Zaxo Zagros: Direniş her yere yayılmalı

09:01

Aza Rojyan/Newroz Dijwar/JİNHA

HABER MERKEZİ - Kürdistan da gelişen özsavunma gücüyle barışın geleceğini söyleyen KCK Başkanlık Konseyi Üyesi Zaxo Zagros, "Özsavunma gücümüz ne kadar örgütlüyse barış gücü de o kadar gelişecektir. Savunmamız ne kadar güçlüyse barış ve eşitlik de o kadar olur. Bir çocuk taşla mı cevap veriyor, bir anne duayla mı destek veriyor, manevi olarak mı destek veriyor ya da toplum bir bütün olarak serhildanlarla mı cevap veriyor kimin elinden ne geliyorsa yapmalıdır" dedi.

AKP ve Recep Tayyip Erdoğan devletinin Kürt halkına yönelik başlattığı savaş konseptini KCK Başkanlık Konseyi Üyesi Zaxo Zagros, ajansımıza değerlendirdi. Kürdistan da gerçekleştirilen özerlik ilanlarını selamlayan Zaxo, Kürt halkının bu saldırılar karşında özsavunmasını geliştirmeye çağırdı. Zaxo, "Devletin insanlarımızı katletmesine izin vermemeliyiz. Polisler mi mahallelerimize giriyor. Onları mahallere sokmamalıyız. Bütün evler mayın olup polislerde patlamalı. Caddeler mayın olup onlarda patlamalı. Orada yaşayan halkın hepsi öz savunma gücü olmalı, polislerin şehirlerimize girmesine izin vermeliyiz. Ancak bu şekilde olur. O da güçlü bir örgütlenmeyle sağlanır. Köy, mahalle her sokak örgütlenmeli. İnsanlarımız istihbarat gücü olmalı. Her kes o mahallenin sorunlarını çözmeli, öz savunma gücüne katılmalı. Mahallenin ya da şehrin ihtiyaçları neyse onları çözme sorumluluğu göstermeli" diye konuştu.

'Devletin tutuklamalarına karşı çıkacağız'

Türk devletinin her türlü imkânı kullanarak Kürt halkına saldırdığını dile getiren Zaxo Zagros, saldırılara karşı halkı kendisini korumaya ve misilleme eylemlerine çağırdı. Zaxo konuşmasını şöyle sürdürdü: "Öz yönetimlere karşı her gün saldırılar gerçekleşiyor. Bu saldırılar sadece askeri olarak yapılmıyor. Siyasi, kültürel, hukuki ve toplumsal alanlara her açıdan saldırıyorlar. Kürt halkını tekrardan kendi köleleri yapmak için her türlü yöntem uygulanıyor. Bu saldırılara karşı halk olarak ne yapmalıyız? Bu noktada bazı adımlar atıldı. Ama yetersiz ve cılız kalıyor. Demokratik özerlik ilan ediyoruz ama her gün belediye eşbaşkanları tutuklanıyor, gençlerimiz kadınlarımız tutuklanıyor. İnsanlarımız infaz ediliyor. Bu kabul edebileceğimiz bir şey değil. Mademki özerklik ilan ediyoruz o zaman başta devletin tutuklamalarına karşı duracağız. Tutuklanan insanlarımızın etrafında yüzlerce insan çember olmalı. Belediye eşbaşkanları tutuklandığında o şehrin bütün yurttaşları o tutuklamayı engel olmalıdır. Eşbaşkanlar özerk yönetimlerimizdir."

