Filiz Kerestecioğlu: Her alanda ülkede bir kırım var
09:04
Eda Narin - Filiz Gazi / JINHA
İSTANBUL - Kadın Özgürlük Meclisi ile Silvan'da ve Soma'da incelemelerde bulunan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, "Her alanda ülkede bir kırım var ve bu anlamda demokratik, özgür insan haklarından yana politikalar uygulanmıyor" dedi.
Yaşanan hukuksuzlukların ve katliamların önüne geçmek amacıyla ve incelemelerde bulunmak amacıyla ziyaretlerde bulunan Kadın Özgürlük Meclisi'nde yer alan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Silvan'da yaşadıklarını ve ardından katıldığı Soma davasının son duruşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
'Sokaklarda insanlar değil, polis araçları dolaşıyordu'
Başlangıçta Silopi'ye gitmek için yola çıktıklarını belirten Filiz, Silvan'da yaşanan olayların boyutunun ciddileşmesi üzerine Silvan'a geçtiklerini söyledi. Filiz, Silvan'a geldiklerinde girişlerin zırhlı araçlarla kapatılmış olduğunu gördüklerini dile getirerek, "Bir şehrin dışarıdan yolunun kesilmesi ve içeri girememek gerçekten sıkıyönetim halinin de ötesinde olan bir şeydir" dedi. Silvan'a sadece iki araç ile girebildiklerini belirten Filiz, Silvan'a giriş yaptıklarında her tarafın yıkılmış olduğunu bildirdi. Filiz, sokağa çıkma yasağından dolayı halk yerine polis araçlarının dolaştığını ifade ederek, bilgi almak için belediyeye gittiklerinde orada karşılaştıkları itfaiye görevlileri ile konuştuklarını söyledi. Filiz, itfaiyecilerin Silvan'da açılan ateş sonucu çıkan yangınları söndürdüklerini söylediklerini aktardı.
Şebekeler kamu güvenliği için kesilmiş!
Bölgede iletişimin tamamen kesilmiş olduğunu ve bu durumun hak ihlali olduğunu vurgulayan Filiz, çatışmaların yoğun yaşandığı bölgeye giden iki milletvekilin de haber alamadıkları için Kaymakamlığa gittiklerini söyledi. Filiz, Silvan'da iletişim araçlarının tamamıyla devreden çıkarılmasına ilişkin olarak gazetecilerin iletişim şirketlerine nedenini sorduklarını ifade ederek, sadece Vodafone'dan "kamu güvenliği" cevabının geldiği bilgisini paylaştı. İletişim araçlarının devre dışı bırakılmasını insanların iletişim haklarına yapılan bir saldırı olarak nitelendiren Filiz, insanların ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını da belirtti. Filiz, bölgedeki durum ile ilgili bilgi almak için kaymakamlığa gittiklerini dile getirerek, "Gerçekten kaymakamlığa geldiğimizde ben kaymakamlık taranıyor sandım. Yani o kadar yakın silah sesleri ve atışlar vardı" diye konuştu.
'Bu savaş yaratılmış bir savaş'
Kaymakamın sadece 4-5 gün önce görevlendirilip, Silvan'a geldiğini vurgulayan Filiz, "Dolayısıyla orayla ilgili hiçbir kontrole sahip değil. Aslında orada insanların nabzını tutabilen, insanları tanıyan, bilen birinin görevde olması daha yumuşatabilecek, daha hoşgörülü olaylara yaklaşabilecek kamu görevlilerinin olması lazım. Ama maalesef devlet aklı bu şekilde işlemiyor" ifadelerinde bulundu. Filiz, kaymakam ile görüşmelerinin sonucunda bölgede yaşananlar hakkında "kendilerini aştığını" söylediği bilgisini vererek, Silvan'ın tamamen polise bırakılmış olmasının üzücü olduğunun altını çizdi. Yaşanan savaşı "yaratılmış savaş" olarak tanımlayan Filiz, silahların susmuş olduğu bir dönemde bu çatışmaların başlamasının sebebini halkın bildiğini dile getirdi. Filiz, yaşanan ölümlerin sebebini "Tek başına iktidar olma, başkan olma isteğinin devam etmesi" olarak vurgularken gerilla, asker, polis ölümlerinin iktidarı koruma düşüncesinin sonucu olarak karşımıza çıktığını belirtti.
'Bu savaşta en çok çocuklar öldürülüyor'
Yaşanan savaştan en çok mağdur olanın çocuklar olduğunun altını çizen Filiz, Silvan'a gittiğinde gördüğü çocukları şöyle anlattı: "Silvan'a gittiğim zaman sadece oyun oynayan ve bunun için sokağa çıkan çocuklar gördüm. Fakat polis hemen onlara su sıkıp oradan uzaklaştırmaya çalıştı. Çocuklar tekrar evlerine gittiler. Bu savaşta en çok çocuklar ölüyor. Bu çok can yakıcı." Filiz, Silopi'de bir evin damında uyuyan anne ve çocuğun hedef alınarak vurulmasına değinerek, savaş ortamında özellikle sivillerin zarar gördüğünü ve sivil ölümlerinin durdurulması gerektiğini vurguladı.
'Bunun yukarıdan bitmesi için siz de elinizden geleni yapın'
Filiz, polis memuruna Silvan'daki uygulamaların neden bu kadar katı olduğunu sorduğunu, polis memuru ile konuşması devam ederken başka bir polisin "Burada savaş olmasın istiyoruz. Silahlar sussun dediğinizde bizim de yaşadıklarımızı söyleyin, kınayın" dediğini aktardı. Filiz, kendi arkasında duran bir gencin polise "Bu aslında sizin de suçunuz değil" diye bağırdığını söyledi. Bir başka polis memurunun kendisine yaklaşarak "Bunun yukarıdan bitmesi için siz de elinizden geleni yapın" dediğini dile getiren Filiz, polis memurlarının bu tutumunu asker cenazelerinde asker yakınlarının gösterdikleri tepkilerde de gördüğünü belirtti. Filiz, Türkiye halklarının savaşın sebebini bildiğinin altını çizerek, "90'lara benzetebilir olayları ama halk 90'lardaki halk değil" dedi.
'Türkiye'nin farklı yerlerinde acılar yaşanıyor'
Silvan ziyaretinden sonra Soma davasını takip etmek için Soma'ya gittiğini ifade eden Filiz, Türkiye'nin çok farklı yerlerinde acıların yaşandığını dile getirdi. Filiz, ne Suruç'u ne de Soma'yı unutmamanın ve davaların takipçisi olmanın önemine değinerek, Soma'da gördüklerinin çok acıklı olduğunu belirtti. Soma'ya gittiğinde Soma faciasında madenden kurtulmuş bir işçinin kendisine daha kötü koşullarda ve yine madende çalıştığını söylediğini kaydeden Filiz, devletin Soma'da hayvancılığı, tarımı bitirerek insanları madende çalışmaya mahkum ettiğini dile getirdi.
Filiz, Soma halkının somut olarak davada ilerleme sağlanmasını ve adil yargılama olmasını istediklerini ifade ederek, "Belki mahkeme elinden geleni yapmaya çalışıyor ama gerçekten paranın gücü ile karartılmaya çalışılan şeyler de var orada. O nedenle kamuoyu desteğinin eksilmemesi lazım. İnsanların takipçi olması lazım" dedi. Filiz son olarak, "Her alanda ülkede bir kırım var ve bu anlamda demokratik, özgür insan haklarından yana politikalar uygulanmıyor" dedi.
(dc/gc)