Emine Ayna: Kürtlere ölüm, sürgün ve tehcir dayatılıyor

13:12

JINHA

ANKARA - Demokratik Bölgeler Partisi'nin 3. Olağanüstü Kongresi'nde konuşan Eş Genel Başkan Emine Ayna, özyönetim ilanının halkın talebi olduğunu ve bunun arkasında duracaklarını belirterek, "Demokratik özerklik politik mücadelemizin temelidir ve bu taleplerin sonuna kadar yanında olacağız" dedi. Emine, Ermeni Soykırımı'nın yüzüncü yıldönümünde Kürtlere karşı uygulandığını belirterek, "Kürtlere ya ölüm ya da sürgün, yani tehcir dayatılıyor" dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi'nin 3. Olağanüstü Kongresi Kürtçe direniş şarkıları özerklik talepleri ile başladı. Kürt siyasetini bir araya getiren Kongreye Kürtlerin dostları da katıldı. Yönetim değişikliğine gidecek olan DBP'nin çok sayıda delegesinin tutuklanmış olması salona yansıdı. Kongreye, HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, Siirt Belediye Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, Van Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Hatice Çoban, Bekir Kaya, Mardin Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Ahmet Türk, Februniye Akyol, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Urfa milletvekilleri Osman Baydemir, Dilek Öcalan, Ağrı Milletvekili Leyla Zana, DEP eski Milletvekili Selim Sadak ve çok sayıda HDP milletvekilleri, Barış Meclisi üyesi İmam Canpolat, Halkevleri Yöneticisi Dilşat Aktaş ve çok sayıda konuk katıldı.

DBP'nin talepleri pankartlara yansıdı

Sık sık Kürtçe direniş şarkılarının çalındığı salona "Rojava Devrimi'ni selamlıyoruz", "Arin Mirkan ölümsüzdür, Mirkan yoldaşın fedai ruhu zaferi getirecek", "Özgür Önder, Özgür kimlik", "Arinleşen gençlikle özgür Önderliğe", "Öz yönetimlerle özgür yaşamı inşa ediyoruz" benzeri çok sayıda BDP'nin taleplerini dile getiren pankart asıldı. Salona ayrıca PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın büyük bir posteri ile özgürlüğünü talep eden pankartlar asıldı. Böylece, DBP'nin Demokratik Özerklik, özyönetim, çözüm talebi ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebi salona yansıtılmış oldu.

Kongre salonunda ikili güvenlik bariyeri

Kongrede ciddi güvenlik önlemleri alındı. Bir yandan Salon dışında polis bariyeri oluşturularak salona girenler polisler tarafından aranırken, salonun girişinde DBP görevlileri ikinci bir güvenlik koridoru oluşturdu. Salona girenlerin üstleri, çantaları aranarak katılımcılar ikili güvenlik bariyerinden geçirilerek salona alındı. Daha önce Kürt siyasi hareketinin partilerinin kongrelerinde görülmeye alışkın olunan kitlesel kongreler yerine bu kongre sadece delegelerin katılımıyla sınırlı tutuldu. Ancak son dönemlerde yapılan operasyonlarda DBP'nin çok sayıda kongre delegesi, belediye meclis üyesi ve belediye başkanı tutuklanması kongreye de yansıdı. Kongrenin yapılması için salt çoğunluk yakalandığında Kongre "Kürdistan ve dünya devrim şehitleri" için yapılan saygı duruşu ile başladı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Koçuk, Kongre ile DBP'nin sadece Kürdistan ve Türkiye değil bütün Ortadoğu'daki mücadelelere öncülük edeceğini belirtti.

'Evlerinizi terk etmeyin'

Kongre divan eş başkanlığına Siirt Belediyesi Eş Başkanı Tuncer Bakırhan ve Hafize İpek seçildi. Ardından Eş Genel Başkan Kamuran Yüksek konuştu. Kamuran Yüksek ise, Türkiye'yi kast ederek, "Değişimi algılamayanlar Libya, Suriye ve Irak'ta olduğu gibi aşılacaktır" dedi. Yüksek, Silvan'da kendisini korumaya çalışan halka, "Evlerinizi terk etmeyin" çağrısı yaparak, "Sokaklarını terk etmeyen annelerin ellerinden öpüyorum. O tuttuğunuz sopalar onların tanklardan daha güçlüdür" dedi.

