Çaldıran'da kadınlar ve çocuklar ölüme terk ediliyor

09:11

Nişmiye Güler-Caroline McKusick / JINHA

WAN - Van'ın Çaldıran ilçesinin tek hastanesi olan Çaldıran Devlet Hastanesi'nde bulunan tek kadın doğum uzmanının başka bir ilçeye atanması ile beraber birçok sorun da gün yüzüne çıktı. Doğum problemlerinin yoğun yaşandığı ilçede kadınlar, hastanenin bu durumda olmasını devlet politikası olarak gördüklerini belirterek, ilçede kadın ve çocukların hayatının tehlikede olduğuna dikkat çektiler.

Van'ın Çaldıran ilçesinde 2008 yılında açılan Çaldıran Devlet Hastanesi'nde sadece beş uzman doktor bulunuyor. 66 bin 679 kişilik nüfusa sahip olan ilçede sağlık hizmetleri uygun koşullarda yapılmazken, ilçenin tek kadın doğum uzmanı da ilçeye 27 km uzaklıkta olan Muradiye'ye tayin edilmesiyle beraber ilçenin kadın ve çocukları da ölüme terk edilmiş durumda. Akraba evliliği, çocuk yaşta hamilelik, kadına yönelik şiddet ve evde gerçekleştirilen doğumlardan dolayı birçok çocuk engelli doğarken, Çaldıranlı kadınlar tek kadın doğum uzmanının ilçeden çekilmesini "devlet politikası" olarak değerlendirdi.

'Kadınlar olarak özel durumlarımızı doktora anlatamıyoruz'

Çaldıran Devlet Hastanesi'nde kızının bakımı için saatlerce beklediklerini söyleyen kadınlardan İpek Aca, "Hastaneye geldik, ama kadın doktoru yok, hepsi gitti. Saatlerce kapıda bekliyoruz, doktorumuz yok, hiç bir şey yok, bakım yok. Çocuklarımız hasta oluyor ama çocuk doktoru Çaldıran'da yok. Üç, dört saat bekliyoruz. Doğum doktoru olmadığı için buradaki kadınlar ölüyor. Van'a ya da Erciş'e kaldırıyorlar hastaları. Durumu ağır olan hastalar Van merkeze yetişemeden yolda ölüyor" dedi. İpek'in kızı Öykü Aca (17) da, "Bugün hastaneye geldik, doktorun yanına girecektim ama bir baktım bütün hastalar birden içeriye giriyor. Bizi muayene yaptıklarında öbür hastaları dışarıya çıkartmıyorlar. Kadınız özel durumlarımız oluyor, doktora rahat anlatamıyoruz. Hastanenin temizliği yok. Bir tane doktor hepsiyle ilgileniyor, ilaç yazamıyor" ifadeleri ile hastanede yaşananlara sitem etti.

Çaldıran'da hatalı muayeneden dolayı mı N.S.'nin çocuğu engelli?

N.S. isimli 32 yaşındaki kadın, beş çocuğundan en küçüğü prematüre doğduğunu söyleyerek, çocuğunun prematüre doğmasından kaynaklı el ve ayaklarında sinir problemlerinden dolayı fizik tedavi gördüğünü belirtti. Hamileliğinin riskli olmasından kaynaklı haftada bir ultrason için Muradiye ve Van'a gitmek zorunda kaldığını ifade eden N.S., "Kanamam oldu, Çaldıran Devlet Hastane'sine geldim, fakat normal olduğunu söylediler, ilaç yazıp gönderdiler. Kanamam devam etti. Muradiye'de ultrason yaptırdım, Beni acilen Van'a kaldırdılar. Erken doğum yapacağım söylendi. Çocuğum bir kilo 10 gram doğdu" şeklinde konuşarak hastaneden kaynaklı yaşadığı sıkıntıları anlattı.

'Hastanede doktorun olmaması bir devlet politikası'

Çaldıran'da yaşanan hastane sorununu değerlendiren diğer bir kadın da Şükran Kumaş, "Hastanenin bu durumda olmasını devlet politikası olarak görüyorum. Kadın doğum uzmanımız gitti. Herkes halkı suçluyor ama halkı suçlamamak lazım. Burayı yönetiyorsan eğer, ister istemez her şekilde elinden geleni yapmak zorundasın, doktor sağlamalısın. Köyde sağlık ocağı da yok. Buradan 45 kilometre uzağında bir köy var, kışın yollar genelde çok zor. Oradan bir hasta buraya gelene kadar hastayı kaybediyorlar" şeklinde konuştu.

'Çaldıran'da çocuklar yüksek oranda engelli doğuyor'

Çaldıran'da kadınlar ve çocuklar ile ilgili çalışmalar yapan sosyolog Gülsün Berki, de yaptığı araştırmalar sonucunda şu bilgileri verdi: "Burada çocuklarda gördüğümüz hastalıklar olarak Downs sendromu, otizm, CP, hafif düzeyde zihinsel yetersizlik, bedensel yetersizlik, yaygın gelişimsel bozukluk ve özel öğrenme güçlüğü. Anneleri hamileyken düzenli doktor kontrollerine gidiyorlar mı sorduğumuzda, 'iki ayda bir, üç ayda bir, bir sağlık ocağında görünürüz ya da görünmeyiz, o da bakarlarsa artık' diyorlar. Buradaki doktorlar da çok üstünkörü bir şekilde hastalara bakıyorlar. 'Sizin hiç bir sağlık probleminiz yok' diyor, aileler de 'biz zaten sağlıklıyız, çocuğumuz sağlıklı, niye gideceğiz' düşüncesindeler. Ama gelin görün ki doğum sırasında, çocuğu ya yetersiz doğuyor, ya engelli doğuyor, ya da iki ay sonra havale geçiriyor, bu durumda anneler havale geçirdiklerinin farkında olmadıkları için çocuklar engelli kalabiliyor. Görüştüğümüz kadınların çoğu evde doğum yaptı. Buradaki hijyensiz ortam, ya da ebeveynin çocuğu hazneden çekerken sinir sistemine zarar vermesinden olayı çocuk engelli doğuyor."

'Kadın sağlık sorunun temelinde ataerkil zihniyet var'

Gülsün, Çaldıran'da yoğun olan akraba evliliği, çocuk yaşta hamilelik, aile içi şiddet ve baskıdan dolayı ortaya çıkan psikolojik sorunlara dikkat çekerek, kadınların doktor tavsiyesi olmadan ilaçlar kullanmasının çocukların engelli olarak doğmasına neden olabildiğini belirtti. İlçede aile içi tecavüzlerin sıkça yaşandığına da değinen Gülsün, "Hamileliği isteyerek mi yaptığınız sorusunu sorduğumuzda, 'Hayır, isteyerek yapmadım, kocam zorladı beni' diyorlar. Çoğu zaman aldığımız cevap bu. Sağlık ve doğum sorunların temelinde ataerkil zihniyet var. Kadın yaşam merkezinin açılması, kadın sağlık ve ekonomi konusunda eğitimlerin verilmesi bu sorunları çözebilir. Ataerkil zihniyete karşı da kadınları özel alandan kamusal alana çıkartabilmek lazım" dedi.

(dc/fk)