Figen Yüksekdağ: Halk AKP'yi sıfırladığı için cezalandırılıyor

14:35

JINHA

İZMİR - Tek bir adam iktidarı için halkların cezalandırıldığını belirten HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 7 Haziran'da 'Bizler meclise' dediklerini, tekrarlanan seçimde ise "Halklar iktidara" diyeceklerini söyledi. Kürdistan'da kirli savaş politikalarının devrede olduğuna dikkat çeken Figen, "Bu kirli savaş zeminin de bir kişi iktidar devşirmeyi amaçlıyorsa baştan yenilmiştir. Kürtler neyin cezasını çekiyorlar. Seçilen yerler tesadüf değil, seçilen yerler AKP'nin sıfırlandığı yerlerdir. Halkı AKP'yi sıfırladığı için cezalandırıyorlar" dedi.

"Akademi barış istiyor" çalıştayı İzmir Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde başladı. Çalıştaya HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP il eşbaşkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Çalıştayda ilk olarak söz alan akademisyen ve İzmir Barış Bloku Eşsözcüsü Cem Terzi, İzmirli akademisyenlerin ortaklaşarak yazdığı çağrı metnini okudu. "Herkesi barışa çağırıyoruz" diyen Cem, uzun yıllarda sağalanan ateşkes ve müzakere sürecinin umutlarını yeşerttiğini, barış sürecinin siyasal adımlarını beklerken yeni bir çatışmalı süreçlerle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Başkanlık hayaline kavuşmayan birinin, suriye politikası iflas eden bir partinin zihniyeti nedeni ile yeniden savaş sürecine girildiğini söyleyen Cem, bu savaşın Kürt sorunundan kaynaklanmadığı söyledi.

'Başkan olamayan bedelini halka ödetiyor'

Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Barış demek direnmektir" diyerek barış için bir araya gelinmenin önemli olduğunu, barış için bir araya geliniyorsa bunun da barış için direnmenin bir biçimi olduğunu söyledi. 'Savaşın neden başladı?' şeklinde sorular yöneltildiğine dikkat çeken Figen, barışa ramak kalmışken yeniden savaşın başlamasında tek bir kişinin tek bir partinin iktidar hırsına bağlı olduğunu söyledi. Figen, "Tek bir partinin tek bir adamın iktidarı için kaos çıkarıyorlar. Bunu 3 ay önce dile getirdiler ve bugün uygulamaya başladılar. 3 ay önce haklara 'HDP baraji geçerse memlekette kaos olur' dediler. Erdoğan sıkılmadan utanmadan, 'verin 400 vekili çözülsün' dedi. 7 Haziran da halklar Erdoğan'a 400 vekil vermedi. Vermeyebilir. Şu an başkan olamayan, bunun bedelini Türkiye'nin huzurunu bozarak ödetiyor. Yine seçimler sürecinde HDP'nin barajı geçmesi takdirde kaos çıkacağını ilan ettiler, tehdit ettiler, bugün bu tehditlerini hayata geçirdiler" dedi.

'Bir darbe ile karşı karşıyayız'

AKP'nin yaşanan kaos sürecinde asker aileleri ve annelerine "Eğer AKP oy verseydiniz, bunlar başına gelmezdi. Bu acıları yaşamazdınız" dediğini belirten Figen, "Bugün de çok önceden ilan edilmiş bir savaşı yaşıyoruz. Türkiye'de kimse bu savaş nerden çıktı diye bir gerekçe aramazsın. Bu savaşın musibeti saraydır. Bu savaş bir ara rejimi teşvik etmiştir. Erdoğan aldığı oylara dayanarak 'Türkiye'de rejim değiştirmiştir' deme rahatlığını gösterebiliyor. Sen seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olabilirsin, ama bizler de seçimlerden sonra seçilmiş bir meclis iradesiyiz. Erdoğan, kendi seçimini kabulleniyor ama 7 Haziran seçimlerindeki iradeyi tanımıyor. Bir darbeyle karşı karşıyız. Bir adamın iki dudağı arasındaki sözlere bakıyoruz. Türkiye toplumunda seçmenlere zarar veren, seçmenleri cezalandıran bir zihniyetle karşı karşıyız" şeklinde konuştu.

