JINHA

AMED - AKP'nin yüzde on barajı ile ilgili söylemleri ile faşizme doğru sürüklenmeye başladığını belirten HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Cumhurbaşkanı ve Başbakan daha bir yıl öncesine kadar bizlere 'Niye parti olarak seçime girmiyorsunuz' diyorlardı. Eminim ki biz parti olarak seçime girdiğimizde saraydaki adam, 'bedavadan 40 milletvekili geliyor' diye elini ovuşturmaya başladı. Bizden daha akıllısı olamaz, Kürtler bu kadar akıllı olamaz diyorlardı. Sanıyorlardı ki Allah bir tek onlara akıl vermiş. Onlardan başka kimse siyaset yapamaz sanıyorlardı. Ama bizlerin bu yükselişini görünce korkup, durmadan saldırmaya başladılar" dedi.


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Green Park Otel'de düzenlenen kahvaltılı basın toplantısı ile kentte bulunan sivil toplum örgütleri temsilcileri ve iş insanları ile bir araya geldi. HDP ve DBP Diyarbakır il yöneticileri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları ile kentin HDP milletvekili adaylarının yanı sıra GORAN ve YNK heyetinin de katıldığı toplantıya Selahattin Demirtaş eşi Başak Demirtaş ile birlikte katıldı. Katılımcılara selamlayarak konuşmasına başlayan Selahattin, "Elbette Türkiye'nin en büyük gündemi 7 Haziran genel seçimleridir. Elbette her seçim bir yenilenme bir toplumda yenileşme duygusu yaratır ama daha önce gerçekleştirilen hiçbir seçim toplumda bu kadar kırılma ya da yenilenmeye vesile olmayacaktır. Türkiye'nin 81 vilayetinde yaşayan bütün farklı kesimler, hepimiz farkındayız ki sandığa atacağımız oy sadece kendimizi etkilemeyecek. Sandığa atacağımız her bir oy Türkiye'nin şekillenmesinde etkin rol oynayacaktır" dedi.

'Meclise giremezsek ülkenin büyük bir çoğunluğu meclis dışında kalmış olacak'

Acı üstüne acı yaşayan bir toplum olarak bu seçimlerden beklentilerinin barış olduğunu belirten Selahattin, "Öyle sadece silahların sustuğu bir barıştan bahsetmiyoruz. Elbette silahlar susmalı ama bir yerde açlık, sefalet varsa barış henüz yoktur. Çevremiz katlediliyorsa, sözlü saldırı varsa barış henüz yoktur. Biz bu seçimden tam anlamıyla bir barış çıkarmak istiyoruz" şeklinde konuştu. HDP olarak Türkiye'nin tüm kesimlerle bir araya gelerek parlamentoda eşit ve hakkaniyetli bir temsil yaratmak istediklerini belirten Selahattin, "Bu ülkede yüzde on barajını biz koymadık. Böyle bir baraj olmasına rağmen parlamentoda temsiliyetin önemli olduğuna inanarak bağımsız olarak meclise girdik. Baraj sadece HDP'nin sorunu değil, bu ülkede 20'ye yakın parti oy almasına rağmen meclise giremiyor. Bizde bu dönem parlamentoya giremezsek bu ülkenin büyük çoğunluğu meclis dışında kalmış olacak. İşte bu seçime ve sisteme ileri demokrasi deniliyor" dedi.

'Yükselişimizi görünce korkup saldırmaya başladılar'

AKP'nin yüzde on barajı ile ilgili söylemleri ile faşizme doğru sürüklenmeye başladığını belirten Selahattin, "Cumhurbaşkanı ve Başbakan daha bir yıl öncesine kadar bizlere 'Niye parti olarak seçime girmiyorsunuz' diyorlardı. Biz parti olarak seçime girme kararı alana kadar böyle diyorlardı. Eminim ki biz parti olarak seçime girdiğimizde saraydaki adam, 'bedavadan 40 milletvekili geliyor' diye elini ovuşturmaya başladı. Bizden daha akıllısı olamaz, Kürtler bu kadar akıllı olamaz diyorlardı. Sanıyorlardı ki Allah bir tek onlara akıl vermiş. Onlardan başka kimse siyaset yapamaz sanıyorlardı. Ama bizlerin bu yükselişini görünce korkup, durmadan saldırmaya başladılar" şeklinde konuştu.

