Gülistan Akel: Canlı kalkan olmaya devam edeceğiz
16:15
JINHA
ÊLIH - Serbest bırakılan canlı kalkanlar binlerce kişi tarafından karşılandı. Belediye önünde açıklama yapan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Akel, "O sandıklarda barışın sesini yükselteceğiz, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz söz veriyoruz. Bu halkın özgürlüğü için Türkiye halklarının barışı için mücadele etmeye söz veriyoruz" dedi.
Sason'da operasyon bölgesinde canlı kalkan olduklarından dolayı tutuklanıp sürgün edilen canlı kalkanların serbest bırakılıp Batman'a dönmesini binlerce yurttaş karşıladı. Aralarında Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Akel, İki Köprü Belediye Eşbaşkanı Hidayet Tiryaki, HDP Batman İl Eşbaşkanı Rojda Sürücü, DBP İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz' ın da bulunduğu 26 kişi Batman Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada ilk olarak söz alan Gülistan Akel, "Yarın bizim dağlarımızda, sokaklarımızda, ölüm için kol gezenlere bedenlerimizi siper edeceğiz, canlı kalkan olmaya devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir yerinde barışı savunmak suç değildir. Bugün dünyanın en önemli metinleri, en saygıdeğer, en onurlu metinleri barış metinleridir ve savaşlardan sonra yazılır. Bizde bu savaşı sonuçlandırarak kendi toplumsal barış metnimizi oluşturacağız" diye konuştu.
'Kürdistan'da savaş girmedik zerre toprak kalmadı'
İktidar partisinin sadece Kürdistan'da değil tüm Türkiye'de savaş ilan ettiğini söyleyen Gülistan, "5 aydır neredeyse tüm ülke özellikle Kürdistan'da savaşın, kanın, şiddetin, baskının ve zulmün girmediği tek metre kare, zerre kadar toprak kalmadı. Bu süreçte her gün katliamlarla karşı karşıya geldiğimiz, her gün canlarımızı yitirdiğimiz, onlarca, yüzlerce katledilen insanımızın olduğu günlerde tutuklama furyası, soykırım operasyonları ikinci planda. Biz biliyoruz ki savaşın en önemli araçlarından aygıtlarından biri de soykırım operasyonlarıdır. Ve savaş ilan edilir edilmez, bugüne kadar binlerce HDP'li, DBP'li, yönetici, üye, sempatizan herkes, neredeyse bütün Kürdistan açık cezaevine dönüştürülecek şekilde operasyona, gözaltına, tutuklamaya maruz kalmıştır" şeklinde belirtti.
'Bizim savaşımıza karışamazsınız mesajını verdiler'
Sürecin çok ağır ve çok derin olduğunu belirten Gülistan, "Çünkü iki taraf vardır bu süreçte. Bir taraf siyah, kapkaranlık savaşın kararını veren iktidarın tarafı, en büyük aygıtı da savaşın tarafı olmasıdır. Diğer tarafta da Kürdistanlı halklar, Türkiye halkları el ele verip barışı dillendirdiği, barış için mücadele verdiği, özgürlük için mücadele verdiği taraftır. Bu iki taraf belki de 18 Eylül günü Sason Dağı'nda karşı karşıya geldik. Canlı kalkanlar barışı özgürlüğü, mücadele için, çatışmaya hayır demek için savaşa hayır demek için orda onlar canlı kalkanlar, barışın sesini hazmetmeyen adeta benim savaşıma karışamazsın diyen zihniyetin tutuklaması ve gözaltına alınmasına maruz bırakıldık" dedi.
'Bize verilen mesaj "siz bizim savaşımızı bozamazsınız" '
Tutuklamalarla verilen mesajın çok açık olduğunu dile getiren Gülistan, "Bize verilen mesaj 'Siz bizim savaşımızı bozamazsınız, bizim savaşımıza karışamazsınız' mesajıydı. Bizi sadece tutuklamak onları rahatlatmadı. Aynı zamanda bayramdan hemen sonra sürgün ettiler. Kendi kentimizden, kendi toprağımızdan tıka basa dolu olan Sincan'a, Kırıkkale'ye sürgün edildik. Sürgün edilirken de işkence ve şiddet dayatıldı bize. Çıplak aramadan tutun, yolda taciz ve şiddete kadar her türlü insanlık dışı baskı altında bırakıldı arkadaşlarımız. Bunu kabul etmiyoruz. Bunun için hangi mücadele olsa, hangi güç, hangi söylem, hangi birliktelik gerekiyorsa biz Kürdistan halkları, Türkiye halkları bu gücü, bu birlikteliği yaratacağız. Bunu öncelikle canlı kalkan üyesi olarak ben tüm arkadaşlarım adına bu sözü veriyorum" diye belirtti.
Gülistan, canlı kalkan olmaya devam edeceklerinin altını çizerek, "Yarın bizim dağlarımızda, sokaklarımızda, ölüm için kol gezenlere bedenlerimizi siper edeceğiz, canlı kalkan olmaya devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir yerinde barışı savunmak suç değildir. Bugün dünyanın en önemli metinleri, en saygıdeğer, en onurlu metinleri barış metinleridir ve savaşlardan sonra yazılır. Bizde bu savaşı sonuçlandırarak kendi toplumsal barış metnimizi oluşturacağız. Bunu halkımızın güçlü sesiyle, güçlü duruşu ve mücadelesiyle hep birlikte yaratacağız. Halkımızın özgürlük aşkına inanıyoruz. Zindanlarda siyasi tutsakların, sırf barış ve özgürlük için mücadele ettiği için cezaevinde tutulmuş bütün arkadaşlarım özgürlüğe kavuşacağı günleri de biz yaratacağız" dedi.
'Barışı için mücadele etmeye söz veriyoruz'
1 Kasım gününün mücadele günü olduğunu dile getiren Gülistan, "Hep birlikte sesimizi yükselteceğimiz barışın demokrasinin özgürlüğün dili olabileceğimiz o sandıklara sahip çıkacağız. O sandıklarda barışın sesini yükselteceğiz, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz söz veriyoruz. Bu halkın özgürlüğü için Türkiye halklarının barışı için mücadele etmeye söz veriyoruz" diye kaydetti.
(za/dk)