'Kadınlar olarak siyasette devrim yaratarak haklarımızı elde edeceğiz'
09:00
Beritan Canözer - Mizgin Tabu / JINHA
AMED - AKP'nin iktidar hırsı sonucunda 1 Kasım'da yeniden yapılacak olan genel seçim çalışmalarına kadınlar da dört elle sarıldı. Kadınlar olarak toplumu demokrasiye ulaştırma noktasında ideaları olduğunu vurgulayan DBP parti meclis üyesi Gülcan Şimşek, "Kadınlar olarak siyasette asıl devrimi yaratarak hem halkımız hem de kadınlar için aramıza konulmuş sınıfı kaldıracak ve haklarımızı elde edeceğiz" dedi.
Geçici AKP Hükümetinin Kürdistan özelinde yarattığı kaos ortamı ve savaş politikaları bir yandan devam ederken bir yandan da seçim çalışmaları sürmekte. HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde kazandığı seçim zaferini hazmedemeyen AKP, HDP'ye yüksek oranda oy çıkan Kürt illeri ve ilçelerinde Kürtleri hedef haline getirerek birçok katliama da yol açtı. Bu kaos ortamında bir yandan da 1 Kasım'da yapılacak olan seçimler için hazırlıklar yapılmaya çalışılıyor. Özellikle kadınlar bu seçimde tüm zulümlerin ve hak ihlallerin hesabını sormak için sandıklara gidecekleri ve sandıklara sahip çıkacaklarını belirttiler.
'AKP savaş dönemi başlattı'
HDP'nin elde ettiği kazanımlara AKP'nin tahammül edemediğini belirten KJA üyesi Zübeyde Zümrüt, AKP'nin tek parti sistemini benimsediğini ve bunun HDP tarafından bozulmasına katlanamadığını söyledi. Zübeyde, "AKP'nin tekçi zihniyetini ve sistemini HDP ve HDP'yi destekleyen halklar yıktı. Biz buna çok yabancı bir halk değiliz. 2009 yılında da yine seçimlerde ciddi bir halk iradesi ortaya çıkmıştı ve sonrasında KCK operasyonları adı altında siyasi soykırım operasyonları başladı. Yüzde 10 barajı Kürt halkına dayatılan bir baraj sistemidir fakat Kürt halkı bu barajı kendine bir engel olarak görmedi ve bu yıl bu barajı yıkıp geçti" dedi.
HDP'nin barajın aşmasıyla birlikte tarihi bir dönem yaşadığını dile getiren Zübeyde, "Halklar demokrasiden yana oy kullandılar ve tekçi zihniyete son verdiler. Bunu kabullenemeyen AKP de haliyle bir savaş dönemi başlattı ve onlarca halkın canına kast etti. Bu yöntemle tek adam olabileceğini ve iktidarlığı elde edebileceğini sanıyor ama yanılıyor. Bu halk ona yine izin vermeyecek" şeklinde konuştu.
'Tüm bunlar AKP'nin kirli seçim politikalarıdır'
Kürt halkının 1 Kasım'da yapılacak olan seçimde de iradesini ortaya koyacağını belirten Zübeyde, "Bugüne kadar hep 'PKK silah zoruyla oy topluyor' denildi. Bu kez asıl kimin zorla oy topladığını tüm dünya görüyor. Partisine oy çıkmadı diye insanları tehdit edip, evlerini basıp, çocuklarını katleden Erdoğan, aslında silah zoruyla kimin oy topladığını bu anlamda kanıtlamış oldu. Kürt halkına yönelik AKP zihniyeti ile gerçekleşen bu baskılar ve saldırılar devletin zulmünün aşikâr halidir. Bütün bunlar AKP'nin kirli seçim politikalarıdır ama bu kez bu kirli politikalar tutmayacak" ifadesinde bulundu. Halk üzerinde bu kadar yoğun ablukanın olduğu bir ortamda seçimin yapılamayacağını söyleyen Zübeyde, "Halkı zorla seçime götüren bu devlet aynı zamanda halkın oy kullanma hakkına da engel olmak için elinden geleni yapıyor. Devlet Kürdistan'ın birçok il ve ilçesini işgal etmiş durumdadır ama halk da buna boyun eğmiyor. Direniyor, mücadele ediyor, sokağa çıkmayın yasağına rağmen sokaklarda zılgıtlarıyla ve sloganlarıyla devrimi yaşıyor ve yaşatıyor" diye belirtti.
