PORTRELER Yazdır Kaydet

'Beyaz saçlı Arjin heval…'

Portreler
Haziran 03 / 2016


 

 
Şehriban Aslan / JINHA
 
AMED - En büyük hayalini 23 yaşında gerçekleştiren YJA STAR'lı Fatma Demir herkesin "Beyaz saçlı Arjin hevali"ydi. 15 yılını kadın özgürlük mücadelesi veren Fatma, Medya Savunma Alanları'na yönelik bombardımanda yaşamını yitirdiğinde arkasında 'en'leri bırakmıştı. 
 
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde doğan Fatma Demir (38), devletin baskılarından dolayı ailesiyle Diyarbakır'ın merkezine yerleşiyor. Fatma'nın gerçek adı Newroz ancak baskılarından dolayı kimlikte Fatma adı verilmiş. 15 yıllık YJA STAR gerillası olan Fatma (Arjin Fis) Şubat ayında Medya Savunma Alanlarına yönelik yapılan hava saldırılarında Türkan Taş (Devrim Garzan) ve Seher Yıldırım (Rocyar Süveyda) ile yaşamını yitirdi. Fatma, ailesi ve arkadaşları tarafından daima güler yüzlü ve "Hevala Arjin a por spi" (Beyaz saçlı Arjin heval) olarak anılıyordu. Annesi Ayşe Demir, kızının en büyük hayalinin PKK'ye katılmak olduğunu belirterek, "Newroz'umun en büyük hayali gerilla olmaktı. Gerillaya katılmadan önce de hayatını dolu dolu geçirdi, katıldıktan sonra da dolu bir hayat geçirdi. Benim kızım çok cesaretliydi" diyerek Fatma'sını heyecanla anlatmaya başlıyor…  
 
'Benim kızım çok ama çok güzeldi'
 
Ayşe kızını en güzel kelimelerle 'en'lerle "Benim kızım çok ama çok güzeldi, çok tatlıydı, gözleri yemyeşildi, çok cesur biriydi ve hiçbir şeyden korkmuyordu. Etrafındaki herkes ona çok fazla değer veriyordu. Ben kızımı nasıl anlatayım nasıl daha güzel kelimelerle anlatayım. Arjin'im kendisini çok geliştirmişti. Kızımın fikri zikri gerillaya katılmaktı, en büyük hayallerinden biriydi ve hayalini gerçekleştirdi. Evde de çok çalışkandı orada da çok çalışkandı.  Burada nasıl bizim ve çevresindekilerin kıymetlisiydiyse gerillalar da ona büyük kıymet veriyordu" diye anlatıyor.
 
'Kızım kimliği, toprakları için savaştı' 
 
Ayşe anne, Fatma'nın kendi dili, kimliği, toprakları için savaştığını belirterek, "Başım dik" diyor. Çocuklarının mücadelesinin izinde olacaklarını söyleyen Ayşe, "Bu kan bitsin çocuklarımızın kanı yerde kalmasın. Erdoğan kendi kanında boğulsun. Biz daima çocuklarımızın izinde olacağız. Çocuklarımıza gerillalarımıza, şehitlerimize duacıyız. Şehitlerimiz asla ölmez. Onların yolundan asla geri adım atmayacağız" diye ifade ediyor düşüncesini. 
 
'Nazar boncuğunu çok seviyordu'
 
Fatma'nın ablası Saime Demir de Fatma'nın çok farklı bir kişiliğinin olduğunu ve fiziksel anlamda da kendilerine benzemediğini söyleyerek, "Bazen birbirimizle şakalaşıyorduk, 'sen bize benzemiyorsun kime çekmişsin, acaba kardeş miyiz' diye. Fatma ailede çok farklıydı birbirimizi çok seviyorduk. Fatma güler yüzlü olduğu kadar sert bir yapıya sahipti ama kimseyi kırmazdı. Çocukları ve nazar boncuğunu çok seviyordu. Yeni doğan çocuklara nazar boncuğu takıyordu. 'Benim çocuklara hediyem nazar boncuğudur başka bir şey istemeyin benden' diyordu" diyor. 
 
'Onun gerillaya olan sevdası, sevgisi, aşkı bir başkaydı'
 
"Anlatmak istiyorum ama heyecandan bir türlü hatırlayamıyorum" diyen Saime Fatma'ya dair anılarına şöyle devam ediyor: "Fatma evde ve okulda da çok başarılıydı. Ev işlerini sürekli o yapardı hiçbir zaman 'of' dediğini duymadık. Okulunda da başarılıydı doktor olmayı istiyordu ve doktor oldu. Okuldayken sesi Kürtçe müzik söylemeye yatkın olduğundan müzik grubuna seçilmişti. Seçilen grup Avrupa'ya gönderilecekti fakat Fatma'mızın en büyük hayali dağ hayaliydi gerilla hayaliydi. Sazını müziği sevmesine rağmen Avrupa'ya gitmedi her şeyi bırakıp gerillaya katıldı. Onun gerillaya olan sevdası, sevgisi, aşkı bir başkaydı. 
 
'Onlar daima kalbimizde' 
 
Gittiği gün gideceğini hiç bilmiyordum. Birkaç defa odaya girip çıktım. Bana çok fazla baktı bende sordum Fatma kardeşim 'bir şey mi oldu? Neden bu kadar bakıyorsun' dedim. Kalktı dışarı çıktı nereye gideceğini sorunca, 'bazı ihtiyaçlarım var gidip alıp geleceğim' dedi. Gitmeden önce de evin hepsini baştan aşağı temizlemişti. 'Annem gelsin ona iş kalmasın' demişti. Bana sarıldı, öptü ve gitti ama ben anlamadım. Gitti bir daha gelmedi. 2 saati bittikten sonra yazdığı mektubu bulduk. 'Ben gittim haberiniz olsun' demişti. Şehitlerimiz asla ölmeyecek ve unutulmayacak daima kalbimizde yaşayacak." 
 
(bc/gc)