Figen Yüksekdağ: Yaşamı özyönetim ile kazanacağız
16:46
JINHA
COLEMERG - Sivil katliamlarının yapıldığı Yüksekova ve Şemdinli'de incelemelerde bulunmak için Hakkari'ye gelen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, ilan edilen demokratik özyönetimlerin en temel hak olduğunu belirterek, "Yeni demokratik Türkiye'yi ve yaşamı özyönetim ile kazanacağız" dedi.
Sivil katliamların yaşandığı Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde incelemelerde bulunmak için Hakkari'ye giden HDP ve DBP heyeti, Hakkari Belediyesi'ni ziyaret ettikten sonra açıklama yaptı. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Meclis Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve milletvekilleri Saruhan Oluç, Yurdusev Özsökmenler, Garo Paylan, Ali Kenanoğlu, Lezgin Botan ile HDP PM üyesi Cüneyt Caniş'in katıldığı belediye binası önündeki açıklamaya yüzlerce yurttaşta destek verdi.
Heyet adına ilk konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Hakkari Belediye Eşbaşkanları Dilek Hatipoğlu ve Nurullah Çiftçi'nin tutuklanmasına tepki gösterdi. Tutuklamaların hukuksuz olduğunu söyleyen Figen, "Bir kez daha bütün bileşenler olarak belediye eşbaşkanlarımızın söylediğini söylüyoruz. Kürdistan ve Hakkari halkının söylediklerini söylüyoruz, demokratik özyönetim haktır" dedi.
'Hakların en başında kendi kendini yönetme hakkı gelir'
Dünya'da en az 22 ülkenin demokratik idari sistemle yönetildiğine dikkat çeken Figen, Türkiye'de ise bu sistemin hayata geçirilmesine karşın, devletin bu sistemi silah ve ölümlerle bastırmaya çalıştığını belirtti. Figen, "Bir ülkede eğer bir parça haktan söz etmek istiyorsanız, o hakkın en başında halkın kendi kendini yönetme hakkı gelir. Bir hakkı talep ettiğimiz için yaşamı bize dar etmeye çalışanlar cevap versin. Bu zamana kadar bölge halkına ne verdiniz de size koşulsuz itaat etmesini bekliyorsunuz? Bu bölge gözyaşı ve yastan başka hiçbir şey getirmediler ve halkımız kendisine çok görülen hakları kullanmak için demokratik duruşunu ve demokratik tavrını ortaya koydu. 7 Haziran seçim sandıklarından, bütün Türkiye halklarından hak ettikleri cevapları aldılar. Tek başına hükümet kuramayacak ve sarayın iktidarını tek başına sürdüremeyecek noktaya geldiler. Halkımızın 7 Haziran'daki demokratik cevabını hazmedemeyenler, o günden bu yana dört bir yanı cehenneme ve yangın yerine çevirmeye yöneldiler. Hakkari ve AKP'nin oy alamadığı bütün illerde halkımız cezalandırmak için işte bu savaş çıkarıldı. Halkı cezalandırmak için saray savaşın düğmesine bastı. Kendisini başkan yapma hevesiyle ve tek parti iktidarına dayalı bir diktatörlük kurma hevesiyle bütün Türkiye'yi yangın yerine çevirdiler" diye konuştu.
'Demokratik yönetim için direnmek meşrudur'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin seçimlerden sonra bu topraklara barış ve huzur getirmeyeceklerini, adalet ve barış getirmeyeceklerini tekrardan ilan ettiğini aktaran Figen, Kürt halkının ise onlar tarafından güdülen bilinçsiz insan topluluğu olmadığını kaydetti. Erdoğan ve AKP'den demokrasi beklemediklerini söyleyen Figen, demokrasi ve barışı halklarla birlikte kendi elleriyle inşa edeceklerini dile getirdi. Figen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Demokrasi ve barış için halkımız özyönetim hakkını ortaya koymuştur. Bu hakkı hep birlikte savunacağız. Hakkari'den İstanbul'a kadar bu hak bütün halkların hakkıdır. Kötü yöneten, yönetmeyi zulmetmek, savaş çıkartmak olarak algılayan bir siyasi iktidar karşısında demokratik yönetim için direnmek haktır ve meşrudur. Bizler sadece buna sırtımızı dayıyoruz. Halkımızın haklı ve meşru taleplerine yaslanıyoruz. Ama onlar savaşa yaslanıyorlar. Silahların tankların bombaların gölgesinde kendilerine bir iktidar saltanat kurmaya çalışıyorlar. Fakat savaşla kurmaya çalıştıkları iktidar halkımızın görkemli demokratik direnişi karşısında bir kez daha yenilgiye uğrayacaktır."
