Bêrîtan Canözer / JINHA

AMED- Halka yönelik saldırıları birebir yerinde gören DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hafize İpek, seçimlerde AKP'ye oy çıkmayan yerlerin hedef alındığını, katliamların savaşın başlangıcı olduğunu belirterek halka da şu çağrıyı yaptı: "Buralar sizin toprağınız, sizin eviniz, sizin iradenizdir. Kimse sizi buradan uzaklaştıramaz. Kalın ve direnin."

Kürt halkına yönelik saldırı konsepti nedeniyle Silvan, Lice, Sur, Şemdinli, Varto, Silopi, Diyadin ve Kürdistan'ın birçok noktasında çatışmalar devam ediyor. İlçelerde halkın evleri taranırken, işyerleri ateşe verildi, sivil infazları yaşandı. Heyetlerle birlikte halkın yaşadıklarını yerinde gören DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hafize İpek, halkı savaş karşısında direnmeye ve topraklarını terk etmemeye çağırarak, savaşa karşı gerilla, asker ve polis annelerinin el ele vermesi gerektiğini vurguladı.

'Yaşanan sivil katliamlar topyekün savaşın başlangıcıdır'

Son sürecin Kürt halkı tarafından çok açık ve net bir şekilde görüldüğünü Türkiye cephesinden ise Kürdistan'da yaşanılan savaşın çok iyi anlaşılmadığını söyleyen Hafize, "Yandaş medya Türk halkının Kürt halkına karşı herhangi bir destek duygusunun gelişmesini engelliyor. Kürdistan'da yaşanan olaylar Erdoğan'ın yeminli Kürt düşmanı basını tarafından olduğunun ya aksini yansıtıyor ya da hiç yansıtmıyor. Bir taraftan ormanlarımız yakılıyor, bir yandan katliamlar oluyor, bir yandan sivil halk taranıyor, biz de halkın siyasi partisi olarak bu süreçte kendi görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak, yaşanan sivil katliamlar topyekün bir savaşın başlangıcıdır. Bu savaşın içerisinde her türlü katliam söz konusudur. Yaşananlar ve yaşanılacak olan her şey 7 Haziran'ın intikamıdır" diye konuştu.

'Türkiye'den iki bin canlı kalkan Kürdistan'a gelecek'

Ormanların ve köylerin yakılması karşısında halkın canlı kalkan olmaya hazır olduğunu ifade eden Hafize, "Şuan Lice'de yüzlerce canlı kalkan var. Bu eylemi dönüşümlü de yapabiliyoruz ve orada günlerce kalan, oradan hiç ayrılmayan arkadaşlarımız da var. Ormanlarımız yakılmasın diye halkımız kendini siper etmiş durumdadır. Türkiye cephesinden de iki bine yakın kişi canlı kalkan olmak için Kürdistan'a gelecek. Kürdistan'da yaşanan savaşı Türk halkının duyması, görmesi, bilmesi çok önemlidir. Burada yapılanlar insanlık dışı, gaddar ve vahşicedir" dedi.
Varto'da Ekin Wan'a yapılanların onun şahsında aslında tüm mücadele eden kadınlara yapılan saldırı olduğunu belirten Hafize, "Bizi bitirebileceklerini, yıldırabileceklerini zannettiler ama biz Ekin Van'ın izinden mücadelemizi de daha da büyüteceğiz" dedi.

'HDP'yi ortadan kaldırıp ülkenin sahibi olmak istiyorlar'

