Bağcılar'da darp edilen HDP'lilerden barış çağrısı
09:09
JINHA
İSTANBUL- HDP Bağcılar İlçe Örgütü'ne yapılan saldırının ardından polislerce darp edilerek gözaltına alınan 63 HDP'li arasında yer alan Makbule Yılmaz, polislerin kendisini yerlerde tekmelediğini, ayrıca polisin "oyunuzu verdikleriniz gelip sizi kurtarsın" şeklinde sözler sarf ettiğini belirtti. Makbule tüm bu yaşadıklarına rağmen asker, polis ve gerilla annelerine çağrıda bulunarak, "Gelin elele verelim barışı inşa edelim" dedi.
HDP Bağcılar İlçe Örgütü'ne yönelik 8 Eylül günü bir grup tarafından ırkçı saldırı ve linç giriminde bulunuldu. Saldırının ardından 63 HDP'li, ilçe binasına baskın yapan polislerce darp edildikten sonra gözaltına alındı. Ardından serbest bırakılan HDP'liler arasında bulunan HDP Bağcılar İlçe Yöneticisi Makbule Yılmaz polislerin saldırısından dolayı sağ gözünden ağır yaralandığını belirterek, "Ben bir Kürt anneyim, biz gerilla ve asker ölümlerinin olmasını istemiyoruz. Çocuğu öldüğünde, annenin çocuğunun cenazesini buz dolabında saklaması ne kadar acıdır. Bütün anneler el ele versin" şeklinde konuştu.
'Hangi elinizle Selahattin Demirtaş'a oy verdiniz diye sordular'
Saldırıdan yarım saat sonra polisin ilçe binasını bastığını söyleyen Makbule, "Bizi yere yatırarak başımıza bastılar. Başımızı tekmelediler. Ağza alınmayacak küfürler ettiler. Siz polislerimizi öldürdünüz dediler. Ellerimizi kaldırmamızı istediler. Hangi elinizle Selahattin Demirtaş'a oy verdiniz diye sordular" dedi. Polisler tarafından işkenceye uğradıklarını anlatan Makbule, polislerin kendisini yerlerde tekmelediğini, ayrıca polisin "oyunuzu verdikleriniz gelip sizi kurtarsın" şeklinde sözler sarf ettiğini belirtti. Polis, asker ve gerilla annelerine seslenen Makbule, "Gelin el ele verelim. Biz sonuna kadar barışı istiyoruz. Biz gerilla ve asker ölümlerinin olmasını istemiyoruz. Çocuğu öldüğünde, annesi çocuğunun cenazesini buzdolabında saklaması ne kadar acıdır" diye konuştu. Gördüğü işkenceyi hiçbir zaman unutamayacağını anlatan Makbule, polislerin işkence sırasında kendi anneleri ve kızlarını gözlerinin önüne getirmelerini istedi.
'Saldırıda erkek egemen zihniyetiyle yüz yüze geldim'
Darp edilen HDP'lilerden Felek Arslan, bu yaşananların bir halk savaşı olmadığını, AKP hükümetinin yıllardır kendisini yaşatmak adına halkın çocukları üzerinde oynadıkları oyunlara dikkat çekti. Felek, "Biz HDP olarak diğer insanlara var olan durumu anlatamıyoruz çünkü anlamak istemiyorlar. Burada medyanın da payı çok fazla. Erkek egemen zihniyetli bir devlette yaşıyoruz. Bu zihniyetle biz yıllardır yaşıyorduk ama bundan bir gece öncesinde ben bununla yüz yüze geldim. Ben bu zihniyetteki insanların anlayışlarını değiştirmenin zor olduğunu anladım. Çünkü bizi anlamak istemeyen bir zihniyet bu" dedi.
'Kirli zihniyetten kimseye fayda yok'
Bir Kürt kadın olarak barıştan yana olduğunu kaydeden Felek, Şırnak'ın Cizre ilçesi ve Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde yaşanan katliamlara değindi. Felek, "Her gün çocuklarımız, gençlerimiz ölüyor ve biz buna rağmen barışta ısrar ediyoruz. Savaş bir anda olabilecek bir şey, biz bunu istemiyoruz. Savaşın kadınların ve halkların üzerinde açtığı yaraların örnekleri var. Gerek dünyada gerekse ülkede birçok örneği var bu yaraların. Bütün demokrasiden yana barıştan yana olan herkese sesleniyorum bu kirli zihniyetten artık kimseye fayda yok. Gelin barışı inşa edelim" diye belirtti.
'Onların gerçek yüzünü gördüm'
Polis şiddetine maruz kalan HDP'li Kemal Güleç ise yıllardır barış mücadelesinin içinde olduğunu söyledi. Kemal, "Ben barış çalışmalarına girdiğim zaman tek başınaydım ama şuan arkamdan gelen 5 çocuğum var. Çocuklarım da bu mücadelede ömür boyu olacaklar. Bu faşist ırkçılar hiçbir zaman HDP'yi durduramaz. Arkadaşlarımızın ceplerindeki bütün paralar son kuruşuna kadar çalındı. Şimdi o paraları götürüp çocuklarına yedirecekler. Ben bütün Kürt halkını bu siyasi mücadeleye davet ediyorum" dedi.
Darp edilen HDP'lilerden İbrahim İbrenti de "Şu anki savaş Kürt, Türk, PKK ve Türk ordusu arasında olan bir savaş olmadığını bütün ezilen halklar görüyor. Barışçı yollarda ne yapılması gerekiyorsa hepsini yapacağız. Ben, bize karşı kullandıkları hakaretleri söylemeye utanıyorum. Vücut olarak ağrı çekiyorum ama onların gerçek yüzünü gördüm. Hastanede muayene sırasında bizimle olan sivil polis, 'nasıl Müslümansınız Ermeni bir partiye oy veriyorsunuz' dedi"
(ro/dc/gc)