'Yeni yaşamı özyönetim ile kazanacağız'
Bölge halkının artık savaş ve ölüm istemediğini vurgulayan Figen, şunları söyledi: "Erdoğan ve AKP hükümeti bölge halkına insanlık dışı bir savaşı dayatarak, halkımızın soylu hareketini terörize etmeye, ölüm ve katliam ile üstünü örtmeye çalışıyor. Bizler nasıl bu ateş çemberlerin içinden geçe geçe ve kuşatmaları yara yara hak ettiğimizi aldıysak bundan sonra da hak ettiğimiz demokratik yaşam ve yönetimi alacağız. Ölüm ve savaşla yöneten, asker, gerilla ve polislerin cenazelerinden kendisine saray yapanlara karşı bizler barış, adalet ve yaşamın siyaseti için yeniden kazanacağız. Colemêrg halkı ile bir kere daha büyük kazanmanın ne demek olduğunu göstereceğiz. Bir kere daha onların daha ağır ve büyük kaybettiklerini göstereceğiz. Yaşamlarını yitirenlere verdiğimiz sözleri yerine getirme zamanıdır. Yeni demokratik Türkiye'yi ve yaşamı özyönetim ile kazanacağız" dedi.
Garo Paylan: Dün Ermenilere kıyınlar, bugün Kürtlere kıyıyor
Yüzyıl önce bu coğrafyada Ermeniler ve Süryanilerin olduğunu ifade eden HDP İstanbul Milletvekilli Garo Paylan, dedelerinin bu topraklarda eşitlik, barış ve kardeşlik istediği için katledildiğini söyledi. Sistemin Ermenileri ve Süryanileri katlederek bu toprakları çoraklaştırdığını ifade eden Garo, "Sonra dediler; 'Türk- Kürt eşit olacak.' O da olmadı. Çünkü diğer halklara kıyanlar, Kürtlere eşitliği çok gördüler. 100 yıldır zulüm devam ediyor. Bizler bütün halklar HDP'de bir araya geldik. Şimdi onlar bu birliktelikten korkuyorlar. 7 Haziran başarısı bu birlikteliğin ürünüdür. Bu başarı çığ gibi büyüyor. Bizler el ele verdik, cesareti birbirimize bulaştırdık. Saraya karşı dedik ki bizler bu topraklara eşitliği hâkim kılacağız. Bunu hazmedemeyenler bu topraklara korkuyu baskı ile zulüm ile bulaştırmaya çalışıyorlar. Ancak bizler onların bu korku dağlarını 1 Kasım'da yıkacağız. Çünkü artık bir aradayız. El eleyiz, gönül gönülleyiz" dedi.
'El ele vererek zalimin saltanatını yıkacağız'
HDP İstanbul Milletvekilli Ali Kenanoğlu ise yaptığı konuşmada, "Biz Alevi kurum ve kuruluşları olarak şunun kararını verdik ki biz Kürtlerle, Lazlarla, Çerkezlerle, Ermenlilerle beraber yoldaş olursak, o zaman bu zalimlerin zulmüne hayır diyebiliriz. O zalimlerin zulmünde onları boğabiliriz. Bunun için Alevi toplumu sizinle birlikte. Bırakın 100 yıl önceki toplumu 10 yıl önceki toplum değiliz. Ne Aleviler 10 yıl önceki Alevi, ne Kürtler 10 yıl önceki Kürt, ne de Türkler 10 yıl önceki Türklerdir" dedi.
Heyette yer alan HDP Antalya Milletvekilli Saruhan Oluç da, şunları söyledi: "Vicdansızların en başında ki sarayda oturan baş vicdansızdır. Onlar 7 Haziran'da ortaya çıkan sonucu hazmedemediler. Farklılıkların bir araya gelip güçlerini birleştirmelerini hazmedemediler. Tüm ölümler, baskılar ve saldırılar bundan kaynaklanmaktadır. Ama bizler el ele vererek bu zalimlerin saltanatlarını yıkacağız" dedi.
Heyet açıklamanın ardından incelemelerde bulunmak üzere Yüksekova'ya gitti.
(ht/fk)