Kürdistan'ın özellikle dinamik olan ve 7 Haziran'da AKP'yi sıfırlayan yerlerinde katliamlar yapılmak istendiğini söyleyen Hafize, "Halkımıza karşı uzun namlulu silahlar kullanıyorlar. Kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi tarıyorlar. Halkımız bu saldırılardan korkmuyor ve bu saldırılar karşısında geri adım atmayacak. Tam aksine yürüyecek celladının üzerine ve yüzüne tükürecek" ifadesine yer verdi.
Lice'de halkın askere de gerillalara da canlı kalkan olduğunu belirten Hafize, "Sadece gerilla değil, asker de ölmesin istiyorlar. Onlar bizi düşman bilip saldırıyorlar ama oysaki biz onların da anaları ağlamasın, kanları toprağa dökülmesin istiyoruz. Yanlış yaptıklarını fark edecekler ama iş işten geçmiş olacak diye endişeleniyoruz. Gözünü iktidar hırsı bürümüş bir kan emici için katliamlar yapıyorlar. HDP'nin olduğu yerde hırsızlık yapamayacaklarını bildikleri için HDP'yi ortadan kaldırıp ülkenin sahibi olmak istiyor. Askerler, siviller, gerillalar ve polisler onun bu hırsının kurbanı oluyorlar" diye belirtti.

'Yerel seçilmişler yerel halkın öz güvenliğini sağlamak zorunda'

Bu savaşın durması için müzakere sürecinin yeniden başlaması gerektiğini söyleyen Hafize, "Öcalan ile görüşmeler hemen başlatılmalıdır ve özgürlüğü için ne gerekiyorsa o yapılmalıdır" dedi. AKP'nin savaş konseptinin 3 yaşındaki çocuğu bile ortadan kaldırmaya dönük olduğunu söyleyen Hafize, "İktidar hırsı onları bu kadar vahşileştirdi. Bu kesinlikle kabul edilir bir durum değildir. Kürt halkını 90'lara götürme planı yapıyorlar ama unutmasınlar biz 90'larda ki Kürt halkı değiliz. Artık her şeyin farkındayız ve uyanmış bir halkla karşı karşıyasınız. Kürtler güçlü bir halktır ve öz savunmalarını geliştirmişlerdir. Gözü dönmüş AKP hükümetine çocuklarımızı, kadınlarımızı, gençlerimizi kurban etmeyeceğiz. İç güvenlik yasasının çıkarılmak istenmesi bugünlerin habercisiydi. Onlar da kaybedeceklerini biliyorlardı ve polise orantısız güç vererek buna zemin hazırladılar" ifadesinde bulundu.

'Halk talep ediyorsa öz yönetimler ilan edilecektir'

"Öz yönetim" ilanlarının devam edip etmeyeceğine ilişkin değerlendirme yapan Hafize, halk tarafından seçilmiş yerel seçilmişlerinin halkının öz güvenliğini sağlamak zorunda olduklarını söyleyerek, "halkın talebi öz yönetim ise yerel seçilmişler öz yönetimi ilan edeceklerdir. Bir halkın kendi kendisini yönetmesi kadar doğal hiçbir şey yoktur" dedi.

'Türk devletine güven sıfırlandı'

Âdemi merkeziyetçi bir yaklaşımla öz yönetimin el alınması gerektiğini vurgulayan Hafize, "Bir ülkenin tek bir elden yönetilmesi asla ama asla demokratik değildir. Öz yönetimin demokratik bir bakış açısı olduğuna inanıyoruz. Demokrasinin ancak bu şekilde olabileceğine inanıyoruz. Tek elden yönetilen bu devletin bugüne kadar halkına yağdırdığı bombalar, kurşunlar, gazlar, vergiler, siyasi operasyonlar, yoksulluk dışında ne faydası olmuştur? Türk devletine bu konudaki güven sıfırlanmıştır. Kürtler artık Türk devletinden, kurumundan kendilerine bir fayda olmadığını görmüşlerdir ve kendi kendilerini yönetmeye yönelmişlerdir. Halkın özyönetimlerini ilan etmeleri doğaldır ve olması gerektiği gibidir. Kolektif bir yaşamla mümkün olabilecek öz yönetimin bence Türkiye'nin her yerinde uygulanması gerekmektedir" dedi.

Hafize son olarak göçe zorlanan ve evleri, toprakları yakılan halka seslenerek, "Buralar sizin toprağınız, sizin eviniz, sizin iradenizdir. Kimse sizi buradan uzaklaştıramaz. Kalın ve direnin" dedi.

(ny/gc/fk)