Teslimiyete karşı destan yazan Sibel Yalçın
Portreler
JINHA
İSTANBUL - 21 yıl önce Okmeydanı'nda polislerle girdiği çatışmada daha 18'inde ölümü yenen Sibel Yalçın, teslimiyet çağrısına "Asıl siz teslim olun" şeklinde verdiği yanıtla hafızalara kazındı.
Teslimiyete karşı direnişi seçen, destanlaşan Sibel Yalçın'ın katledilişinin 21'inci yıl dönümü. Sibel'in katledilmeden önceki son sözleri ise , "Siz bizim teslim olduğumuzu nerede gördünüz" olmuştu.
Bir halkın acısını haykırmak için daha 16'sında çıktığı yolda, 18'inde girdiği bir çatışmada yaşamını yitiren Sibel Yalçın, tam 21 yıl önce kendisine "Teslim ol" diyenlere "Siz bizim teslim olduğumuzu nerede gördünüz" haykırışıyla hafızalara kazındı. Binlerce kişi tarafından uğurlanırken, yine bu sözler vardı dillerde: "Siz bizim teslim olduğumuzu nerede gördünüz. Asıl siz teslim olun."
İstanbul'da Yenibosna'nın yoksul bir mahallesinde yaşayan Sibel, 1977'de Sivas'ın Divriği ilçesinde dünyaya geldi. Genç yaşında devrimci mücadeleyle tanıştı. Tarih 9 Haziran 1995'i gösterdiğinde katledilen arkadaşı Ayşenur Şimşek için DYP Şişli İlçe Binası'nın önünde polislerle çatışmaya girdi. Çatışmanın ardından kuşatılma altına alınan Sibel'in aklına ilk önce yoldaşlarını korumak geldi. Onların kuşatma altından çıkmasını sağladı. Daha sonra Okmeydanı'nda bir eve girdi, ev halkını dışarı çıkarmasının ardından teslim olmamak için orada kalıp direnmeyi seçti.
Cenazesi 5 gün verilmedi
"Teslim olun çağrıları" mahallede yankılanırken, "Siz bizim teslim olduğumuzu nerede gördünüz" sözleriyle yanıt veren Sibel, yaşına bu kadar uzak olmasına rağmen ölümün karanlığını çoktan yırtmıştı. Yaşamını yitirmesinin ardından cenazesi 5 gün boyunca verilmedi. Cenaze evinin penceresine "Cenazemizi vermiyorlar" pankartı asılarak, sokağında "Cenazemizi alacağız" sloganı yükseliyordu. Sibel'in cenazesi almak için eylem giderek yayılıyordu, "16'sında direnişçi 18'inde kahraman Sibel Yalçın" şeklinde haykırıyordu herkes. Cenaze evi direniş evine dönüşüyordu. 11-12 Haziran günlerinde ise devrimci eylemsellikler yapılarak, Sibel'in cenazesi isteniyordu. 13 Haziran'da polisin panzerler ve ablukasına karşı ise mahalledeki barikatlar güçlendirdi. Sonunda ise direniş sonuç verdi ve Sibel'in cenazesi ailesine verildi. 16 Haziran 1995'de cenazesi alınan Sibel Yalçın, yoğun polis ablukasıyla Alibeyköy Cemevi'ne getirildi. Kızıl bayrağa sarılan tabutu binlerce kişi tarafından düzenlenen yürüyüş ve törenle uğurlandı.
Sibel Yalçın Destanı
Sibel'in yaşamını yitirmesinin ardından şair Nihat Behram onun için "Haykır acını ey halk" isimli şiiri yazarken, Grup Yorum "Sibel Yalçın destanı" isimli eseri Sibel'e adamıştı.
"Daha on sekizinde, ömrünün baharında,
Ölüm daha çok uzak yaşına,
Umut onunla, sevinç onunla, gelecek onunla,
Yükselsin diye erdemin bayrağı semalarımızda,
On sekizinde, ömrünün baharında, yüreğine doldurup umudu, düştü hasretinin ardına
Erken büyüyor çocuklarımız.
On altı yaşında direnişçi, on sekizinde bir kahraman…"
(ödk/gc)