Figen Yüksekdağ: Emeğin değerini bilenler barışın kıymetini bilir
16:03
JINHA
İSTANBUL - "İşçiler emekçiler barış istiyor" başlıklı forumda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bütün Türkiye halklarının kutuplaştıran bir savaş konseptiyle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekerek, "Sermayenin, egemenliğin, küçük bir zümrenin otoriter temsilcisi iseniz savaştan başka bir şey konuşmazsınız. Emeğin değerini bilen ezilenlerin ve bütün üretenlerin zihniyeti ile konuşuyorsanız barışın kıymetini bilirsiniz. Yaşamın ve üretimin değerini bilen işçiler konuşsun ama silahlar sussun" dedi.
Barış Bloku bileşeni emek örgütleri ve sendikalar, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın katılımı ile Cezayir Toplantı Salonu'nda, "Savaş öldürür, savaş sakat bırakır, savaş yoksullaştırır. Biz barışı kuracağız" şiarıyla forum düzenledi. Forumun düzenlendiği toplantı salonunda "İşçiler, emekçiler barış istiyor" pankartı asılırken, "Sarayı korumak için ölmeyeceğiz", "Saray savaş, halklar barış istiyor", "Kadınlar sana savaş yaptırmayacak" ve "Barış hemen şimdi" yazılı dövizler yer aldı. Forumda ilk olarak emek ve meslek örgütleri adına KESK Genel Başkanı Lami Özgen söz aldı. Emekçiler açısından savaşın sadece acı ve gözyaşından ibaret olmadığını ifade eden Lami, "Savaş, aynı zamanda sömürünün katmerleşmesi ve insani olan bütün değerlerin yerle bir edilmesidir. Emek mücadelemizin bir görevi de savaşa karşı durmaktır. Mücadelemizi Barış Bloku çerçevesinde emekçilerin kendi ortak mücadelelerinde barışı öne çıkarmak oldukça önemli ve elzemdir" dedi.
'Halkları kutuplaştırıyorlar'
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise savaşın yalnız siyasi bir kriz olmadığını aynı zamanda ekonomik bir kriz olduğunu belirtti. Figen, "Muhalif dünya görüşümüzü çoğul bir dille konuşmak olanaksız hale getirilmeye çalışılıyor. Bu ağır ablukanın ortasında konuşmak, üretmek ve direnmek demektir. Başta saraydaki olmak üzere, siyasi güçler Türkiye toplumunun konuşmadan muhalefet etmeden başını eğmesini istiyor. Kendi iktidar heveslerinin arkasından herkesin sürüklenmesini istiyorlar. Bu savaş krizi, bütün toplumun bir cinnete bir dağılmaya sürüklenmesi demektir" dedi.
Bütün Türkiye halkları kutuplaştıran bir savaş konseptiyle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Figen, "Türkiye toplumunun sorun çözme adı altında yeni bir dinamiğe ihtiyacı var. Savaşa karşı barışı savunan kesime ihtiyacı var. Bizler, tarihi ve oldukça önemli bir siyasal süreçte barışı konuşuyoruz. Savaşın görünen bir yüzü var. Her güne yüreğimiz yanarak başlıyoruz. Şu an başta olan geçici siyasi iktidarın bu gün aldığı geçicilik ismi bakî olacak ve bir gün geçip gidecek" diye belirti.
'Emeğin değerini bilenler konuşsun'
İşçi ve emekçileri toplumsal yaşamın can damarında kanı olanlar diye tanımlayan Figen, "Bütün silahlar sussun işçiler konuşsun. Onların çözüm önerilerine kulak verilsin. Yaşamın ve üretimin değerini bilen işçiler konuşsun ama silahlar sussun. Sermayenin, egemenliğin, küçük bir zümrenin otoriter temsilcisi iseniz savaştan başka bir şey konuşmazsınız. Emeğin değerini bilen ezilenlerin ve bütün üretenlerin zihniyeti ile konuşuyorsanız barışın kıymetini bilirsiniz. Biz barışın kıymetini biliyoruz ve emekçilerin yanındayız. İster gerilla olsun ister asker ister sivil olsun kimin canı olursa olsun canın değerini biz biliyoruz" diye konuştu.