'AKP bu halktan korksun'
Zübeyde, AKP'nin seçimi kazanmak için son gücünü şiddete dayalı olarak kullandığını ifade ederek, "7 Haziran seçimleri kadar görkemli bir seçim çalışması yapılmayabilinir ama süreci takip eden ciddi bir kitle var. 1 Kasım seçimlerinde de Kürdistan ve Türkiye halkları özelikle Karadeniz'den İstanbul'a kadar çalışarak HDP'nin barajı geçmesini sağlayacaktır. Biz parti olarak da, halk olarak da çok çabuk örgütlenen ve çalışma yürütebilen bir yapıya sahibiz. Zamanımız dar olabilir ama barışa ve özgürlüğe olan aşkımız büyük" şeklinde konuştu. Baskı ve katliamlardan sonra baraj hedeflerinin düşmediğini aksine daha çok arttığına değinen Zübeyde, "Biz şuan yüzde 20 gibi bir oy oranını önümüze hedef olarak koymuş bulunuyoruz. Bugün halk tüm baskılara rağmen öz yönetimini ilan ediyorsa, devleti istemediklerini ve Kürt olduklarını bağıra bağıra söylüyorlar ise AKP bundan korksun. Halk 1 Kasım günü AKP'yi sandıklara gömecek ve bir daha AKP'nin seçim demeye yüzü kalmayacak" diye kaydetti.
'Kadınlar olarak sandıklardaki rolümüzü oynayacağız'
DBP Parti Meclis üyesi Gülcan Şimşek de kadınların siyasi bir hegemonyaya karşı mücadele ettiğini ifade ederek, "Seçim erkek egemen zihniyetinin önümüze koymuş olduğu bir sınıf modelidir. Başkanlık, cumhurbaşkanlığı, vekillik, bakanlık ve buna benzer tüm konumlar aslında halktan kopmuş ve kendini halkın üstünde gören bir zihniyetin eseridir. Biz bunu her ne kadar doğru bulmuyor olsak da; Kürt halkı olarak var olma mücadelesinde, dilimiz ve kültürümüze sahip çıkmak için bize dayatılan bu sınıflandırılmaya uymak zorunda bırakılıyoruz. Madem bize dayatılan bu sistemle Kürt halkına zulüm ediliyor biz de onların bize dayattığı sistemle onlara tüm bu zulümlerin hesabını soracağız. Bunun için sandıklara gideceğiz" dedi. Nurcan, kadınlar olarak sandıklarına uzun bir tarihi göz önünde bulundurarak sahip çıkacaklarını belirterek, "HDP ile beraber siyasette kadının rolü de daha belirgin ve güçlü olmuştur. Bu anlamda kadınlar olarak siyasette asıl devrimi yaratarak hem halkımız hem de kadınlar için araya konulmuş sınıfı kaldıracak ve haklarımızı elde edeceğiz" diye konuştu.
'Toplumun demokratikleşmesi noktasında ideamız var'
Kadınların sadece seçime endeksli ya da seçilmişliğe indirgenmiş bir mücadele vermediğini söyleyen Gülcan, "Bu nedenle kadının yaşadığı öz bir yaşamın olmadığı noktada aslında kadın kendisini ortaya koymuştur. Toplumsal birlikteliği oluşturma, özgürlükleri yaratma noktasında ideası vardır. Bu sadece bugün ki seçime getirdiğimiz nokta değildir ya da Öz yönetimler üzerinden ele aldığımızda ortak bir yaşamı örgütlenmeye dönük kendisini ortaya koymaktadır. Bu; dili, kültürü, inancı ne olursa olsun noktasında bir bakıştır. Kadın özünden ayrıştıran, tekleştiren bir yaklaşım yoktur. Kadından, bu yönüyle baktığımızda bizlerin de kadın olarak mücadelenin içerisinde toplumun demokratikleşmesi, özgürleşmesi noktasında ideamız var" diye kaydetti.
(dk)