Kadın akademisyenler: HDP'nin kadın politikaları 'lütuf' değil 'hak'
11:15
Duygu Erol/JINHA
ANKARA - HDP Kadın Seçim Beyannamesini değerlendiren kadın akademisyenler, beyannamenin eşit yurttaşlık ve toplumsal cinsiyeti hedefleyen bir proje olduğunu belirterek, beyannamedeki kadın politikalarının lütuf değil hak olarak yer aldığına dikkat çekti.
7 Haziran seçimleri sonuçlarından çıkan kadın iradesinin saray tarafından yok sayılmasından arından 1 Kasım erken seçimlerine hazırlananHDP’li kadınların beyannamesi tüm kadın kesimlerinin ilgisini çekmeye devam ediyor. Beyannameyi değerlendiren akademisyenlerden Prof. Dr. Nur Betül Çelik ve Prof. Dr. Mine Gencel Bek, HDP’nin eşit yurttaşlık ve toplumsal cinsiyeti hedeflemelerinin yanı sıra ev içi emeğin sosyal güvence altına alınması projelerinin çok yerinde olduklarına vurgu yaptı. Kadınlar, beyannamede kadın politikalarının bir lütuf değil hak olduğu vurgusunun da altını çizdi.
‘HDP’de tek kadın kimliği yok’
Kadın Beyannamesinin açılış konuşmasının çok dilli yapılmasının ve kadın hareketinden kadınların olmasının çok önemine dikkat çeken Prof. Dr. Mine Gencel Bek, "Beyannamede sadece kimlik açısından değişik, tek bir kadınlık olmaması, engelli kadının, işçi kadının, savaş şartlarında yaşayan kadının yer aldığı bir beyanname önemli bir noktada yer alıyor" dedi. Vurgulanan kadın kimliklerinin önemli olduğunu belirten Mine, savaş yerine toplumsal cinsiyete dayalı bir bütçelemenin kadından yana değişimin sadece sözle değil uygulanacak politikalarla sağlanabileceğinin göstergesi olduğuna değindi. “Yine genelde ihmal edilen bir konu olan ev işçisi kadınların vurgulanması ve sosyal güvenlik düzenlemeleriyle bu emeğin karşılığının sağlanacağı ifadeleri çok yerinde. Kadınların ev işi, çocuk bakımı, yaşlı bakımı vb. yaptığı pek çok görünmez işin görünür kılınması ve karşılığının verilecek olması parti bildirgelerinde rastladığımız vurgular değil normalde” diyen Mine, beyannamede yer alan kadın cinayetleri meselesinin de sözle geçiştirilmesinden öte uygulanacak politikalar içerisinde yer aldığını söyledi.
‘Bildirgeden miting alanlarına toplumsal cinsiyet eşitliği’
Beyanname içerisinde yer alan, “Dünyanın tüm kirli çamaşırlarını ve kirli bulaşıklarını biz yıkamayacağız” sloganını anlamlı bulduğunu dile getiren Mine, HDP’nin seçim bildirgelerinden miting alanlarına kadın ve LGBTİ’yi içine alan toplumsal cinsiyet eşitliği yönündeki sözlerini, politikalarını çok yerinde olduğunu ifade etti.
‘Yaşama ilkesi eşit yurttaşlık’
Prof. Dr. Nur Betül Çelik'de HDP'nin Seçim Beyannamesi içerisindeki Türkiye için birlikte yaşama ilkesi olan 'eşit yurttaşlık' vurgusunun en belirgin özelliklerden birisi olduğunu belirterek, "Bu belirgin özellikle
olması ve radikal demokrasiyi toplumsal olanın yeniden inşasını hedefleyen bir siyasi proje olarak ortaya koymasıdır. Bütün bildirgede cinsiyet eşitliği vurgusu hemen her başlıkta görünür olmakla birlikte, bu başlıklardan birinin kadınların özgürlük ve eşitlik manifestosu biçiminde yazılmış olması dikkat çekici. Kadınların aktif bir dille, barışın ve eşit yurttaşlık temelinde ortak yaşamın inşasının kadının kendi varlığına ve iradesine sahip çıkmasıyla ve özgürleşmesiyle mümkün olacağını ifade ettikleri ve barış için, özgürlük ve eşitlik için iradelerini ortaya koydukları bir metin bu” dedi.
'Yeni yaşam kadınların eliyle düzenleniyor'
Nur, HDP'li kadınların yalnızca nicel olarak bir temsil eşitliğini vaat etmediklerini dile getirerek, "Aslında hem eşbaşkanlık sistemi hem de HDP’nin mecliste yarı yarıya temsil hedefine ulaşmak üzere 78 ilde en az bir kadını ilk sıralarda aday göstermesi kendi başına değerlendirildiğinde bile son derece önemli. Ancak çok daha önemlisi kadınlar, cinsiyet eşitliği esası ile belirlenmiş, dolayısıyla kadınların siyasal, kültürel ve sosyal haklarına kavuştukları, eşit yurttaşlar olarak toplumsal yaşama katıldıkları bir “yeni yaşamı”, gerçek bir barışı ve demokrasiyi birlikte inşa etme sözünü veriyorlar” dedi. Nur, HDP’de sunulan yeni yaşamın toplumsal cinsiyete duyarlı politikalarla bizzat kadınların eliyle düzenleyeceğini açık bir biçimde görünür kılan, kadın emeğinin desteklenmesine dönük politika hedeflediğine değindi.
‘ Ev içi emek lütuf değil sosyal hak’
HDP’li kadınların ev içi emeğin görünürleştirilmesi ve değerlendirilmesi önerilerine değinen Nur, bu önerinin bir lütuf değil sosyal bir hak olduğu vurgusuna dikkat çekerek “Ev içini politik alanın dışında tutan ve ev içi emeği değersizleştirerek sömürüye maruz bırakan ataerkil kapitalist düzenin ve bu düzene özgü eşitsiz ve cinsiyetçi bölüşüm ilişkilerinin dönüştürülebileceği, daha adil ve eşitlikçi bir yaşamın mümkün olduğu umudunu canlı tutuyor” diye belirtii.
‘Türkiye siyaseti açısından benzersiz bir proje’
Nur, HDP’nin seçim bildirgesinin barış, eşit yurttaşlık, cinsiyet eşitliği, emek ve özyönetim vurgularıyla Türkiye siyaseti açısından benzersiz bir siyasal projenin çerçevesini çizdiğini belirterek, HDP'nin, savaşla, sağ popülizmle, diktatörlük özlemleriyle, demokrasi karşıtlığıyla arasına belirgin bir sınır çektiğini ifade etti.
(dk/fk)