'Halk olarak kendimizi savaşa hazırlamalıyız'

Polis saldırılarına karşı halkın özsavunma gücüyle cevap vermesi gerektiğini belirten Zaxo, "Devletin insanlarımızı katletmesine izin vermemeliyiz. Polisler mi mahallelerimize giriyor. Onları mahallere sokmamalıyız. Bütün evler mayın olup polislerde patlamalı. Caddeler mayın olup onlarda patlamalı. Orada yaşayan halkın hepsi öz savunma gücü olmalı, polislerin şehirlerimize girmesine izin vermeliyiz. Ancak bu şekilde olur. O da güçlü bir örgütlenmeyle sağlanır. Köy, mahalle her sokak örgütlenmeli. İnsanlarımız istihbarat gücü olmalı. Herkes o mahallenin sorunlarını çözmeli öz savunma gücü olmalı. O mahallenin ya da şehrin ihtiyaçları neyse onları çözme sorumluluğu göstermeli" diye konuştu. Zaxo konuşmasına devamla şunları belirtti: "Her açıdan kendisini örgütlemiş bir toplumun devlete ihtiyacı yoktur. Hukuk komiteleri o şehrin bütün sorunlarını çözmeli. Ekonomi komiteleri şehir için ne gerekiyorsa ne ihtiyaçları varsa bunun uzun süreli planlamasını yapmalı. Savaş için ne gerekiyorsa bu ekonomik olur ya da diğer boyutlarda olur ne gerekiyorsa hazırlığı yapılmalı. Halk olarak kendimizi buna göre hazırlamalıyız. Her ev eğitim yeri akademi olmalı. Askeri, siyasi, ekonomi, hukuk akademileri olmalı. Toplumumuz her açıdan kendisine yetecek düzeye gelmeli. Ancak bu şekilde öz savunma sistemimizi geliştirebiliriz."

'Onlar bizi tutukluyorsa biz de onları tutuklamalıyız'

AKP'nin tutuklamalarına karşı halkın da misilleme eylemleriyle karşılık vermesi gerektiğini söyleyen Zaxo, "Onlar bizi tutukluyorsa biz de onları tutuklamalıyız" dedi. Zaxo konuşmasına devamla: "Onlar nasıl ki gelip şehirlerimizi işgal ediyorlarsa insanlarımızı tutukluyorlarsa biz de gidip nerede bir AKP'li varsa ya da merkezlerini işgal etmeliyiz. Onlar bizim eşbaşkanlarımızı, annelerimizi gençlerimizi rehin alıyorlarsa biz de gidip onları rehin alacağız. Devlet memurlarını, teşkilat üyelerini gençlerini, kadınlarını rehin alacağız. Halkı baskılayan ajanlık yapanları rehin alacağız. Misilleme böyle yapılır. Bir arkadaşımız şehit düştüğünde gidip intikam almak değildir sadece. Misilleme böyledir. Onlar ne yapıyorlarsa bizler de karşılarında onu yapacağız. Bizi tutukluyorlarsa biz de gidip misilleme olarak onların teşkilat üyelerini tutuklayacağız. Onlar insanlarımızı katlediyorlar. Bizde gidip polis gücünü istihbarat gücünü hedef alacağız. Evlerimizi mi yıkıyorlar. Kolektif bir biçimde o yeri yeniden inşa etmeliyiz. O ailenin yaşamını tekrardan temin etmeliyiz. Bir cadde mi tahrip oluyor o gün şehrin bütün insanları o cadde için çalışmalı kullanılır hale getirilmeli"

'Düşmana bu halkın yılmayacağını göstermeliyiz'

Türk devletinin Kürt halkını bu saldırılarla yıldıramayacağını belirten Zaxo, "Düşmana şunu göstermeliyiz. Bu halkın yılmayacağını pes etmeyeceğini, başını eğmeyeceğini, geri adım atmayacağın anlamalı. Düşman bunu anladıktan sonra çözüme gelecektir" diye konuştu. "Hangi insanımız çıkıyorsa ağzını açıyorsa barış diyor. Kuşkusuz hareket olarak tabi ki barış istiyoruz, demokratik yollardan çözüm istiyoruz. Ama nasıl bir barış nasıl bir çözüm? Eğer halk olarak güçlü değilsen iradeli değilsen kendine sahip çıkamıyorsan kimse gelip seninle barış yapmaz. Dünya da buna benzer birçok örnek var. Eşit güçler arasında barış olur. Güçlü ve zayıf taraflar arasında barış olmaz" diyen Zaxo konuşmasına devamla şunları söyledi: "Eğer zayıfsak silahlar sürekli ensemizde olur. Ne zaman isterlerse bizi öldürürler. İşkence ederler, tutuklarlar. Eğer öz savunma gücümüz olursa düşmanla barış yapabiliriz. Türkiye gibi kalleş ve acımasız bir devlete kendi güvenliğimizi teslim edebilir miyiz? Silah bırakıp kendimizi onların eline teslim edemeyiz. Kendimizi kandırma olur"

