Kadın özgürlük mücadelesinde filizlenen önderlik: Clara Zetkin
Portreler
Rojda Oğuz/JINHA
İSTANBUL - Emeğin ve kavganın lideri Clara Zetkin, mücadelenin bayrağını kendinden sonraki kadınlara devrederken "Yaşamın olduğu her yerde savaşmak istiyorum" dedi. Clara'ya bu sözü söyleten ezilen kadınların, yaşama, çalışma ve savaşma hakkı olmuştu. Kadınlar Clara'dan aldıkları sözün hakikatiyle yaşamın olduğu her yerde savaşmaya devam ediyorlar.
Tarih sahnelerine devrimle isimlerini yazdıran kadınlar ölümlerinden sonra bile taşıdıkları devrim bayraklarını yüceltebiliyor. "Göğün yarısı olan kadınlar, kavganın da yarısıdır" diyen bilge savaşçı Clara Zetkin, ezilen kadınlığın mutlak zaferine giden yolda devrimin ve eylemin anlamdır. Ölümünün yıl dönümü olan 20 Haziran'da kadın özgürlük mücadelesinde emeğinin paha biçilemez gerçekliğini işleyerek bir kez daha Clara Zetkin'i anmak ve hatırlamak istedik. Clara Zetkin'in 83'üncü ölüm yıl dönümünde yaşamını ve eylemini işledik.
Dünyanın tüm ezilen kadınlarının ve sosyalist kadınların, silinmiş, savrulmuş ve kendi dünyalarından bu kadar uzaklaştırılmak istendiği bir döneme şahitlik ederken Clara Zetkin'in adı, yaşamı ve eylemi yeniden ele alınması gerekir. Onun yaşamında kadının dünü, bugünü, geleceği ve ait olduğu toplumsal devrimi kadının Tanrıça dönemine özlemine dair çok şey var. Clara, emekçi kadın kitlelerini, devrimler çağındaki varlığını, ezilen bir cins olarak kendi varlıklarını güçlendirmediği, sıçratmadığı ve aslında bu nedenle toplumsal devrimlerin de yarım kaldığı bir sürecin kadınıdır.
'Tarihe geçmiş kadın lider Clara Zetkin'
"Mücadelenin ve kavganın yarısı kadınlar olsun" önermesinin liderliğini yapan Clara'nın bu çıkışı tamamen tarihseldir. Bu önermede ifadesini bulan bilinç ve yaklaşım, işçi sınıfının toplumsal devrimdeki rolü ve kimliğini hem sorgulayan, hem de gelişimini itekleyen bir öz taşır. Devrimin ayaklarının en önemli kısmının kadın olacağını ve kapitalist egemen yapının en güçlü erk damarı yani erkekliğin aşılmadan devrimci bir bilincin yaşatılamayacağını bilen Clara için süreç oldukça zordur. Koşullar göz önüne alındığında referansların kısıtlı olduğu ve var olan öğretilmiş zihniyetin kolay kolay aşılmayacağı elbette aşikârdır. Dönemin koşullarında sorun kadın gerçekliğini görmemek değil bununla nasıl ilişki kurulacağı, bu ilişkinin ötesinde devrimci olup olmayacağı sorunudur. Daha sonraları 19'uncu yüz yıl boyunca emekçi kadınlar kendi liderlerini yaratmaya başlamıştır. O yüzyıldaki sınıf savaşımının kadın özgürlük arayışıyla kesiştiği noktada duran tarihe geçmiş kadın lider, Clara Zetkin'den başkası değildir.
'Sanki kanat takmışım gibi geldi bana'
Clara Zetkin, 2. Enternasyonalin 1889 Paris Kuruluş Kongresi'nde konuşmasını bitirip kürsüden indiğinde, "Sanki kanat takmışım gibi geldi bana" diyordu. Aşılması zor ama bir o kadar da zaferlerle dolu zorlu bir mücadeleye kanat açtığını vurgulayan bir kadının ve onun kimliğinde tüm emekçi kadınların tarihsel yolculuğu kongrede yaptığı konuşmayla başlamış oldu. Clara, yaptığı konuşma ezilme tarihlerinin karanlık koridorlarından, ilk kez güneşe çıkan kadınlığın ferahlını anlatıyordu. Kanat takmış gibi hissettiren bir ferahlıktı bu.