'Ezilenlerin soylu direnişi onların sonu olacak'
7 Haziran genel seçimler de HDP'nin halklar adına umut yarattığını söyleyen Figen, "Bu savaş çıkaranların şehir efsanesi olduğunu gösterdik. 2023'e kadar yaşayacaklarını düşünenler, utanmasalar kendilerini ölümsüz hissedecekler. Yara almaz bir şehir efsanesini yaraladık. Düşmez kalkmaz bir Allah'tır. Bunu unutmuşlardı biz hatırlattık. Onlar yenilmez değiller ve yenilecekler. Barış için ezilenlerin soylu direnişi onların sonu olacak" diye belirtti.
'Egemenlerin savaşı'
Figen'in ardından direnişteki işçiler ve sendika temsilcileri söz aldı. Ups Kargo şirketinde çalışan direniş işçisi Olgun Ballıkaya söz alarak, "İş yerlerimizde hayatın pahalılığı üzerine sohbet ederken bir anda kendimizi savaş konuşurken bulduk. Çay sohbetlerimizde Kürt ve Türk arkadaşlar arasında bir uzaklaşma oldu. Milliyetçilik aldı başını gidiyor. Egemenler kendileri başlattığı savaşın bir parçası olarak görüyorlar bizi. Biz bu savaşın parçası başlatanı değiliz" diyerek duygularını ifade etti. AKP'nin seçim zaferini elde edemediği için işçilere ve emekçilere savaş açtığını söyleyen Olgun, " Bu bir öç alma savaşına dönüşmüş durumda. İşçiler olarak dünyanın her yerinde aynı sorunları ezilmişliği yaşıyoruz ve bu savaşı, ezilmişliği durdurmak için mücadele ediyoruz" dedi.
'Barış demek yetmiyor imzanın altını doldurmak gerekiyor'
Devteks Sendikası Genel Başkanı Musa Servi ise, "Ortadoğu'daki emperyalist savaşlara karşı yaşamın yaratıcıları olarak oradaki halkı desteklemeliyiz. Seçim öncesi AKP iktidarının baskıcı tutumuna karşı yurtseverler sosyalistler ortak mücadele ettiler. Sendika olarak ezilenler olarak hak almanın yolu mücadele etmektir diyoruz. Barış istiyorum demek yetmiyor, bu bloğun altına attığımız imzanın altını doldurmak gerekiyor. Barışı savunanlarla ortak mücadele etmeliyiz. Kazanmak için bedel ödenmesi gerekiyorsa bedel ödeyeceğiz" diyerek barış mücadelesini yükseltmek gerektiğinin altını çizdi.
'Hem kadın hem işçi olarak savaş istemiyorum'
Ev işçisi Ayten Kargın ise "Ev işçileri emeği yok sayılan, görülmeyen işçilerdir. Bizler 90'larda yılmadık yine yılmayacağız. Çünkü biz haklıyız. Hem kadın hem işçi olarak savaş istemiyorum" dedi. Savaş süresince en çok kadınların canının yandığını söyleyen Ayten, artık barışın zamanı olduğunu vurguladı.
'Halkımızı onlara yedirmeyeceğiz'
SES Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak, "Ülkede barışın hâkim olması için mücadele veriyoruz. Karşımızda AKP ve MHP'nin yönettiği savaş bloku var. AKP ve MHP'nin bizleri temsil etmediğini, biz emekçilerin emeğinden vahşice yararlandığını ve bizleri feda ettiğini görmeliyiz. Bizler hakkımızı yedirmeyeceğiz dediğimizde sendikamızı teröre destek oluyorlar diye bölmeye çalıştılar. Bizler bu ülkenin üretenleri ve ezilenleriyiz. Bu savaşı bizim üzerimizden başlatamayacaklar, işçiler ve emekçiler olarak barıştan yanayız" diye konuştu.
Atanamayan öğretmenlerden Adile Yetkin yaşadığı sıkıntıları anlatarak, "İktidar mücadelesinin oyunlarına kurban ediliyoruz. Bizler mağduruz, savaş sürecinde birde bunun mücadelesini veriyoruz. Bu savaşın bitmesini istiyoruz ve artık barış gelsin diyoruz" dedi.
Forum yapılan soru - cevap kısmın ardından sona erdi.
(en-sö/ödk/fk)