benden daha iyi tanıyor, daha iyi biliyor."
 
'Sonumuz ne olursa olsun sakın üzülmeyin'
 
En son vahşet bodrumlarında telefonla görüştüklerini hatırlatan Emine, "Yanında yaralıların olduğunu söyledi. 'Kızım yaralılara ne yemek veriyorsun' diye sordum. Bana mercimek çorbası ile onlara baktığını söyledi. 'Nasıl tedavi ediyorsun' dediğimde ise 'bazı yaralılar çok ağır ama kendi imkânlarımızla tedavi etmeye çalışıyoruz' dedi. Bodrumdan çıktıktan sonra bir hafta haber alamadık. Bir haftadan sonra ulaştık, durumunu sordum. İyi olduklarını söyledi. Bana son olarak 'Anne ya ölümdür, ya da tutuklanacağız. Sonumuz ne olursa olsun, üzülmeyin. Sen güçlü bir kadınsın, sakın ola gözyaşı dökmeyesin. Çocuklarım size emanet onlara iyi bakın' oldu ve beni bırakıp gitti" şeklinde konuştu.
 
'Kardeşinden sonra...'
 
1995 yılında kardeşi Necmettin Ürün'ün yine devlet güçleri tarafından katledildiğini hatırlatan Emine, şöyle devam etti: "Kızım Asya ile birlikte bir gün olsun mücadeleden geri adım atmadık. 2000'li yıllarda Uludere'de DEHAP'ın açılması ile birlikte siyasette mücadele etmeye başladı. 15-16 yıldır fedakarlıkla mücadele etti. Bana sürekli 'Şehidimizde olacak, mücadele de edeceğiz. Ne olursa olsun mücadeleden vazgeçmeyeceğim' diyordu. Çocuklarını, annesini babasını bıraktı, mücadeleye atıldı. Tek hayali özgürlük mücadelesiydi."  
 
'Asyama sözüm olsun..'
 
Kızına sözü olduğunu ifade eden Emine, "Bir gün ömrüm yeterse Avrupa'ya kadar kızımın hesabını soracağım. Askerinden valisine, polisinden savcısına, Başbakanı'ndan Cumhurbaşkanı'ndan Genelkurmay Başkanı'na kadar bu devletten davacıyım. Kızım silahsızdı. 40-45 yaşlarındaydı, iki çocuğu okula gidiyor. Kızımı katlettiler, bana göstermediler. Üstüne birde başka bir aileye vermişler kızımın cenazesini" dedi. 
 
'Kürt halkı artık yolunu seçmelidir'
 
Kızıyla gurur duyduğunu ifade eden Emine, canının yandığını ve yüreğinden bir parça gittiğini ancak gururlu olduğunu söyledi. "Asya benim için bir kayıp değil, bir kazanımdır" diyen Emine, davasından vazgeçmeyeceğinin altını çizdi. Anne Ürün, "İnsan insanı öldürür ama insan insanı yakmaz. Devlet hangi hakla insanları yakar. 200'e yakın insanı bodrumlarda ateşe verdi. Onlar nasıl bizim çocuklarımızı yaktılar? Allah'ta onların yüreklerini yaksın. Kürt halkı artık yolunu seçmelidir. Cizre'yi Şırnak'ı görsünler artık. Halkının yanında dursunlar. Biz analardan utansınlar. Devletin yanında duranlar, Asya'dan utanmıyorlar mı? Onlar Cizre'nin sokaklarını görmedi mi?" diye sordu. 
 
(ekip/pu/dk)