JINHA

AMED - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Cizre'deki katliamlar, ırkçı saldırılar ve son gelişmelere ilişkin değerlendirme yaptı. Selahattin saldırılara karşı insanların meşru müdafaa hakkı olduğunu bunun yasalarla da desteklendiğini vurgulayarak, saldırıların son bulması çağrısı yaptı. Cizre'de sokağa çıkma yasağının kaldırılmasını isteyen Selahattin, "Kürt ve Türk el ele verecekse bugün vermelidir" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP'li milletvekilleri, AKP hükümetinin Kürdistan'da yürüttüğü topyekun savaş konsepti, ırkçı saldırılar ve gündemdeki son gelişmelere ilişkin HDP Diyarbakır İl binasında basın toplantısı düzenledi. Selahattin Demirtaş, "İçinden geçtiğimiz süreç sıradan bir tarihi süreç değildir. Büyük kırılmalara yol açacak çalkantılı bir tarihsel dönemde yaşıyoruz. Kaotik bir dönemde silahların yeniden konuşuyor olması ve bir devlet politikası olarak ülkemizin kan gölüne dönmesi çok vahim bir durumdur" dedi.

'7 Haziran öncesinde de biz sizin alçaklıklarınızı gördük'

HDP olarak yaşamını yitirenlerin üniformasına bakmadan, kimliğine bakmadan bütün acılara amasız sahip çıktıklarını belirten Selahattin, savaşın başlamasında, operasyonların karar alma süreçlerinde HDP olarak yer almadıklarını dile getirdi. "Akan kanla ilgili HDP'nin zerre kadar sorumluluğu yoktur" diyen Selahattin, siyasi kararı alanların Cumhurbaşkanı ve Başbakan olduğunu vurguladı. HDP olarak ölümlerin durması için çaba harcadıklarını belirten Selahattin, "HDP bu ülkede iç barışı güçlendirmek ve bir arada yaşamayı güçlendirmek için kurulmuştur. HDP tüm din ve inançlara saygılı, eşit olarak yaklaşan ve savunan bir partidir. Bizler 7 Haziran seçimlerine gelene kadar Türkiye'de eşit yaşam söylemlerimiz devam ederken 176 yerde partimize saldırılar gerçekleşti. 7 Haziran öncesinde de biz sizin alçaklıklarınızı gördük. 2 gündür ortaya çıkan teröre tepki değildir. Erdoğan ve Davutoğlu ikilisinin iç savaş kararıdır" şeklinde konuştu.

'AKP düşmesine rağmen devlete el koydu'

"Milliyetçiyim" diyenlerin AKP hükümetine ve saraya tetikçilik yaptığına vurgu yapan Selahattin, Kürt adına ne varsa her şeyi yakıp yıkmanın ve ülkede toplumun muhalif kesimlerine diz çöktürme provası yaptırıldığını kaydetti. Protesto amacıyla sokağa çıkan herkese saygı duyduklarını ifade eden Selahattin, "Partimizi protesto edebilirler, eleştirilerini de dinleriz. Bu söylediklerim şiddeti protesto edenlere değildir. AKP ve MİT eliyle örgütlenmiş tetikçileredir sözlerim. Topluma bize 400 vekil vermezseniz burnunuzdan getiririz mesajı veriliyor. Bir darbe ile iktidardan düşmelerine rağmen devlete el koymuşlardır" dedi.
Parti binalarını yakanların, saldıranların, evleri yakıp yıkanların ve linç girişiminde bulunan herkesin görüntüsüne ulaştıklarını söyleyen Selahattin, bugün olmasa bile yarın hesap vereceklerini vurguladı.

'Saldırganların arkasında düşmüş bir hükümet bulunuyor'

"Arkasında hükümet desteğini hissedip saldıranlar yazık size" diye konuşan Selahattin, saldırganların arkasında düşmüş bir hükümetin bulunduğunu ve bu düşmüş hükümete çok güvenilmemesi gerektiğini kaydetti. Dün gece saatlerinde HDP binasına saldıranların ceplerinde çay içecek para olmayan kişilerden oluştuğunu kaydeden Selahattin, "AKP düşmüş durumda arkanızda bir hükümet yok ve siz ortada kalacaksınız. Buna rağmen biz kahramanız diyorsanız bizim yapacağımız bir şey yok. Günlerdir Erdoğan ve Davutoğlu ikilisi partimizi hedef gösteriyor. Bu ülkede inanıyorum ki tüm baskılara rağmen onurlu yargıçlar vardır. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı dökülen kandan bizi sorumlu tutuyor. Rica ediyoruz onlardan delil isteyin ve bizi yargı karşısına çıkarın" diye belirtti.

