JINHA

ANKARA - HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dün düzenlenen toplantıda muhtarlara yönelik sözlerini Meclis gündemine taşıdı. Saadet İçişleri Bakanı'nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün muhtarlarla yaptığı toplantıda, "Benim muhtarım hangi evde kim var, nedir ne değildir. Bunu gelecek, gayet uygun ve sakin bir şekilde orada kaymakamına, gerekirse valisine, emniyet müdürüne bildirecek? "Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek" ifadelerini kullanmıştı. Cumhurbaşkanı'nın sözlerine ilişkin HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'ün yanıtlaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi.

Saadet önergede yanıtlanması talebiyle şu soruları yöneltti:

"*İçişleri Bakanlığı bünyesinde yer alan muhtarları Cumhurbaşkanı hangi gerekçe ve yetkiyle düzenli olarak "saray"da toplantıya çağırmaktadır?
*Cumhurbaşkanının yukarıdaki cümlelerle muhtarlardan istediği ne çeşit bir muhbirliktir, cumhurbaşkanı hangi anayasal yetkiyle muhtarlara muhbirlik görevi salık vermektedir?
*Devletin bunca istihbarat kurumu ve ağı, dinleme ve takip sistemleri hatta oluşturulduğu iddiaları yaygınlık kazanan "saray"a bağlı özel bir istihbarat kurumu söz konusuyken, Cumhurbaşkanı muhtarlara ajanlık yapmalarını telkin ederek neyi amaçlamaktadır?
*Cumhurbaşkanının muhtarları bu şekilde "görevlendirmesi" toplumdaki güvensizliği daha da arttırmayacak mıdır?
*Neredeyse geleneksel hale getirilen bu muhtar toplantılarının amacı nedir?
*Cumhurbaşkanının muhtarlara olan ilgisi, muhtarların seçimlere ilişkin görevleriyle mi bağlantılıdır? Bugüne kadar seçimlerde hile yaptığı belirlenen kaç muhtar tespit edilmiştir?"

'Mahalle muhtarları iktidarın ajanı değildir'

Öte yandan konuya ilişkin HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Millevtekili Saruhan Oluç yazılı bir açıklama yaptı. "Mahalle muhtarları iktidarın ajanı değildir" denilen açıklamada şunlar belirtildi: "Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarıyla yurttaşlar arasında güvensizlik, kutuplaşma, gerginlik ve huzursuzluk yaratmaya devam ediyor. 8. Muhtarlar Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, muhtarlara, 'hangi evde kim olduğunu bildirin' çağrısı yapması, toplum içinde muhbirlik eğiliminin güçlenmesine yönelik bir çabadır. Cumhurbaşkanı'nın bu çağrısı aynı zamanda yerel demokrasiyi berhava etmeyi de hedeflemektedir. Mahallelerde seçilen kişilere muhtar denmesi anlamlıdır. Çünkü muhtar, özerk-bağımsız anlamına gelmektedir. Cumhurbaşkanı ise bu talebiyle bu anlamı yıkıp geçmiştir.

*Cumhurbaşkanı'nın muhtarlara yönelik ihbarcılık yapma çağrısı, muhtarların toplumsal fonksiyonunu zedeleyecek bir çağrıdır. Çünkü muhtarlar yerel yönetimlerin, yerel demokrasinin önemli bir birimidir. Yurttaşların güven duyduğu ve yüz yüze ilişki kurduğu bir kuruma muhbirlik görevini atfetmek bir psikolojik savaş hamlesidir.

*Muhtarlar mahallenin ortak ihtiyaçlarını belirler, mahallede yaşam kalitesini geliştirir, mahalleye ilişkin işlerde belediye ve kamu kurumlarına görüş bildirir. Muhtarlar seçilerek gelmiş halkın temsilcisidir, devletin kolluk güçleri değildir. Muhtarların görevleri arasında ihbarcılık yapmak yoktur.

*Muhtarlar güvenlik kurumlarının uzantısı da değildir. Muhtarlara böyle roller biçmeye kalkmak, mahallelerdeki huzuru ve muhtarların konumunu sarsmaya yönelik önerilerdir.

*Memlekette asayiş ile ilgili bir sorun varsa, bununla ilgili kurum muhtarlık değildir. Cumhurbaşkanı'nın bu yaklaşımı, yurttaşların muhtarlara bakışını olumsuz yönde etkileyecek, yurttaşlar arasında kin ve husumeti körükleyecek talihsiz bir çağrıdır.

Cumhurbaşkanı'nın bu zihniyetinin başarısızlığı daha önce defalarca görülmüştür. Toplumsal ve tarihsel sorunların bu politikalarla çözülemeyeceğini halen anlayamamış olanlar, yanılgılarının farkına er ya da geç varacaklardır.

Cumhurbaşkanı'nın bir siyasi parti genel başkanı gibi günlük siyaset hakkında demeç vermek için muhtarları araç olarak görmesi pek çok açıdan yanlıştır. Cumhurbaşkanı muhtarlarla bir araya gelme ihtiyacı duyarsa, kendisi onlara gitmelidir. Bu toplum, muhtarlarla bir araya geldiğinde, onların sorunlarını dinleyerek anlamaya çalışan bir cumhurbaşkanını hak etmektedir, tersini değil."

(ekip/fk)