Figen Yüksekdağ: Sandıklar, sivil darbenin enstrümanı olarak kullanılacak
09:04
JINHA
ANKARA - AKP ve Cumhurbaşkanı'nın seçim sonuçlarını beğenmemesi üzerine sil baştan, gayri meşru bir zeminde tekrar seçime gidildiğini söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bizi istemediğimiz bir hesaba bulaşmaya, istemediğimiz bir muharebeye çektiler. Davetleri kabulümüzdür ama AKP hükümeti de saray da bu seçimde de umduğunu bulamayacak. Tayyip Erdoğan bu seçimlerde de başkan olamayacak. AKP hükümeti bu seçimlerde de tekçi, otoriter, despotik bir iktidar kuramayacak. Biz buna kararlıyız" diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile genel seçimlerden bu yana giderek yükselen savaş çığırtkanlığı, AKP'nin politikaları ve erken seçim üzerine konuştuk. "Bu kaos ve kriz ortamının tek bir sorumlusu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetidir" diyen Figen, dayatılan erken seçimin darbe planının sürdürülmesi adına yapıldığının altını çizdi. Figen, "7 Haziran'daki seçmen iradesine de karşı geliştirilmiş bir darbe bu. Koalisyonu yaptırmayarak Türkiye siyasetinde önündeki bir krizin önünü açmış bulunuyorlar. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de kendi istekleri doğrultusunda siyaset kurumunu yeniden dizayn etme tavrını ortaya koymuş oluyor. Bu tavır kötü ve çirkin bir dizayn çabasıdır" dedi.
'Erdoğan başkan olmamanın bedelini ödetiyor'
"Hiç bir meşruiyeti olmayan bir geçici hükümet, bu birkaç ay içerisinde Türkiye'yi, bölgeyi adeta bir yangın yerine dönüştürdü" diyen Figen, bir türlü koalisyonun kurulmamasının da savaş konseptiyle bağlantılı olduğunu söyledi. Figen devamla,"Başkan olamamanın bedelini halka ödeten Cumhurbaşkanı aynı zamanda ülkenin kaosa sürüklenmesinden sorumludur" diye kaydetti. Koalisyon görüşmelerinde hiçbir sonucun açığa çıkmayacağını söyleyen Figen, "CHP ile önceki gün koalisyon görüşmeleri sonuçlandı ve koalisyon olmayacağı yönünde bir tutum sergilendi. Kapılar yine karşılıklı olarak açık tutuluyor. Ama bu sadece söylemde kabul edeceğimiz bir tutum. AKP-CHP koalisyonunun olanakları tükenmiştir artık. Ayrıca MHP ile koalisyon görüşmeleri yapılacağı açıklaması yapıldı. Biz doğrusu MHP ile yapılacak 4 yıl veya 2 yıl sürecek bir istikrarın, koalisyonun yapılacağını düşünmüyoruz. Çünkü karar çok önceden saraydan, erken seçim yapılması yönünde verilmişti. Bu yüzden koalisyon görüşmeleri de siyasi bir tiyatrodan öteye geçemedi. Ortaya çıkacak bir AKP-MHP koalisyonunun olabileceğine inanmıyoruz" şeklinde ifadelerde bulundu.
' MHP yıkıcı siyaset için AKP'yi destekler'
"Değişik seçenekler belki düşünülebilir. AKP'nin tek parti olarak temsil edildiği bir azınlık hükümetinin kurulması seçeneği üzerinde duruluyor" diyen Figen, MHP'nin buna destek verme eğilimi içerisinde olduğunu söyledi. MHP'nin AKP siyasetini tümden onayladığı ve onun koltuk değneği olduğu görüşünü, durumunu pekiştireceğinin altını çizen Figen, "Bu süreç içerisinde bir savaş bloğu olarak AKP ve MHP bu dönemde oluşturulan krizin sorumluları olacak. Gerek çatışmalı savaş durumunun gerekse siyasi ve ekonomik krizin sorumluluğunu paylaşmış olacaklar. Aslında MHP bu tip yıkıcı siyasi durum olduğunda AKP'ye destek vermekten hiçbir zaman kaçınmadı" diyen Figen MHP'nin bu desteği açık bir şekilde ifade ettiğini belirtti.