'Sömürüye karşı direniş'

Daha sonra Eş Genel Başkan Emine Ayna konuşma yaptı. Emine Ayna, kongrenin yapıldığı döneme işaret ederek, yapacakları kongrenin Türkiye'yi demokratikleştirme kongresi olduğunu söyledi. Nasıl bir Türkiye öngördüklerini, temel sorunları tespit ederek tartışacaklarının altını çizen Emine, toplumsal kesimlerin sorunlarının farklılıklarına dikkat çekerek, "Hepsinin kökeni egemenlik dayatmasıdır" dedi. Siyasi partilerin "ya egemenlikten yana ya da karşısında" tutum alabileceğini dile getiren Emine, "Ulusal egemenlikten yanayken, cins sömürüsüne karşıyım diyemezsiniz. Ya hepsine karşı olacaksınız, yada birine karşı çıkarken diğerini beslemeniz anlamına gelecek" diye konuştu. DBP'nin bir "emek partisi" olduğunun altını çizen Emine Ayna, "Biz emeğe para ile değer biçmiyoruz, Bizim için emeğin değeri ne kadar toplumlaştığıdır" ifade ederek, "Sadece emeği zamlandırarak emek özgürleştirilemez" dedi.

'Emek ve kadın partiyiz'

Emine Ayna, "Emek sömürüsüne karşı emeğin özgürleştirilmesi mücadelesi veriyoruz" diyerek, DBP'nin aynı zamanda bir "kadın partisi" olduğuna dikkat çekti. "Toplumun özgürlüğü ancak kadının özgürlüğüyle mümkündür" diyerek sözlerini sürdüren Emine, kadın özgürleşmeden toplumun özgürleşemeyeceğini dile getirdi. Türkiye'de farklılıklara yönelik ayrımcılıklara dikkat çeken Ermeni sözünün hakaret olarak kullanıldığını hatırlatan Emine Ayna, "Böylesi keskin sömürüde de kendimizi sömürülenden yana tanımlıyoruz. Her halk kendi kaderini tayin hakkına sahip olmalıdır ve bu anayasa da tanımlanmalıdır" şeklinde konuştu. Türkiye'deki yönetim modelinin "faşizm" olduğunu dile getiren Emine, buna karşı savundukları modelin "demokratik özerklik" olduğunu söyledi. Emine Ayna, "1915 yılında Ermenilere uygulanan katliam ve soykırım, bu katliamın yüzüncü yılında 2015 yılında Kürtlere uygulanıyor. Asker ve polis evleri tarıyor, insanları katlediyor, faşistler Kürtleri linç etmeye çalışıyor. Kürtlere dayatılan ve ya ölüm ya da sürgün yani tehcirdir" dedi.

'Türkler kendi adına uygulanan IŞİD yöntemlerine karşı çıkmalı'

"2013 yılında Başkan Öcalan'ın silahların susması çağrısı hepimizde umuda neden olmuştu" diyen Emine, Türkiye'nin bu çağrıya yeniden silah ve savaş ile karşılık verildiğini belirtti. Başlatılan savaş konseptinin "Bu tür şeyler yaşanabilir" denilerek, yaşananlara "politik" kılıf giydirilmek istendiğini söyleyen Emine, "Yani bize diyorlar ki bu bir politik satranç ve piyonlar yerine de insanlar kullanılıyor. Daha kaç kişinin öleceğine de Cumhurbaşkanı Erdoğan karar veriyor" dedi. Emine, Erdoğan'ın "daha çok ölüm daha çok savaş" söylemlerinin "IŞİD'i anımsattığını" dile getirdi ve ekledi: "IŞİD'in yaptığı gibi, köyleri ormanları yakıyor, insanları katlediyor, öldürdüğü kadın gerillaları çırılçıplak soyarak teşhir ediyor. Size Türkün gücünü göstereceğiz diyerek IŞİD'in yaptıklarının yanışını yapıyor. Türkler kendileri adına yapılan bu yöntemlere karşı çıkmalıdır."

Özerklik taleplerinin yanındayız

Emine, yaşanan savaşta Türk halkının tutumunun önemli olduğunu vurgulayarak, "Kürtler bu savaşı tek başına da verebilir, kazanırlar da. Ama Türkler karşı çıkarsa çok daha kısa sürede ve daha az acıyla bu sona erer" dedi. Özerklik taleplerine de dikkat çeken ve "Oradaki halk, 'Ben devleti tanımıyorum' demiyor, 'Bu yönetimi kabul etmiyorum' diyor" diyen Emine, demokratik özerkliğin DBP siyasetinin merkezi olduğunu belirterek, "Bu taleplerin her zaman yanında olacağız" dedi.

Kongre konuşmalarla devam ediyor.

(ekip/fk)