DBP: Seçim başarısı katledilenlerin anılarına verilen cevaptır
15:17
JINHA
AMED - Seçim sonrası değerlendirme yapmak için toplanan DBP Parti Meclisi, seçim sonuçlarının önemli bir başarı ve kazanım olduğunu belirterek, "Bu başarının ve HDP projesinin mimarı olan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ı selamlamış, bu süreçte HDP’nin başarısı için emek harcayan tüm kurum ve kişileri kutlamıştır. Ayrıca bu başarıyı, seçim sürecinde devlet güçleri ve karanlık güçlerin işbirliği ile katledilen şehitlerin anılarına verilen bir cevap olarak görmüştür" denildi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) 7 Haziran seçimlerinin siyasal, toplumsal ve örgütsel sonuçlarını değerlendirmek ve planlama yapmak için Parti Meclisi toplantısı düzenledi. Toplantıya ilişkin yapılan açıklamada, seçim sonuçlarının önemli bir başarı ve kazanım olarak değerlendirildiği belirtilerek, "Bu başarının ve HDP projesinin mimarı olan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ı selamlamış, bu süreçte HDP’nin başarısı için emek harcayan tüm kurum ve kişileri kutlamıştır. Ayrıca bu başarıyı, seçim sürecinde devlet güçleri ve karanlık güçlerin işbirliği ile katledilen şehitlerin anılarına verilen bir cevap olarak görmüştür" denildi.
7 Haziran seçiminin yarattığı sonuçlar itibariyle yerleşik devlet rejimini ciddi anlamda sarstığına vurgu yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kendi varlığını TEK’çilik üzerine bina eden devlet rejimi, millet meclisini kendinden başka tüm seslere ve kimliklere kapatmıştı. Bunu sürekli bir tedbir haline getirmek için de yüzde 10 gibi dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan baraj sistemini getirmişti. Fakat ezilenlerin ve direnenlerin ortak mücadelesi bu barajı da yıkmıştır. Artık halklar için yeni bir mücadele süreci başlamaktadır. Toplumun demokratik reflekslerinin öldüğünü düşünenler yanıldıklarını görmüşlerdir. Bu durum ne Türkiye’de, ne de Ortadoğu’da Kürt halkını ve ezilen halkları yok sayarak hesap yapılamayacağını bir daha göstermiştir.
'Abdullah Öcalan'ın özgürlük süreci hızlandırılmalı'
Parti Meclisimiz, Sayın Öcalan’ın özellikle son 3 yılda demokratik çözüm yaklaşımının ve oynadığı rolün hayati önemde olduğunu vurgulamıştır. Türkiye’yi devletin kirli savaş sarmalından çıkarıp siyaset zeminine çekmekle kalmamış, demokratik ulus perspektifiyle tüm halkların, inançların, kimliklerin yan yana özgürlük, eşitlik, barış ve demokrasi mücadelesi verebilecekleri bir siyasal projeyi geliştirip hayata geçirmiştir. Yine bu proje ve yarattığı sonuçları da değerlendirilerek, artık Sayın Öcalan’ın ev hapsi gibi formüllerle değil, koşulsuz özgürlüğünü sağlayan sürecin hızlandırılması gerektiği belirtilmiştir. Bu konuda Parti Meclisimiz kendi üzerine düşen rolü oynayacaktır.
7 Haziran seçim sonuçları devletin ve AKP’nin toplum adına söylediği tüm sözlerin önemli oranda yalan olduğunu ortaya koymuştur. Sonuçlar, toplumun barışa, demokratik çözümü, müzakereye hazır olduğunu göstermiştir. Özellikle Türkiye tarafında hortlatılmaya çalışılan faşist reflekslere toplum itibar etmemiş, HDP şahsında demokratik, özgürlükçü ve barışçı duruşu sahiplenmiş, AKP’yi de tek başına iktidar yapmayarak oynadığı olumsuz rolü boşa çıkarmıştır.
'AKP Suriye'de ve Türkiye'de kaybeden olmuştur'
Merkezi, tekçi, ben ne dersem o olur yaklaşımı özellikle AKP’nin son 12 yıllık iktidar pratiğiyle birlikte mahkum edilmiştir. AKP cenahından yapılan ilk açıklamalar toplumun tercihine hala anlam vermediğini göstermektedir. Toplum barış, eşitlik ve özgürlük istemektedir. Erdoğan’ın ve AKP’nin kullandığı düşmanlaştırıcı, ırkçı ve cinsiyetçi dil sandığa gömülmüştür.
Yine Kürdistan’daki mevcut tablo, AKP’nin artık Kürdistan’da bir tabela partisi olduğunu göstermektedir. IŞİD ile stratejik ortaklık yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hala yönettiği partisi AKP, bu kirli ve vahşi savaştan Kürtlerin kaybederek çıkmasını ummuştur. Ama AKP sadece Suriye’de değil, Türkiye’de de kaybeden olmuştur. Halkları bir birine kırdırarak iktidarını sağlamlaştırmaya çalışan AKP gerçekliği özellikle Kürdistan halklarının tavır ve tutumuyla ağır bir yenilgiyi yaşamıştır. Bu anlamıyla Kürdistan’daki sonuçlar Kobanê ve Şengal direnişlerine bir selamlama olduğu kadar, son haftalarda Kürdistan’da patlatılan bombalara ve yapılan infazlara da bir cevap olmuştur.
Kürt halkının ve kurumlarının verdiği özgürlük mücadelesi önemli bir aşamaya gelmiştir. Bu yeni aşamada artık ne Sayın Öcalan’ın esareti sürdürülebilir bir durumdur, ne de devletin toplumu baskı ve şiddetle yönetmesi mümkündür. Merkezi ve teklik üzerine kurulu rejim ve onun anayasası aşılmıştır. Değişim ihtiyacını yeni bir dikta kurmak için kullanmak isteyen Erdoğan ve onun siyasal aklı aşılmıştır. Toplum bu tavrı koymuştur. Kürdistan'da ortaya çıkan sonuç halkın kendi kendini yönetme ve yerel demokrasiyi geliştirme talebidir.
DBP olarak Kürdistan'da yaşayan tüm halklar ve inançların demokratik iradesini toplumsal örgütlenme ve sisteme kavuşturmayı temel bir görev olarak görmekteyiz.
(gc)