' Hiçbir şey hukuka bağlı olarak sürdürülmüyor'
Erken seçimin net olarak görüldüğünü söyleyen Figen, "Son 3 aylık sürece bakıldığında AKP'nin sandık sonuçlarını istediği gibi çıkarmak adına bir darbe hazırlığında olduğunu görebiliriz. Normal şartlarda yeniden olmaması gereken ikinci seçim resmen dayatılmıştı. Sürdürülen savaş politikası içinde, bir yandan ekonomi gerilerken, bir yandan da geçici hükümet topluma anti demokratik bir uygulama dayatıyor. Hiçbir şey hukuka bağlı olarak sürdürülmüyor, hiçbir şey bir nizam doğrultusunda gerçekleştirilmiyorken, böylesi bir süreçte savaş gölgesinde yeniden sandıklar kuruluyor" diyerek gayri meşru bir zeminde seçimlerin yapılacağının açıkça görüldüğünü söyledi.
'Erken seçime her durumda ve koşulda hazırız'
Erken seçim çanlarının daha 8 Haziran sabahında çaldığını söyleyen Figen, "Bizler gayri meşru olarak dayatılan bu erken seçimden meşru bir halk iradesi çıkartmak için çalışıyoruz. Bundan sonraki kilitleneceğimiz hedefte bu olacaktır. Bu kadar gayri meşru bir kuşatma içerisinde bu darbeci ve ara rejim siyasetine, savaş siyasetine dayanan bir zemin ve iklim içerisinde halkımızın demokratik, meşru iradesini öne çıkarmaya ve galip çıkarmaya dönük bir çalışma yürüteceğiz. Erken seçim hiçbir zaman doğru görmediğimizi söyledik. Koalisyonun hiç zaman kaybetmeksizin kurulması gerektiğini söyledik. Hatta bu konuda sorumluluk üstlendik, bir AKP-CHP koalisyonunu kolaylaştırıcı olma yönünde yapıcı ve yönlendirici, ön açıcı çabalar içerisinde olacağımızı söyledik. Biz bu süreç içerisinde sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu süreçte sorumluluğunu yerine getirmeyen ve kendisine verilen hak etmediği yetkiyi hor kullanan ve suç işleyen saray, Cumhurbaşkanı ve geçici AKP hükümetidir. Bu sürecin bir kriz olarak yaşanmasına müsaade sebebi de onlardır. Biz o nedenle sorumluluğunu yerine getirmenin özgüveni ile erken seçimi karşılayacağız" dedi.
' Hedefimiz yüzde 20'
Figen konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu özgüven halkımızın özgüveni ile buluşarak, birleşerek çok daha güçlü bir iradeyi, kazanma iradesini de açığa çıkaracak. Buna inanıyoruz. Erken seçimde hedefimiz yüzde 20'ye ulaşmaktır. HDP olarak bunu başarabileceğimize inanıyoruz. Bu gücü, özgüveni, örgütlülüğü ve potansiyeli de taşıdığımızı biliyoruz. AKP hükümeti de saray da bu seçimde de umduğunu bulamayacak. Sayın Tayyip Erdoğan bu seçimlerde de başkan olamayacak. AKP hükümeti bu seçimlerde de tekçi, otoriter, despotik bir iktidar kuramayacak. Biz buna kararlıyız. Bizi istemediğimiz bir hesaba bulaşmaya, istemediğimiz bir muharebeye çektiler. Ama davetleri kabulümüzdür.
Biz barışa da hazırız biz bu kadar köklü sorunların yaşandığı bir siyasal ortamda en etkili bir siyasi mücadeleye de hazırız. Eğer erken seçim sathı mehelinde mücadele etmemiz gerekecekse çok iyi bilsinler ki biz bu mücadeleye kazanmak için giriyoruz. Kazanacağımızı bilerek giriyoruz. Biz seçimlerden sonra erken seçim tartışmaları başladığı günlerde de söylemiştik. Bu hükümet kötünün daha kötüsü olmaz diye düşünerek hareket etti. Ama gerçekleştirecekleri bir erken seçimde bunun daha kötüsü olacağını görecekler. Bizler de iyinin daha iyisi olduğunu göstereceğiz. Bizler haklarımıza ve durduğumuz politik zemine güveniyoruz. Bu güvenle kazanacağız."
(de/zd/fk)