'Türkiye'nin Suriye gibi olmamasını HDP'ye borçluyuz'

AKP hükümetinin aklını kaybetmeye başladığını belirten Selahattin, "Bu ülkede herkes onlar gibi aklını kaybetmiş olsaydı emin olun ki Türkiye, Suriye gibi olmuştu. Bugün Türkiye'de bir iç savaş yoksa, bunu HDP'ye borçluyuz. Suriye'deki halklar binlerce yıl bir arada yaşıyorlardı ama şimdi gidin bakın aynı mahallede yaşayamıyorlar. Suriye'de savaşan hangi örgüt kazandı çok merak ediyorum. Suriye'deki savaş bir gün bitecek ama orada sadece bu savaşı körükleyenler kazanacak. Oraya kule dikmek, petrolünü almak için gidenler kazanacak. Tek bir istisna var oda Rojava. Birlikte yaşayamayan halklar, Rojava'da beraber yaşamaya başladı" diye kaydetti.

'AKP Türkiye'si Suriye'dir'

Ülkenin geleceğini ırkçılığa sarılarak yapılandırılamayacağını söyleyen Selahattin, "Ya Suriye gibi olacağız ya da HDP gibi olacağız. AKP'nin Türkiye'si, Suriyedir. Çünkü tek tek ayırıyor ve tek dil, tek din altında toplamaya çalışıyor. Bu ülkede herkes özgür olsun, Kürt Kürt gibi yaşasın, isteyen kiliseye gitsin hiç korkmasın, cemevlerine kimse laf söylemesin istiyoruz. Ve bunları koruyan bir iktidar olsun istiyoruz" dedi.

'Saldırılara karşı sağduyuya sarılmalıyız'

HDP'ye dönük son günlerce artan linç girişimlerine tepki gösteren Selahattin, "Türkiye'de defalarca saldırıya uğradık. Arkadaşlarımız diri diri yakılmak istendi, katledildi. Bütün bu saldırılara karşı sağduyuya sarılmalıyız. 7 Haziranda sağduyunun, barışın kazanmasını istiyoruz. Şiddete şiddetle karşılık verilseydi emin ol ülke yaşanılamaz hale gelirdi. Ama biz barışı, halkımız en çok barışı istiyor" diye konuştu.

'Silah olmasın diye siyaset yapıyoruz'

HDP'nin barajı aşmasının toplumda bulunan bütün inançların özgürlüğe kavuşmak demek olduğunu söyleyen Selahattin, "Biz silahlı mücadele yürütülmesin diye siyaset yapıyoruz. Ben Cumhurbaşkanı olsam, 10 ağustosta ben seçilsem bütün partilerin parlamentoya gelmesinin önünü açardım. Parlamentoya gelemeyen birisi o parlamentoya kendisine hitap ettiğini düşünemez başka arayışlara girer" şeklinde konuştu. Selahattin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasayı ihlal ederek partilerini baraj altında bırakmak istediğini söyleyerek, "Gönlümde bir aslan yatıyor ama söylemeyeceğim diyor. 7 Haziran'da senin gönlündeki o aslanı kediye çevireceğiz. 7 Haziranda o kedinin kim olduğunu rahat rahat söyleyebilirsin artık" dedi. Selahattin konuşmasını "Diyarbakır'dan bütün Türkiye'ye şu mesajı yansıtmak gerekiyor. Biz ülkenin bütün köşelerine elimizi uzattık. Bu barış elinin sıkı sıkı tutulması gerekir. Biz kötünün iyisi değiliz, mevcut olanların en iyisiyiz" sözleri ile bitirdi.

Barış ödülü verildi

Selahattin'in konuşmasının ardından söz alan Uluslar arası Barış Bürosu İtalya Temsilcisi Fulgida Barattoni, 2015 Uluslararası Barış Ödülü'ne Selahattin Demirtaş'ı layık gördüklerini belirtti. "Bu ödül açtığınız barış yolunda sizi takip eden genç ve kadınların sizi yalnız bırakmadığı anlamını taşıyor. Türkiye'deki gelecek nesle, özgür yarınları inşa edeceğinize inanarak bu ödüle layık olduğunuzu düşünüyorum" diyen Fulgida, Selahattin Demirtaş'a ödülünü takdim etti. Ödülü alan Selahattin Demirtaş, "Bu ödülü sokakta yitirmiş olduğumuz insanlar ve yüreği acılı tüm anneler adına kabul ediyorum" dedi.

(be-sh/fk)