'Kürt ve Türk el ele verecekse bugün vermelidir'

Havuz medyasının Dağlıca olayının arkasında kendisinin bulunduğunu yazdığına dikkat çeken Selahattin, "Biz korkmuyoruz varsa böyle bir şey çıkarsınlar ortaya ve hesabını verelim. Kendilerini bizim üzerimizden aklamalarına izin vermeyeceğiz. Düşmüş Başbakan şehit cenazelerinde ağlarken Dağlıca haberinde büyük bir maç coşkusu yaşıyordu. Ardından çıkıp HDP'yi suçlama gafletinde bulunuyorlar. Çocukları sarayınız için ölümlere gönderen siz, devlete el koyan siz olmanıza rağmen linç edilen biz bu işte bu terslik olmalı. Türkiye toplumları bu tersliği görmelidir" diye vurguladı. "Bugün kardeşlik var mı yok mu gösterme zamanıdır" şeklinde konuşan Selahattin, et ve tırnak felsefesinin kolay olduğunu ancak Türkiye'nin batısının linç girişimlerine karşı ne tepki vereceklerini merakla beklediklerini belirtti. Aradan aylar yıllar geçtikten sonra pişman olmanın anlamlı olmayacağını söyleyen Selahattin, Kürtlerin ve Türklerin el ele verecekse bugün vermesi gerektiğini ve bunu görmek istediklerinin altını çizdi.

'Bir arada yaşama adımlarını atmaktan vazgeçmeyeceğiz'

Her yerde emniyet birimlerinin desteği ile saldırılar yapıldığını kaydeden Selahattin, "Ankara Valisi ile görüştüm bana hakaretlerde bulundu ve bu durum HDP binasının yakılmasına dönük emir aldığını ortaya koyuyor. Aklınızı başınıza alın mazlumun yanında olun. Türkiye toplumunun hiçbir kesimi bu tahriklere kapılmamalı be pirim vermemelidir. Biri sizin evinizi yakıyorsa, linç ediyorsa ona karşı ona kendinizi savunmanız meşru hakkınızdır ve anasından doğduğuna pişman etme hakkınız vardır. Yasalara uygun şekilde meşru hakkınızı kullanmaktan sakın vazgeçmeyin" diye konuştu.
HDP binalarına ve Kürt halkına saldırıların devam etmesi halinde kardeşçe bir arada yaşama olanaklarının yıkılacağına vurgu yapan Selahattin, "Korkma kitabımızda yoktur, bunlara kulak asarsak çalışamayız. Bizim canımız katledilen sivillerden değerli değildir. Ayrılık, kin, nefret yerine yaşadıklarımızdan ders çıkarıp bir arada yaşama adımlarını atmaktan vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

'Cizre halkı korkup AKP'ye mi oy verecek'

Cizre'nin geçici hükümet tarafından hayalet kente dönüştürüldüğüne dikkat çeken Selahattin, darbe dönemlerinde bile gün içerisinde halkın ihtiyaçların karşılandığını ancak bugün darbe sürecini de aşan bir süreç yaşatıldığını kaydetti. Yapılan basın toplantısının İsrail'in Filistin'e yaptıkları üzerinde olması halinde tüm kesimlerin sahte gözyaşları içinde izleyeceğini belirten Selahattin, Cizre'nin konuşuluyor olmasından kaynaklı kimseden ses çıkmadığını söyledi. Selahattin, "Sizce Cizre 1 Kasım'da korkup AKP'ye mi oy verecek" diye soran Selahattin, baskılara rağmen Cizre halkının daha fazla bilenip 1 Kasım'da gerekli cevabı vereceğini söyledi.

'Sokağa çıkma yasağı kaldırılsın'

Selahattin, "Tek talebimiz var sokağa çıkma yasağı kaldırılsın. Cizre kaymakamı, valisi samimi ise yolu açsın HDP durumu stabil duruma getirmek için gidiyor. Biz askerin, polisin, sivillerin canını korumak için gidiyoruz. Tüm halkımızı da her yerde Cizre yürüyüşümüze sahip çıkmaya çağırıyoruz. Cizre'den vermeye çalışacağımız sağduyu mesajı umarım engellenmez" dedi.
Basın toplantısının ardından Selahattin Demirtaş basın mensuplarının sorularının cevaplayarak Cizre'ye doğru yola çıktı.

(be-şa/gc)