Gültan Kışanak: Hendeklerle uğraşmayın çekinceleri kaldırın

21:18

JINHA

AMED -Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, öz yönetim kavramının yeni bir kavram olmadığını, siyasi iktidarın kendisinin de defalarca bu kavramı kullandığına dikkat çekerek, kriminalize edilmesinin tek nedeninin yürütülen savaşı "bölünme" korkusu yaratarak haklı çıkarmaya çalışmak olduğunu söyledi. AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartına Türkiye'nin imza koyduğunu hatırlatan Gültan, "Samimiyseniz hendekleri bırakın çekinceleri kaldırın" dedi.

DBP Yerel Yönetimler'in "Hep birlikte öz yönetime" şiarıyla düzenlediği öz yönetim tartışmalarının sürdürüldüğü program Sümerpark'ta devam ediyor. Açılış konuşması ve serbest kürsünün ardından devam eden programda panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Siirt Belediyesi Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan'ın yaptığı panele DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Şırnak Belediye Eşbaşkanı Serhat Kadirhan, Dersim Nurhayat Altun, KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata, DBP Gençlik Meclisi Yiğit Aslan katıldı. Açılış konuşmasını yapan Tuncer Bakırhan, DBP'nin tüzüğünde olan, konferansta öz yönetim, özerkliği tartıştıklarını kamuoyunun yakından takip ettiğini ancak birkaç aydır mahalle meclislerinin, kent meclislerinin öz yönetim ilanlarıyla birlikte hiç tartışılmayan bir kavram gibi öne çıkarılarak, baskılarla karşı karşıya olduklarını söyledi.

'Devlet toplumu yok etmeye çalıştı'

DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, demokratik özerklik, demokratik öz yönetim ya da yerinden yönetim kavramlarının tümünün aynı gerçeği dikkat çektiğini belirterek, kendi kendini idare etme anlamına geldiğini dile getirdi. Kürt ve Türk halklarının yüz yıllarca kardeşlik içinde kendi özgünlükleriyle yaşadığını ifade eden Hatip, Türklerle bin yıllık tarihinin 800 yılının uzlaşı ve barış içinde geçtiğini, son 200 yılda çatışmalı süreç yaşandığını belirtti. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde merkezi otorite dayatması yaptığını, Kürtlerin buna direndiğini ifade eden Hatip, "Mustafa Kemal Samsun'a çıkarken Kürtlerle uzlaşmanın yollarını aradı. TBMM açılışına Kürtler kendi milli kıyafetleriyle gittiler. 1921 Anayasası özerkliği tanıyan bir yapıdaydı" dedi. Kürtlerin öz yönetimlerine saygı gösterildiği alanda çatışma olmadığını belirterek, Demokratik Özerkliğin Abdullah Öcalan'ın tüm etnisite, kültür ve farklı inançlar için bir çözüm projesi olarak geliştirdiğini, Sadece Kürtler için değil Ortadoğu'nun, dünyanın demokratikleşmesinde, sosyalizmde çok önemli bir reçete olduğunu vurguladı.

'Halkın iradesine saygısızlık ediyorlar'

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, halkın, barış ve demokrasi isteyen, demokratik siyaset geleneğinin temsilcileri olarak hiçbir sorumluluktan kaçmadan üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Halkımız belediye başkanlarına, milletvekillerine temsiliyet görevi veriyor. Ama sandıktan bahsedenler, istedikleri sonuç çıkmayınca sandığa, halkın iradesine saygısızlık ediyorlar" dedi. KCK tutuklamalarını üzerinden geçen kısa süreye rağmen yeniden tutuklamaların başladığını ifade eden Gültan, "Bu halkın iradesine, sizlerin, bizlerin iradesine saldırıdır" dedi. Öz yönetim kavramlarının bundan bağımsız olmadığını ifade eden Gültan, "Öz yönetim halkların iradesinin, haklarının gasp edilmemesidir. Nasıl yönetilmek istiyoruz buna biz karar veririz. Demokrasilerde böyledir. Halkların, kültürlerin, inançların kendi geleceğine karar verme hakkı vardır. Bize diyorlar ki siz nasıl yaşayacağınıza, nasıl gelecek kuracağınıza karar veremezsiniz, kimi seçeceğinize karar veremezsiniz. Bir grup muktedir bizim adımıza her şeye karar veriyorlar. Bizim itirazımız budur. Kendi irademizle karar vermek istiyoruz. Kimse bizim irademize müdahale etmesin istiyoruz" dedi.

