JINHA

İSTANBUL - Kadını yok sayan politikalarından dolayı AKP'den istifa ederek HDP'ye geçen Nurten Ertuğrul, şimdi HDP İstanbul Milletvekili Adayı. AKP'den ayrılmasının en büyük sebebinin samimiyetsiz politikalar olduğuna dikkat çeken Nurten, "Kadının bu kadar ötekileştirildiği bir partide siyaset yürütmem ne vicdanen ne de ahlaken artık mümkün değildi" dedi.

Bingöl'de AKP'den birinci sıradan Belediye Meclis üyeliğine seçilen Mali Müşavir Nurten Ertuğrul, ilk toplantıda AKP'li Belediye Başkanı Yücel Barakazi'nin, "Başkan vekilliği ve yardımcılığı için kadınlara görev vermeyeceğiz" demesinden sonra meclis üyeliğinden istifa etti. Nurten şimdi HDP'nin İstanbul Milletvekili Adayı. Nurten'le "Kendisinin HDP'lileşme" sürecini ve yürüttüğü seçim çalışmalarını konuştuk.

'Çözüm süreci beni AKP'ye yaklaştırdı ama…'

Nurten, AKP'nin çözüm sürecindeki söylemlerinin kendisinde bir umut oluşturduğunu ve bu söylemlerin kendisini AKP'ye yaklaştırdığını belirtti. Çözüm sürecinin yanı sıra, demokrasi, ekonomi ve özelliklede kadın hakları alanında AKP ile yeni bir dönemin başladığını ifade eden Nurten, "AKP'nin özellikle kadın hakları konusundaki söylemleri benim için umut vericiydi. Çünkü ben bugüne kadar hep kendi çabamla, mücadelemle var oldum. Aslında fikren HDP'ye uzak değildim ve AKP'nin o dönemki söylemlerinin de HDP ile pek farklı olmadığını düşünüyordum. Muhafazakar ve güçlü bir partinin Kürt sorunu çözümü noktasında ki söylemleri beni AKP'yi desteklememde tetikledi, ancak sonuç öyle olmadı" dedi.

'AKP'deki kadınlar işlevsiz'

AKP' de siyaset yürüttüğü dönemlerde çevresindeki insanların tepkisi ile karşılaştığını kaydeden Nurten, o güne kadar herhangi bir partide aktif olarak siyaset yürütmediğini dile getirdi. Sonraki süreçte özellikle partililerin ısrarı ile AKP'de aktif bir şekilde siyaset yürüttüğünü söyleyen Nurten, çalışma yürüttüğü esnada partinin içindeki erkeklerin rahatsız olduğunu gördüğünü sözlerine ekledi. Nurten, "Sadece erkeklerin değil bazı kadınların da aktif olarak çalışıp, görünür olmamdan rahatsız olduklarını gördüm. Ciddi anlamda o kesimde AKP'ye inanan, performans gösteren kadınlar var ama sadece seçim zamanında çalıştırıyorlar bu kadınları yani nesne olduklarını gözlerinin içine soka soka gösteriyorlar. Kadın AKP'de görünür, yönetici pozisyonlarda olmayacak sadece çalışan, emir alan olacaksınız ve bu çok acı. Yine bariz örnek isterseniz; AKP'nin kabinesine bakın görünürde bir tek kadın var o da 'bakın bizde de kadın var demek' içindir. Yani kadın AKP' de işlevsiz sadece vitrinliktir" diyerek AKP'nin kadınlara bakış açısını anlattı.

'Seçim çalışmalarında AKP başka bir dine mi inanıyor?'

Seçim zamanı kadınların sabahlara kadar çalıştığını, seçimler bittikten sonra sıra karar alma aşamasına gelince kendilerine, "kadınların görünür olması bu tür çalışmalar yürütmesi dinen caiz değildir" sözleri ile yaklaşıldığına işaret eden Nurten, "Peki seçim çalışmaları yürütülürken bunlar başka bir dine mi inanıyordu? O zamanlar neden bu tür yaklaşımlar görmedik. Burada ki amaç kadınların yine susan, evinde oturan pozisyonuna düşürülmesidir. Kadının bu kadar ötekileştirildiği bir partide siyaset yürütmem ne vicdanen ne de ahlaken artık mümkün değildi" ifadelerine yer verdi.

'Tahammülüm kalmadı istifa ettim'

"Kabineye baktığımızda işte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı var ama işlevi yok. Büyükşehirde Fatma Şahin'i Antep'e verdiler; zaten Antep'te ciddi bir yerel yönetim sorunu yoktu. Celal Doğan orada belirli bir şeyler başarmıştı zaten, anlayacağınız kadın her zaman çok da önemsemedikleri yerlerde" diye devam eden Nurten, AKP'de 81 kenttin hiçbirinde il başkanlığı yapan bir kadın olmadığına dikkat çekti. Nurten sözlerine şöyle devam etti: "Bu yüzden AKP dine siyaseti katarak insanların kafasını uyuşturuyor. AKP'nin kadına dair yaptığı tek şey engellemek, yaşam şeklimize ve dış görünüşümüze bakılarak kararlar veriliyor. O zaman seçim çalışmalarında gece yarılarına kadar neden çalıştık? O dönemde hepimiz farklı bir dini mi yaşıyorduk? Bir süre sonra örtünün kullanıldığını ve kadınların kendini örtüyle var etme çabasını gördüm, tahammülüm kalmadı ve istifa ettim."

'İnsanlar artık AKP'liyim demeye utanıyor'

AKP'den ayrılmanın en büyük nedeninin samimiyetsiz politikalar olduğunu kaydeden Nurten, "Barış süreci dendi inandık, seçim bildirilerinde çözüme dair tek bir ibare görmedik, sorulduğunda ise 'baskıda düşürttük' şeklinde insanları aptal yerine koyan bir cevapla karşılaştık. Tüm bunları gördükten sonra HDP'ye geçtim çünkü HDP'de dinim, vicdanım ve inandıklarımla paralel bir şekilde yaşam süreceğime inanıyorum. Onun için 'neden HDP diye değil neden HDP'de değilsiniz' diye sorulması lazım. Gittiğimiz her yerde ülkenin her bölgesinden insanlar 'umudumuzsunuz' diyorlar. Gerçekten HDP umut partisi olmuş. Emin olun tüm samimiyetimle söylüyorum, ben daha 10 tane AKP'liyim diyen insanla karşılaşmadım, AKP'ye oy verenlerde artık AKP'liyim demekten utanıyorlar. Bir kesimin de kafası çok karışık onun dışındakilerin umut olarak gördüğü tek parti HDP" şeklinde konuştu.

(ml/zd/mg)