Sincan'da çıplak arama işkencesi eşbaşkanlarla mı devreye konuldu?

15:45

JINHA

ANKARA - HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel, Sincan Cezaevi'nde 2 yıl önce 'ince arama' yönteminin kaldırılmış olmasına karşın, Sur Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Şık Barut, Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Bodakçı ve Kadın Akademisi çalışanı Güneş Ölmez'e yönelik şiddet ve çıplak arama işkencesini Adalet Bakanı'na sordu. Çağlar, bu uygulamanın eşbaşkanlarla yeniden devreye konulup konulmadığını sordu.

HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel, HDP ve DBP'lilere yönelik siyasi soykırım operasyonları, Sur, Silvan, Edremit, Hakkari belediye eşbaşkanlarının tutuklanmasını Meclis gündemine taşındı. Adalet Bakanı Kenan İpek'in yanıtlaması talebiyle Meclis'e sunulan soru önergesinde 7 Haziran seçimlerinin ardından başlatılan operasyonlar kapsamında 220 kişinin tutuklandığı belirtilerek, tutuklanan eşbaşkanlar ve siyasi temsilciler hakkında TCK'nın 302. maddesi gereğince "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan tutuklama kararı verildiği hatırlatıldı. Bu kararın hemen ardından gece yarısı saatlerinde eşbaşkanların Sincan ve Kırıkkale cezaevlerine sürgün edildiği belirtilen önergede, tamamı halkın seçilmişleri veya siyasi parti temsilcileri olan bu kişilerin, operasyonlar esnasında sıklıkla keyfi ya da hukuk dışı uygulamalara maruz kaldıkları belirtildi. Önergede Sincan Cezaevi'ne sürgün edilen eşbaşkanlar Fatma Şık Barut ve Yüksel Bodakçı ile Kadın Akademisi çalışanı Güneş Ölmez'in maruz kaldığı çıplak arama, taciz ve şiddete vurgu yapıldı.

Eşbaşkanların maruz kaldığı şiddete dikkat çekildi. 2009 yılında halk temsilcilerinin ellerinin kelepçelenerek tek sıra halinde cezaevlerine gönderilmelerinin toplumda bıraktığı derin izlerin hala silinmediği belirtilerek şunlar kaydedildi: "Bir kez daha halkın temsilcilerini tutuklamak, sürgün etmek, hukuksuz ve kötü muamelelere tabi tutmak, kamuoyuna halk iradesinin yok sayıldığı ve halkın yıldırılmaya çalışıldığı mesajını vermektedir. Bu uygulamaların sürmesi halinde, barışçıl çözümlerden gittikçe uzaklaşılarak yeni bir savaş ortamına sürükleneceğimiz ve baskı politikalarının gitgide daha da tırmanacağı artık şüphe götürmez gerçeklerdir."

Bakan Kenan İpek'e şu sorular yöneltildi:

* Bakanlığınız veya soruşturma makamları gözaltı operasyonlarına yönelik talimatları ne zaman ve hangi gerekçe ile vermiştir? Söz konusu talimatların Anayasa ve yasalarla uyum içinde olduğunu düşünüyor musunuz?

* Gözaltı kararlarının toplu olarak işlenen suçlarda 4 güne kadar uzatılabilmesini mümkün kılan yeni İç Güvenlik Yasası'nın bu gözaltılar özelinde uygulamaya konmasının gerekçesi nedir? Legal alanda siyaset ve yöneticilik yapan kişilere yönelik uzun gözaltı süresi kararının hukuki, idari ya da etik bir dayanağı olabileceğini düşünüyor musunuz?

* Silahlı kolluk kuvvetlerinin duruşma salonuna girmeleri hukuk dışı bir uygulama değil midir? Bu şahıslar ve bu durumun oluşmasına izin veren kamu görevlileri hakkında soruşturma açmayı planlıyor musunuz?

* Dava dosyasına ani bir kararla ve son anda gizlilik kararı konmasının gerekçesi nedir? Legal alanda siyaset yapan ve halk iradesini temsil eden seçilmişlerin faaliyetlerinin yalnızca devletin yetkili kurumlarının değil, tüm toplumun gözleri önünde şeffaf bir biçimde yargılanması ve denetlenmesi gerekmez mi?

* Tutuklanan eş başkanların ve siyasetçilerin güvenliği gerekçe gösterilerek gece yarısı plakasız araçlarla adeta korsanvari yöntemlerle kaçırılmalarının asıl gerekçesi nedir? Son zamanlarda sayıları artan bu tür plakasız araçların suça bulaşmaları halinde Bakanlığınız nasıl bir yol izlemeyi planlamaktadır? Bu konuya ilişkin herhangi bir soruşturma başlattınız mı?

* Tutuklanan eş başkanların ve siyasetçilerin Diyarbakır dışındaki cezaevlerine gönderilmeleri kararını hangi merci vermiştir? Bulundukları ilin ve bölgenin dışına çıkarılmalarının yasal ve anayasal dayanağı nedir?

* 23 ve 24 Ağustos 2015 tarihlerinde Diyarbakır Cezaevi'nin tutukluları ağırlayabilecek kapasitede olduğu cezaevi nöbetçi müdürü tarafından da ifade edilmesine karşın, tutuklular hangi sebeplerle yüzlerce kilometre uzaklıktaki Ankara ve Kırıkkale illeri seçilerek, bu illerdeki cezaevlerine gönderilmişlerdir? Yolculukların havalandırmadan yoksun ring araçları ile yaptırılmasına kim ya da kimler karar vermiştir?

* Yakınları ve avukatlarının saatler boyunca tutukluların durumu ve nereye götürüldüklerine dair hiçbir bilgi edinememelerinin gerekçesi nedir?

* 24 Ağustos Pazar günü Bakanlığınız bünyesinde çalışan yetkililerin Diyarbakır Cezaevi'ni arayarak tutukluların durumu hakkında bilgi almak istemeleri Bakanlığınızın da tutukluların yeri hakkında zamanında bilgilendirilmediğini göstermektedir. Bu süreçte ortaya çıkan bilgi akışı zafiyetinin sebebi nedir? Bu konuda bir inceleme başlattınız mı? Başlattıysanız sonuçları nelerdir?

* Bakanlığınız tutuklanan eş başkanların ve siyasetçilerin nakilleri ve cezaevine girişleri esnasında maruz kaldıkları kötü muamelelerden haberdar edilmiş midir? Bu uygulamaları yürütenlerle ilgili olarak herhangi bir soruşturma başlattınız mı?

* Sincan Cezaevi'nde 2 yıl önce 'ince arama' yönteminin kaldırılmış olmasına karşın, uygulamanın eş başkanların getirilmesiyle yeniden devreye sokulduğu ve bunun eş başkanlara yönelik bir uygulama olduğu iddialarını nasıl yanıtlarsınız? Bu uygulamayı yapan cezaevi yetkilileri hakkında derhal bir inceleme başlatmayı düşünüyor musunuz?

* Tutuklanan eş başkan ve siyasetçilerin kaldıkları cezaevlerindeki koşullar nasıldır? Sincan Cezaevinde tutuldukları 3 kişilik odada Barut, Bodakçı ve Ölmez'e hiç bir mühimmat, yiyecek ve içecek su verilmemiş olması standart bir uygulama mıdır?

(gc)