'Kadınlar sosyalizm bayrağı altına girmiştir'
2. Enternasyonal Kuruluş Kongresi kürsüsünden, "İnsanoğlunu insanoğlu yapan tüm özelliklerin kurtuluşu için gereken şeyleri bayraklarına yazanlar, insan türünün koskoca bir yarısını ekonomik bağımlılığa zorunlu tutarak, politik ve sosyal köleliğe mahkum etmemelidir. Bir işçi nasıl ki, bir kapitalist tarafından boyunduruk altına alınıyorsa kadına da aynısı kocası tarafından yapılmaktadır. Kadın, ekonomik özgürlüğünü almadığı sürece de boyunduruktan kurtulamayacaktır" diyerek seslenen Clara, kadının kurtuluşu mücadelesinin ve kadın devriminin nerede, nasıl başladığına dair soruların yanıt oluyordu.
Kadınlar hala savaşıyorlar
Sosyalizmin kadın kurtuluş ideolojisindeki yerini, kadın kurtuluş ideolojisinin ise sosyalizmdeki yerini, büyük bir öngörü ile çözümleyen Clara, tarihi konuşmasındaki şu sözlerle bugün hala sosyalist bayrak altında mücadele eden kadınların öncüsü sayılıyor: "Erkeklerin yardımı olmaksızın, hatta çoğu zaman erkeklerin itirazlarına rağmen, kadınlar sosyalizm bayrağı altına girmiştir. Hatta şunu da itiraf etmek gerekir ki, bazı durumlarda kendi iradelerinin dışında, salt ekonomik koşulların açıklıkla kavranmasıyla o yöne doğru istemsizce sürüklenmişlerdir. Fakat artık bu bayrağın altındalar ve orada kalacaklar! Bu bayrağın altında, eşit haklara sahip insanlar olarak kabul edilmek için savaşacaklar!"
Clara'nın 6 maddede kadınlar için talepleri
Birçok kongrede kadın emeği ve kimliği adına en çarpıcı konuşmalara imza atan Clara, rüzgar gibi geçip adeta devrimi hızlandırdı. Clara'nın, Gotha Kongresi konuşmasında dile getirdiği öneriler ise onun görüş açısını doğru anlamak bakımından çarpıcı bir göstergedir. Kongre tarafından kabul edilen ve programının unsuru haline gelen öneriler, genç sosyalist kadın hareketinin Alman devrim tarihindeki önemli eşiği olmuştur. Clara'nın maddeleştirdiği talepler şöyledir: Kadın işçi koruma yasasının genişletilmesi fabrikalara kadın denetimcilerin yerleştirilmesi, eşit işe eşit ücret, tam politik eşitlik, eşit eğitim ve serbest iş olanağı, kadının özel haklarında eşitlik.
'Yaşamın olduğu her yerde savaşmak istiyorum'
"Yaşamın olduğu her yerde savaşmak istiyorum" diyen Clara'ya bu sözü söyleten ezilen kadınların, yaşama, çalışma ve savaşma hakkıydı. 21. yüzyılda kadın özgürlük mücadelesine ışık tutan Clara Zetkin için yazılması, söylenmesi gereken sayfalar dolusu kelimeler varken tarihi geçmişinden kesitler vererek ilan ettiği devrimi bir kez daha hatırlatmak istedik. Dünyanın ezilen emekçi kadınlarının, proleter devrimler çağında günümüze ulaşan yakın tarihini başlatan Clara, bugün hala barikat önünde çatışan ve sloganlarıyla mücadelesini dünyaya duyuran kadınların direnişinde yaşıyor.
(ro/ck/sy)