'Özsavunma gücüyle barış gelir'

Özsavunmasız bir toplumun sürekli olarak katliamlarla karşı karşıya geleceğini kaydeden Zaxo, Kürt halkını seferberlikle yeni sürece katılmaya çağırdı. Zaxo, özsavunma gücünün barışı getireceğini söyleyerek konuşmalarını şöyle sürdürdü: "Özsavunma gücü oluşturarak barış gücü olabiliriz. Öz savunmamız güçlüyse demokrasi gücü olabiliriz. Onun için de sloganımız şu; özsavunma gücümüz ne kadar örgütlüyse o kadar barış gücü oluruz. Savunman ne kadarsa barış da eşitlik de demokrasi de o kadar olur. Diğerlerin hepsi hikâye ve kendimizi kandırmak olur. Halkımıza çağrım şudur özsavunma gücümüzü oluşturalım, kendimizi örgütleyelim."

'Hendekler yeterli değil'

AKP'nin savaş konseptine karşı halkın özsavunma temelinde silahlanması gerektiğini belirten Zaxo, direnişin her yere yayılması gerektiğini ifade etti. Zaxo konuşmalarına şöyle devam etti: "Birkaç hendek kazarak özsavunmamızı geliştiremeyiz. Birkaç gencin eylemiyle de olmuyor. Bunu ancak halk hareketiyle yapabiliriz. Devrimci halk savaşı diyoruz. Devrimci halk savaşının bir ayağı gerilladır. Halkımız gerillayı izliyor her gün Kürdistan'da kahramanca, büyük fedakârlıklarla eylem yapıyor. Onlarca arkadaşımız şuana kadar fedai eylem yaptı. Ahlaksız bir savaşın önünü almak için gerillamız her açıdan rolünü oynuyor. Bu da kendi başına yeterli olmuyor. Halkımızda devrimci halk savaşında gerillanın yanında yerini almalı birbirini tamamlamalı. Bir yandan toplumsal inşayı gerçekleştirecek. Bir yandan da kadınlar, anneler, genç kadınlar kendisini silahlandıracak. Bu saldırılar karşısında bütün toplum seferberlik içerisinde olmalı. İrademizi teslim almak istediklerinde halkın hepsi sokağa çıkmalı serhıdana kalkmalı böyle cevap vermeli. Bu hareketlerin hepsi iç içe olmalıdır. Bir tarafı düşünerek olmaz. Her şeyi yapacağız. Her yer direniş alanına dönmeli. Okullar, iş yerleri, köy ya da şehir olur cami ya da kilise her yer direniş yeri olmalı."

'Herkes rolünü oynamalı'

Kürdistan'da yürütülen savaşın herkesi etkilediğine dikkat çeken Zaxo, her vatandaşın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini kaydetti. "Bir çocuk taşla mı cevap veriyor, bir anne duayla mı destek veriyor, manevi olarak mı destek veriyor yada toplum bir bütün olarak serhıldanlarla mı cevap veriyor kimin elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Biz ancak bu şekilde bu süreci yürütebiliriz. Onun için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız, tereddüt etmemeliyiz" diyen Zaxo Kürt özgürlük hareketinin yeni bir aşamaya geçtiğini söyledi.

