Feleknas Uca: DAİŞ'i çok uzakta aramaya gerek yok

09:03

Bêrîtan Elyakut-Nurcan Yalçın/JINHA

AMED - Hükümet tarafından yürütülen savaş konseptiyle beraber gözaltında yaşanan cinsel işkencelerin DAİŞ zihniyetinin bir yansıması olduğunu söyleyen HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, "Kadınlara cinsel işkence yapıp fotoğrafladıktan sonra, 'ailene gösteririz' tehdidiyle ajanlaştırma politikalarının yaşandığı 1990'lardan bu yana biz bunlara zaten alışığız. 'Kadın çocuk demeden gereği yapılacaktır' diyen AKP zihniyetiyle o günler geri geldi" dedi.

AKP tarafından başlatılan savaş konsepti ve gözaltı furyası devam ediyor. Yaşanan gözaltı süreçlerinde ise akıl dışı işkenceler uygulanıyor. Gözaltında eş başkanlara yapılan işkencenin ardından medyaya yansıyan bir diğer işkence haberi ise Adana Seyhan'da gözaltına alınan Figen Şahin oldu. Uygulamaların DAİŞ çetelerinin işkencelerinden farklı olmadığını dile getiren HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Adana Seyhan'da gözaltına alınan Figen Şahin ve Varto'da YJA Star gerillası Ekin Van'a yapılan işkencelerin sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarıyla kadın bedenin teşhir edildiğini belirtti. Ekin Van ve Figen Şahin şahsında yapılan işkencelerin tüm kadınlara yapılan saygısızlık olduğuna vurgu yapan Feleknas, "Sadece kadına karşı değil, insan hakları ve insanlığa karşı yapılmış bir saygısızlıktır" dedi.

'Tek amaç kadını geldiği aşamadan geri çekmek'

Son dönemlerde artan baskı ve operasyonların AKP'nin savaş konseptli yeni politika çizgisi olduğunu söyleyen Feleknas, tek amacın halkları sindirmek ve korkutarak sokağa çıkmalarını engellemek olduğunu kaydetti. Feleknas, "Kadınların kendilerini tek başına bir irade olarak görmemeleri için ve kendilerini savunmamaları için bu uygulamaları devreye koyuyorlar. Bunların kadınlar üzerinde özellikle denemeleri kadını geldiği aşamadan geri çekmek. Doğrusu Şengal, Kobane, Rojava ve Maxmur direnişinde kadınların savaşa öncülük ettiklerini gördüler. Tüm dünya basınında ve kamuoyunda bir örnek olarak tanıtıldılar ve bu nedenle kadın bedeni üzerinden kirli bir savaş yürütmek istiyorlar" diye konuştu.

'Gerici zihniyet AKP ve Cumhurbaşkanı eliyle geri geldi'

Toplumun değişiminin öncülüğünü kadınların yaptığını ifade eden Feleknas, iktidarların kadınların değiştireceği bir toplumdan ve halktan korktuğunu söyledi. "Anneler çocukları katledilmesin diye geceleri kendi bulundukları mahallelerde nöbet tutuyorlar" diyen Feleknas, kadınların artık ülkenin barışı ve özgürlüğü için en büyük mücadeleyi verdiğinin altını çizdi. İktidar ve sistem partilerinin kadılara olan yaklaşımları nasıl olduğunu ve kadınları alt bir sınıf olarak gördüklerine bir kez daha tanık olduklarını dile getiren Feleknas, "İktidarlar kadına işkence edip çıplak soyup fotolarını sosyal medyada paylaşmakla tehdit ediyor. Biz bu olanlara 1990'lı yıllardan beri alışığız. O zaman da kadınları ve geçleri ajan olmaları için benzer tehditler yapılıyordu, çekilen fotoğrafları ailelerine gösterilmekle tehdit ediliyorlardı. Bu gerici zihniyet AKP ve Cumhurbaşkanı eliyle geri geldi" dedi.

'DAİŞ'i çok uzakta aramaya gerek yok'

DAİŞ zihniyetinin yansımasının AKP ve Cumhurbaşkanının pratiklerinden açığa çıktığını söyleyen Feleknas, "DAİŞ çeteleri kadın, çocuk demeden katlediyordu. Ancak zamanında Türkiye Cumhurbaşkanı da 'Kadın, çocuk demeden gereği yapılacaktır' demişti ve bugün kendice gereği neyse yapılıyor. DAİŞ'i çok uzakta aramaya gerek yok. DAİŞ zihniyeti içimizde ve bize hükmetmek istiyor. Şengal'de, Kobanê'de kadınlar nasıl ki DAİŞ çetelerine karşı direnip zafer kazandıysa, biz kadınlarda burada ki zihniyetle mücadele edip kazanacağız" diye vurguladı. Türkiye'de Kürt kadınlarının onuruyla oynanmak istendiğine dikkat çeken Feleknas, kadın bedeninin kendileri için hassas olduğunun bilindiği için özellikle saldırıların ve işkencelerin kadınlar üzerinde yoğunlaştırıldığının altını çizdi.

'Kadınlar bir olup seslerini yükseltmelidirler'

"Gerilla cenazelerine işkence edip sosyal medyada paylaşıp insanların iradesini kırmaya çalışıyorlar" diyen Feleknas, ortaya çıkan manzaranın iktidarların elinde oynayabileceği hiçbir kozun kalmadığından kaynaklı son olarak Kürt kadının onuruyla oynamaya çalışıldığını vurguladı. Kürt kadınları olarak hiçbir zaman kadınlara yapılan onur kırıcı yaklaşımları kabul etmeyeceklerinin altını çizen Feleknas, "Kürt halkı ve Kürt kadınları kadın özgürlüğü için büyük bir mücadele verdiler. Kadının irade olması için, güç sahibi olması için ve örgütlü olması için büyük bedeller verdiler. Bizde bunun için tüm bunların hesabını soracağız. Türkiye devletinin yaptığı bu onur kırıcı yaklaşımlara dur demek için tüm kadınlara özellikle demokrat kadınlar ve tüm Kürdistani kadınları bu kirli siyaset politikalarına karşı güç olup seslerini yükseltmelidirler. Bu işkence bir Kürt kadının yapılmışsa herkes bunu tüm dünya kadınlarına yapılmış olarak kabul etmelidir. Hiç kimse bu kirli oyunlara gelmemelidir" dedi.

(zd/fk)