Olcay Kanlıbaş: Özyönetim ilanı meşrudur yargılanamaz
09:07
Sarya Gözüoğlu/Bêrîtan Elyakut/JINHA
AMED - Ulus devlet sisteminin artık bir kriz ve kaosun içinde olduğunu belirten Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Kadın Kurulu üyesi Olcay Kanlıbaş, Türkiye'nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerlik Şartı'na çekince koymasının tek nedeninin ulus devlet karakterinden kaynaklandığını vurguladı. DBP'nin de tüzüğünde özerklik maddesinin olduğunu belirten Olcay, "öz yönetim" ilanlarının meşru olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bazı maddelerine çekince koyarak imzalamış olduğu Avrupa Konseyi tarafından 15 Ekim 1985 tarihinde imzaya açılan ve 1988 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, köklü bir yerel yönetim geleneğinden yoksun olan ülkenin yerel yönetimlerini hangi doğrultuda bir gelişime tabi tutması gerektiği konusunda rehber teşkil ediyor. Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Kadın Kurulu üyesi Olcay Kanlıbaş, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın İçeriğini, Türkiye'nin tutumunu, DBP'nin tüzüğünde yer almasını ve siyasi soykırım kapsamında kadın eş başkanlara dönük saldırıları değerlendirdi. Olcay, ulus devletlerin kriz ve kaos sürecine girdiğini belirterek, "Türkiye'de yaşanan ulus devlet kriz halinin şiddete dönüşmüş biçimidir" dedi. 21'inci yüzyılda halkların kendi kimliklerini sahiplenmesi sürecinin yaşandığını belirten Olcay, dolayısıyla ulus devletlerin bir çöküş yaşadığını vurguladı.
'Çekince ulus devlet zihniyetinden kaynaklanıyor'
Türkiye'nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerlik Şartı'na çekince koymasının tek nedeninin ulus devlet karakterinden kaynaklandığını belirten Olcay "tek bayrak", "tek kimlik", "tek dil" şekillenmesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin her alanında bir anlayış olarak ortaya çıktığını ifade etti. Türkiye'nin özerklik şartına yaklaşımının çelişkili olduğunu belirten Olcay, "Evet bir değişim istiyor ancak halen bu değişime karşı direnç gösteriyor. Yaklaşık 40 yıldır Kürt halkına dönük yürüttüğü ret ve inkar politikasından anlıyoruz" dedi.
'Ret politikası faşizan bir rejimin göstergesidir'
"Tekçiliğe karşı çıkan Kürt halkı ve muhaliflere karşı bir saldırı söz konusudur" diyen Olcay, Türkiye toplumları tarafından da HDP'nin desteklenmesinin AKP ve Cumhurbaşkanı tarafından kabul görmediğini söyledi. Saldırılar ve ret politikasının faşizan bir rejimin göstergesi olduğunu belirten Olcay, "Kürtler özerklik ilanlarıyla birlikte AKP hükümeti tarafından Türkiye'yi bölmek istedikleri noktasında değerlendirilmiştir ancak bu doğru değildir. Kürt halkı özerklik ilanlarıyla devleti karşısına almayı değil aksine devleti yanına alarak kendi hakkında karar vermek istemektedir" dedi.
'Özerklik ilanları demokratik ulusun adımları olarak görülmelidir'
Avrupa Özerklik Şartının ve ilanlarının iyi anlaşılması gerektiğini dile getiren Olcay, Türkiye'nin çekinceli durmasının tek nedeninin ulus devlet zihniyetiyle halklara hükmetme isteğinden kaynaklandığını vurguladı. Özerklik ilanlarının demokratik ulusun adımları olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Olcay, "Demokratik ulus demek bütün halkların, farklılıkların, kimliklerin ve kültürlerinin bir arada yaşayacağı bir idari formdur. Demokratik özerklik sadece Kürtleri kapsayan bir durum değildir, sadece Kürtler özerkliğin öncülüğünü yapıyor. Türkiye toplumları açısında da bu durum böyle algılanmalı ve bölme üzerinden yürütülen politikaların sahteliğini görmelidirler. Devleti yok sayan bir yaklaşımı söz konusu değildir" dedi. AKP hükümetinin bir darbe sürecine girdiğini söyleyen Olcay, halkların topyekûn darbe girişimine karşı direnişe geçmesinin doğal bir tepki olduğunu belirtti.
'Öz yönetim ilanları meşrudur yargılanamaz'
"Öz yönetim" ilanlarının meşru olduğunu, yargılanamayacağını vurgulayan Olcay, DBP'nin tüzüğünde 'özerklik' maddesinin yer aldığını ancak devletin herhangi bir tepki göstermediğini dile getirdi. Olcay, DBP'nin tüzüğünde yer alan bir süreci geliştirmenin ve geliştirilen sürecin meşru sayılmamasının diktatöryal bir anlayıştan kaynaklandığını vurguladı. Özerklik ilanlarıyla birlikte kadın eşbaşkanların hedef gözetildiğini vurgulayan Olcay, "Demokratik ulusun ve özerkliğin öncülüğünü kadınlar yapıyor. Eşbaşkanlık sistemi demokratik özerk sistemin temel felsefesidir ve bu nedenle devletin saldırıları kadınlara dönük gerçekleşti. Bu sürecin öncülüğünü her şeye rağmen kadınlar yapacaktır" şeklinde konuştu.
(gc)