'Dilimizi koruduysak öz yönetimle koruduk'

Kürt toplumunun tarih boyunca yaşadığı tüm sömürgeci yaklaşımlara rağmen halk olarak kendisini örgütlediğini ifade eden Gültan, "Dilimizi koruduysak öz yönetim anlayışıyla koruduk, kültürümüzü koruduysak öz yönetim anlayışıyla bugünlere kadar getirdik. Egemenlere kalsa bizi inkar edeceklerdi, asimile edeceklerdi.

"Artık hayatın her alanında, her alınan nefeste devletin izni olacak, devlet izin vermezse biz nefes almayacağız, egemenlerin istediği bu" diyen Gültan, farklılıkların yaşadığı toplumlarda ulus devlet modelinin tam bir cendereye dönüştüğünü söyledi. Tekçi zihniyetin en katı, otoriter rejim haline geldiğini ifade eden Gültan, dünyanın her yerinde ulus devlet modelinin sorgulandığını ifade etti.

'Kavşak noktasına geldik'

Türkiye'deki otoriter anlayışın dikiş tutmaz hale geldiğini vurgulayan Gültan, "Türkiye artık bu kavşağa geldi, ya dillere, kültürlere, inançlara, kimliklere özgürlük alanları açacak ya da zapturapt altına almaya çalışacaklar. Ortak bir gelecek mi istiyorlar bu toplumu dağıtacaklar mı buna karar verecekler. AB Yerel Yönetimler Özerkli şartı var 1985'de imzaya açıldı. Türkiye'de ilk imzalayan ülkeler arasında. Meclis'te de 1991'de onaylandı. Bugün bize öz yönetim istiyoruz dediğimiz için bu kadar zulmedenler, cezaevlerine tıkanlar, bu halkın temsilcilerine müebbet hapisle yargılayanlar bu sözleşmeye imza koydular" dedi.

'Karadeniz bu durumdan çok mu mutlu'

Türkiye'nin açık bir şekilde sorunlarını tartışmadığını, kelimelerin kavramların altını boşaltan bir anlayışla yönetildiğini, özerklik şartının da içini boşaltmak için işe yarayan tüm maddelerine çekince koyduklarını ifade eden Gültan, "Merkezi hükümet bir şey yapacaksa yerel yönetimlere sormak zorundadır. Bu maddede çekince olduğu için muzdaribiz, Karadeniz'de yeşil yola karşı çıkan Karadeniz halkı bu çekinceden çok mu mutlu. Sokaklarda sürükleniyorlar, karşılarına asker, jandarma koyuyorlar. Öz yönetime karşı çıkmak ben sizi istediğim gibi yönetirim demektir. Özcesi budur" dedi.

'Samimiyseniz hendeklerle uğraşmayın çekinceleri kaldırın'

13 yıldır iktidarda olan AKP bu çekinceleri kaldıracağını söyleyerek oyaladığını belirten Gülten, "Hodri meydan diyoruz. Zerre kadar samimiyetiniz varsa hendeklerle şunla bunla uğraşacağınıza bu çekinceleri kaldırın. Halkın iradesine saygınız varsa altına imza koyduğunuz özerklik şartının içini boşaltmak derdinde değilseniz kaldırın çekinceleri" dedi. Halkın öz yönetim kararını devletin tankla, topla bastırmaya çalıştığını ancak bundan önce kendilerinin bu kavramı kullandığını, Türkiye'de birçok alanda bu kavramın kullanıldığını ifade eden Gültan, AKP'nin isteğiyle hukukçuların hazırladığı Anayasa taslağında da öz yönetim olduğunu vurguladı. Kürt halkının varlığını kabul etmek zorunda kaldıklarını ancak haklarını kabul etmediklerini ifade eden Gültan, çatışmalarda en etkili çözüm yönteminin farklı olana hakkı olanın verilmesi olduğunu vurguladı.

'Savaşlarını haklı çıkarmaya çalışıyorlar'

"Kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz", "Özgür kimliğimle öz yönetime" sloganlarıyla seçimlere girip başarılı olduklarını, 2007 yılında parti programında demokratik özerkliğin yer aldığını belirten Gültan, "Öz yönetimi bu kadar kriminalize etmenin, hendeklerle kapatmaya çalışmalarının altında yatan tek şey yürüttükleri savaşı bölünme korkusuyla bu savaşı haklı göstermeye gayret ediyorlar. Bizler buna izin vermeyeceğiz. Bizler haklara saygı göstererek öz yönetim konusunda çabalarımızı devam ettireceğiz" dedi.

Panel, sunumlarla devam ediyor.

(ekip/gc/fk)