Zaxo konuşmalarına devamla şunları söyledi: "Yeni bir aşamaya geçen onurlu yürüyüşümüz, kutsal yürüyüşümüz kesinlikle zaferle taçlandırılmalıdır. Seller, sular gibi mücadeleye akmalıyız. Hiçbir güç bizim mücadelemiz karşısında tutunamaz. Kürt halkı savaşan halk gerçekliği düzeyine ulaşmıştır artık özgürlüğüne bağlı bir halk gerçekliği ortaya çıktı. Bütün dost, düşmana kabul ettirmeliyiz ki artık bu halk köleliği ve ihanetçiliği kabul etmez. Buda sadece konuşmakla ve basın açıklamalarıyla olmaz tabii. Bu cesaretle olur, onurlu bir duruşla olur ve eyleme geçmekle olur. Pasif bir duruşla olmaz. Bu konuda Rojava çok büyük ve güçlü bir örnektir. Bizim 30 yıllık tecrübemiz var ve Rojava bunlardan yararlanarak 4 yıldır bütün zorluklara karşı mücadele ediyor ve direniyor. Her türlü saldırılara karşı direniyor. Eğer Rojava sayısal olarak o kadar az nüfusa sahip olmasına rağmen o kadar görkemli bir direniş sergiliyorsa, Bakur hayli hayli yapar çünkü Bakur direniş pınarıdır 30 yıldır gerilla orada aktif olarak savaşıyor. Bütün Kürdistan Bakur'dan direnmeyi öğrendi. Onun için de her konuda şartlar uygundur. Artık bütün dünya şunu kabul ediyor Kürt halkı öz savunma savaşı yürütüyor AKP kirli bir savaş yürütüyor. Kürt halkı da kendisini savunuyor. Artık dost düşman bunu kabul ediyor yürüttüğümüz savaş meşrudur."

'Direniş cephesini güçlendirelim, özyönetimlerimizi koruyalım'

Zaxo ilan edilen özyönetimlere halkın sahip çıkması gerektiği belirterek, "Başlayan direniş cephelerini güçlendirmeliyiz ki ilan edilen öz yönetimleri savunabilelim. Yoksa hiçbir kesinliği ve garantisi yoktur. Sahip çıktığımız kadarıyla bu öz yönetimlerimizin ömrünü uzatabiliriz" diye konuştu. Zaxo Kürt gençlerine direniş cephesinde yer alamaya çağırarak şunları kaydetti: "Halkımızın savunulmaya ihtiyacı var Kürt gençleri yönlerini mücadeleye vermelidir. Kim nerede yer alabiliyorsa orada yer almalıdır. HPG içinde yer alabilen orada yer almalıdır, ekonomi alanında yer alabilen orada yer almalıdır yani kim nerede ne çalışma yürüte biliyorsa yapmalıdır. Halk olarak bir hukuk ordusu, basın ordusu, ekonomi ordusu ve öz savunma ordusu kurmalıyız. Herkes bahsettiğimiz bir orduda yer almalı. Biz özgürlüğümüzü ve onurumuzu ancak bu şekilde savunabiliriz. Yoksa bize karşı büyü katliamlar gelişir. Şengal'i unutmamamız gerekiyor. Eğer Şengal halkı örgütlü olsaydı öz savunma gücünü oluşturmuş olsaydı o duruma girmezdi. Onun için zaman çok önemlidir zaman kaybetmememiz gerekiyor. Her dakika her saniye bizim için çok önemlidir. Söylendiği gibi bugün erken, yarın çok geç olabilir. Halk olarak elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Ancak bu şekilde Önder Apo'nun ve halkımızın özgürlüğünü kesinleştirebiliriz."

