Siirt'te özyönetim tartışmaları son buldu
15:29
JINHA
SÊRT - Siirt'te özyönetim tartışmaları halkın taleplerinin alınmasıyla sona erdi. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Ortadoğu'da yaşanan tüm sorunlara çözüm formülü bulduklarını belirterek, "Bu formül özyönetimdir. Aklın yolu birdir en sonunda herkes anlayacak en iyi yönetim şeklinin özyönetim olduğunu" dedi.
Siirt'te DBP, DTK ve KJA tarafından organize edilen ve yerel bileşenlerle "özyönetim" konusunda tartışmaların yürütüldüğü toplantıların ikincisi DBP Siirt İl Binası Konferans Salonu’nda düzenlenen program ile gerçekleşti. Programa DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Halil Aksoy, DTK Üyesi Mehmet Taş, HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım, HDP, DBP İl Eş başkanları ve yöneticileri, Siirt Belediyesi Eş Başkanları Tuncer Bakırhan ve Belkıza Beştaş Epözdemir, Barış Anneleri Meclisi Üyeleri, STK temsilcilerin de bulunduğu çok sayıda yurttaş katıldı. Basına kapalı olarak geçekleşen “özyönetim” tartışmalarından öncekısa bir açıklama yapan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, "Biz yaşanan süreci toplum ile tartışmaya çalışıyoruz ve buradan bir çıkış yolu, formülü oluşturmaya çalışıyoruz. Az önce Siirt’teki Şengal Ezidi Kampı’nı ziyaret ettik. Binlerce insan yerinden, yurdundan edilmiş, göç etmek zorunda kalmış. Burada yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyorlar" dedi.
‘Ortadoğu’daki sorunların tamamı için çözüm formülü ortaya koyuyoruz’
Ortadoğu'daki sorunların tamamı için çözüm formülü ortaya koyduklarını kaydeden Kamuran, "Suriye için de diyoruz demokratik özerklik, Irak için de zaten bir formül geçerli. Başka bölgeler açısında da biz bir kardeşlik, bir bir arada yaşama formülünü ortaya koyuyoruz. Yerinden yönetim, yerel demokrasi diyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye'de bir arada yaşamanın formülünün demokratik özerklikten geçtiğinin altını çizen Kamuran, "Demokratik özerklik ile hem Kürt halkı hem burada yaşayan Arap halkı, Türkler, Lazlar, Çerkezler her biri kimliğini, dilini özgür bir şekilde yaşayarak bir arada kalabilir. Diğer taraftan bütün Türkiye açısından geçerli olan bir sistem öneriyoruz. Biz diyoruz ki, Marmara’da, Ege’de, Çukurova’da, Kürt illerimizde coğrafik, ekonomik, kültürel yakınlıklarına göre bölgelere ayrıştırılsın" dedi.
'En iyi yönetim şekli özyönetim'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde bu konuya ilişkin söylediklerini anımsatan Kamuran, "Başbakan o zaman, 'Osmanlı döneminde Lazistan, Kürdistan vardı, başka bölgeler vardı. Gayet tabi olabilir. Güçlü bir Türkiye'de eyalet sistemi olmalı, bundan korkmamak gerekiyor' dedi. Bunları söyleyen bugün özyönetimi reddedden kişi. Ama bugün yerel yönetimlerimiz bunu söyleyince onları gözaltına alıyor, tutukluyor, idamla yargılıyor" şeklinde konuştu. Yetkilerin devredilmesi gerektiği vurgusu yapan Kamuran, "Her anlamda devredilmeli yetkiler. Biz örneğin vergilerle ilgili bir şeyler söyleyince yanlış anlaşılıyor. Ama biz örneğin Siirt'in ödediği verginin burada kalması ve burası için harcanmasından bahsediyoruz. Şimdi Siirt'in ya da diğer yerlerin verdiği vergilerin nereye gitti belli değil. Halklara geri dönmüyor. Dönse bile savaş politikası olarak geri dönüyor. Örneğin İzmir gibi bir yerin vergisi İzmir'de kalsa oradaki insanlar daha güzel yaşayacaklar" dedi. Kamuran konuşmasını, "Aklın yolu birdir, sonunda onlar da anlayacaklar en iyi yönetim şeklinin özyönetim olduğunu" sözleriyle bitirdi.
İki gündür süren özyönetim tartışmaları halkla birlikte basına kapalı gerçekleşen tartışmaların ardından sona erdi.
(şö/fk)