'Bugün darbe yapanlar darbe mağduru olduğu söyleyenlerdir'

Hakların Tayyip Erdoğan'ı başkan yaptırmadığını hatırlatan Figen, başkan olamayınca politikaları ile hakları cezalandırdığını söyledi. "Saray merkezli bir darbe ile karşı karşayız" diyen Figen, "Bu darbeyi yapan 28 Şubat darbesi mağduru olduğunu söyleyendir. 28 Şubat darbesinde mağdur olanlar, kendilerini demokrasinin bekçileri olarak ilan edenler, bugün bizzat kendileri darbe yapıyorlar. Erdoğan bugün, 'anayasayı kabul etmiyorum, ülkede rejim değişmiştir, ister kabul edin ister etmeyin' diyor. Kabul etmiyoruz" dedi.

'Halklar bilinçlendi, siyasal iktidarlar gericileşti'

7 Haziran seçimleri ile yeni bir sonucun açığa çıktığını belirten Figen, Gezi sürecinde batı kentlerinin özgürlük dinamikleri ile Ağrı, Diyarbakır, Hakkari'nin özgürlük dinamiklerinin birleştiğini söyledi. "Yıllarca bölünme korkusu ile birbirinden koparılan hakların, yıllar sonra bir araya gelerek bir güç olmayı başardı" diyen Figen, "Seçim sonuçları bu toplumsal mücadelesinin ara mecrasının finalidir. Toplum aklını kullanarak oy kullandı. Türkiye toplumu seçimlerde ortaya koyduğu düzeyle ne kadar geleceğe hazır olduğunu söyledi ancak ne yazık ki siyasal iktidarlar geleceğe hazır olmadığını söyledi. Türkiye de toplum ne kadar bilinçlense de siyasal iktidarlar gericileşmiştir" diye konuştu.

'Bizler iktidara'

"Ok yaydan çıkmıştır" diyen Figen, geldikleri seviyeden dönmeyeceklerini, söyledi. "Başladığımız işi bitireceğiz" diyen Figen, "Bizler neyi bitireceğiz, bu baskıcı statükocu, faşizan zihniyeti ve yönetimi bitireceğiz" dedi. Türkiye'de bir rejimin değiştiğini ancak bu rejimin demokrasiden yana değiştiğine işaret eden Figen, kendilerinin de bu değişimin itici gücü olmaya devam edeceklerini belirtti. Seçimlerden sonra bu değişimi devam etmek için ana muhalefet olarak yollarına devam etme kararı aldıklarını belirten Figen, "Bizler ana muhalefet olarak başlattığımız bu süreci 7 Haziran seçimlerinde hakların iktidarı olarak başaracağız. Seçimlerde 'Bizler meclise' dedik, ama HDP'yi hazmedemiyorlar. Tekrarlanan Seçimlerde ise şimdi de 'Bizler iktidara' diyoruz. Sözümüzü 7 Haziran da tuttuk ve tutarız" diye konuştu.

'Halk AKP'yi sıfırladığı için cezalandırılıyor'

Kürdistan'da yürütülen savaşa da dikkat çeken Figen, "Günlerdir bölgede adı konulmamış resmi olarak kabul edilmeyen bir savaş yaşanıyor. 90'lı yıllardan daha tahrip edici, gayri ahlaki bir kirli savaş yürütüyor. Bu kirli savaş zeminin bir parti, bir kişi buradan iktidar olmayı devşirmeyi amaçlıyorsa baştan yenilmişlerdir. Türkiye toplumu Kürtler böyle bir şeyi hak etmediler. Kürtler neyin cezasını çekiyorlar. Yüzde 90 oy verilen yerlerde HDP'ye destek vermenin cezası veriliyor. Seçilen yerler tesadüf değil, seçilen yerler AKP'nin sıfırlandığı yerlerdir. Halkı AKP'yi sıfırladığı için cezalandırıyorlar. Partimize oy verenleri pişman etmek istiyorlar. Türkiye toplumunu da bunu yapıyorlar. Yaşamını yitirenler askerler, polisler bizim insanlarımız" dedi.

'Barış için gözlerimizi karartmalıyız'

Barışın önemine işaret eden Figen konuşmasını söyle sürdürdü, "Onlar savaş için gözünü karartıyorlarsa bizler de barış için gözlerimizi karartacağız. Barış için direnmek, imkansız denilen bir hedefe ulaşmak için verilen mücadeledir. Barış, sadece silahların kullandığı bir yerlerde çocuklara kreş kurma düşünmesidir. Bizlerde bu karanlık günlerde, barışın bize uzak bulduğu günlerde, bizler barışın hemen yanımızda olma düşünmesi ile harekete geçmeliyiz."

Çalıştay, akademisyenlerin sunumları ile devam ediyor.

(ck/fk)