Demokrasi güçlerine çağrı

Demokrasi güçleri için de çağrıda bulunan Zaxo, AKP ve DAİŞ savaşına karşı mücadeleyi ortaklaştırmaya çağırdı. Zaxo'nun konuşmaları şöyle: "Özgürlüğünü Kürt halkının özgürlüğünde gören bütün demokratik güçler bilmelidir ki bu savaş Kürt halkının savaşı değildir, AKP'nin kirli savaşıdır. Bu savaş Erdoğan'ın, AKP'nin ve DAİŞ'in savaşıdır. Bu savaş sadece Kürdistanı değil Türkiye'yi de hatta bütün Ortadoğu'yu kirleten bir savaştır. Çünkü bu savaş eşitliğe hizmet etmiyor, halkların çıkarına hizmet etmiyor bu savaş insanlık düşmanı DAİŞ'e hizmet ediyor. Bugüne kadar sadece hareketimiz o insanlık düşmanlarına karşı direndi. Onun için ben insanım diyen herkes bu kirli savaşa karşı canlı kalkan olup savaşı durdurmalıdır. Biz bu konuda asker ailelerini tepkisini çok değerli buluyoruz. Şimdiye kadar bu savaşta hiçbir vekilin, bakanın, komutanın ve AKP'lilerin çocuğu ölmemiştir. Bu savaş sizin alın terinizle yürütülüyor emeğinizle yürütülüyor. AKP emeğinizi çalıp silah alıyor ve o silahlarla da bize karşı savaşıyor. AKP'nin bugün bize karşı yürüttüğü sava Türkiye halklarına karşı işlenmiş en büyük ihanettir. AKP iktidarı uğruna halkları bir birlerine karşı savaştırıp Türkiye'nin geleceğini karartıyor. Bakın bugün Türkiye de ekonomi büyük bir çöküş yaşıyor eğer bu savaş böyle devam ederse Türkiye ikinci Irak olabilir Suriye olabilir. Türkiye'nin ekonomisi bugün Irak ve Suriye'nin durumundan daha iyi değil. Onun için bütün Türkiye halklarına ve demokratik çevrelere çağrıda bulunuyoruz; bu kirli savaşın bir parçası olmayın. Kürt halkının yürütmüş olduğu meşru savunmasına sahip çıkmalıdırlar. Çünkü bizim yürüttüğümüz mücadele demokrasi mücadelesidir. Eğer Kürt halkının mücadelesi olmasaydı şimdi Erdoğan bir diktatörlük sistemi kurmuş bütün halkları baskı altına almış olacaktı. Onun için herkes bu mücadeleye sahip çıkmalıdır. Bizim zaferimiz Türkiye'nin zaferidir bunu herkes böyle bilmelidir. Bu nedenle herkes barış ve demokratik çözüm için elinden geleni yapmalıdır. Bu savaşın son bulması için çaba sahibi olmalıdır. Hiçbir şey barış kadar değerli değildir."

'Bizim savaşımımız evrenseldir'

Zaxo son olarak uluslararası güçlere de çağrıda bulunarak konuşmalarını şöyle sonlandırdı: "Şehit düşen arkadaşlarımızın cenazelerine yapılan işkenceleri bütün dünya görüyor. Günlerdir şehit düşen arkadaşlarımızın cenazeleri sınır kapılarında bekletiliyor. İşte AKP bu kadar ahlaksız bir savaş politikası izliyor. Kadın arkadaşlarımız üzerinde yine insanlarımız üzerinde infaz siyaseti izleniyor. Onun için her canlı için kendisini savunmak ne kadar meşru ise halk olarak bizimde kendimizi savunmamız o kadar meşrudur. Aynı zamanda bizim savaşımız evrensel bir savaştır. Nasıl ki hareketimiz DAİŞ vahşetine karşı direniyorsa ona en büyük desteği veren AKP'ye karşıda aynı kararlılıkta direniyor. AKP'nin DAİŞ ile mücadele ediyoruz demesi tamamen yalandır. Bugüne kadar tek bir DAİŞ'li yargılanmamıştır onlara karşı hiçbir operasyon yapmamıştır. Uluslararası güçlere çağrıda bulunuyoruz; AKP'nin verdiği bütün sözler yalandır. AKP DAİŞ'e karşı savaşmıyor sadece Kürt halkına karşı imha ve inkar politikasında ısrar ediyor."

(fk)