Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - Seçim sonrası beklenen koalisyonun kurulmaz ve geçici hükümet tarafından savaş konsepti geliştirilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çözüm süreci buzdolabındadır" açıklaması yaptı. Gelişmeleri değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel, AKP hükümetinin Avrupa ülkelerinin karşısına "Biz DAİŞ'le mücadele ediyoruz" profiliyle çıktığını, Suriye'de hedeflediği tek şeyin PYD, Rojava, Kürtler ve Kobanê olduğunu söyledi.

Geçici AKP hükümetinin ve Cumhurbaşkanı'nın "DAİŞ'e operasyon yapıyoruz" iddiasıyla Kürtlere karşı başlattığı topyekun imha konsepti kapsamında, doğa katliamları, siyasi ve askeri operasyonlar, sivil infazları devam ediyor. HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel, süreci ve son olarak Mardin'in Derik ilçesinde Jandarma Karakol Komutanı iken 13 köylünün katledilmesi ve 'Irza geçme' ve 'Kötü muameleden' yargılanan Musa Çitil'in YAŞ'ta terfi ettirilerek Diyarbakır Bölge Komutanı olarak atanmasını değerlendirdi.
Geçici hükümet tarafından "DAİŞ çetelerine operasyon" adı altında PKK'ye operasyon yapıldığını söyleyen Çağlar, tüm operasyonların daha önce planlanmış olduğunu ifade etti.

'Erdoğan Kürtlere dönük topyekûn bir savaş konsepti başlattı'

Savaş konsepti kararının Bakanlar Kurulu'nda alındığını belirten Çağlar, Cumhurbaşkanı'nın başkanlık hayalinin suya düştüğünü ve AKP'nin tek başına iktidar olmaması hırsıyla kaos ortamı yaratıldığını ifada etti. Çağlar, "Cumhurbaşkanı kaos ortamını yaratmak adına düğmeye bastı. Müzakere sürecinin başlaması gereken bir süreçte gideceğini bilen AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Kürtlere dönük topyekûn bir savaş konsepti başlattı" diye konuştu.

'AKP'nin tek hedeflediği PYD, Rojava, Kürtler ve Kobanê'dir'

AKP hükümetinin Avrupa ülkelerinin karşısına "Biz DAİŞ'le mücadele ediyoruz" profiliyle çıktığını ancak Suriye'de hedeflediği tek şeyin PYD, Rojava, Kürtler ve Kobanê olduğunu vurgulayan Çağlar, saatlerce savaş uçaklarının Diyarbakır'dan kalktığını ve bu uçakların Kandil'i bombaladığını ifade etti. "Bir ateşkes süreci olmasına rağmen ne oldu da yönlerini birden özgürlük alanlarına döndüler" diye soran Çağlar, yaşananların altında Kürtlerin tamamen yok edilmesi düşüncesinin yattığını söyledi.

'Kimse özgürlük arayışçılarının kökünü kazamaz'

Cumhurbaşkanı tarafından "köklerini kazıyacağız" cümlesinin 1996 yılında Türkiye'nin Başbakanlığını yapan Tansu Çiller tarafından da söylendiğine dikkat çeken Çağlar, tüm gelip giden siyasetçilerin aynı cümleyi kullandığını ancak hepsinin sonlarının aynı olduğunu belirtti. Çağlar, "Kürtler özgürlük mücadelesine kaldığı yerden sıçrayarak devam ediyor ve önderliklerinin özgürlüğünü sağlayacak bir duruma geldi. Kimse Kürt halkının ve özgürlük arayışçılarının kökünü kazamayacaktır, bunu çok iyi görmeleri gerekiyor" dedi.

'Şuan yapılanlar OHAL'i aştı'

Kürdistan bölgesinde şuan yaşatılanların tamamen "öldür" konseptiyle hayata geçirilmeye çalışıldığına vurgu yapan Çağlar, "Amed, Silopi, Hakkari'de yaşatılanların hepsi 'öldür' emrinin gerçekleştirilmesidir. Şuan da yapılan Kürtleri öldürmek ve yok etmeden başka bir şey değildir. O yüzden bugün topyekûn OHAL'i aşmış bir darbe durumu içerisinde bulunuyoruz" diye belirtti. Çağlar, seçilmişler olarak savaş politikasına izin vermeyeceklerini ve alanı terk etmemek adına nöbet halinde olacaklarını vurguladı.

'Kaybedeceğimiz artık bir şey kalmamıştır'

2009 yılında hayata geçirilen siyasi soykırımlarla binlerce insanın gözaltına alındığına değinen Çağlar, bugün yine aynı konseptin yürürlüğe konulmak istendiğini vurguladı. Çağlar, "Gençlerimizi, siyasetçilerimizi tutuklayarak hapsetmek isteyenler HDP'yi ve Kürt özgürlük hareketini zayıflatıp sindirmek istiyorlar. Ancak hiçbir şekilde Kürt hareketi de Kürtler de artık bu politikalarına gelmeyecektir. Kaybedeceğimiz artık bir şey kalmamıştır" dedi. Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde özel harekat timinin işçileri yere yatırarak tehdit ve hakaretlerde bulunmasını hatırlatan Çağlar, bu işkencelerinin aynısının 1980-1990 dönemlerinde yaşadığını ve artık kimsenin boyun eğmeyeceğini dile getirdi. Çağlar, Kürt halkının artık korkutma, sindirme, tutuklama, katletme politikalarını aştığını ve mücadeleyi yükselteceğini söyledi.

'Musa Çitil'in yargılanması için mücadelemizi yükselteceğiz'

Musa Çitil'in Derik'te köylülerin katledilmesinden dolayı yargılandığı davayı aileleriyle takip ettiğini belirten Çağlar, "Musa Çitil'in davası Çorum'a devredildikten sonra Yargıtay tarafından da beraat ettirildi. Tecavüzleriyle, katliamlarıyla tanınan Musa Çitil AKP yargısıyla beraat ettirildi. YAŞ kararnamesiyle ödüllendirilerek Tümgeneralliğe yükseltildi Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanlığı'na getirildi. Bu çok önemli bir konudur. Musa Çitil 93-94 döneminde Mardin'de yaptığı katliamları şimdi de Diyarbakır'da mı yapmayı planlıyor diye AKP hükümetine soracağız. Biz bunu asla kabul etmeyeceğimizi, insanlık suçu işlediğini ve yargılanması gerektiği noktasında mücadelemizi yükselteceğiz. AKP hükümetinin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıktı ancak biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bugünleri mücadelemizle aşacağız" dedi.

(gc)