JINHA

ÇANAKKALE - HDP Çanakkale Milletvekili Adayı Adile Yalçın ve ailesi polis tarafından taciz ediliyor. Konuya ilişkin Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmasına rağmen tacizlerin sürmesi üzerine HDP'li adaylar yaptıkları basın açıklamasıyla "Başımıza bir şey gelirse sorumlusu emniyet ve savcılıktır" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çanakkale Adayı Adile Yalçın bir süredir polis tarafından taciz ediliyor. Seçim çalışmaları yaptığı yerlerde sürekli taciz edilen Adile'nin aileside aynı şekilde rahatsız ediliyor. Tacizlere ilişkin Adile ve ailesi Çanakkale Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Ancak suç duyurusuna rağmen polis tacizden vazgeçmedi. Adaya yönelik polis tacizi ve üye ve seçmenlerine yönelik baskılara dikkat çekmek için HDP Çanakkale İl Örgütü basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Adile Yalçın ile birlikte HDP'nin diğer adayları Özlem Ergun Açanal, Ömer Faruk Kınıç, Sinan Ekinci ile İl Eşbaşkanı Şeyhmuz Aslan'da katıldı.

Basın açıklamasında konuşan HDP'li adaylardan Özlem Ergun Açanal, Saray'ın 1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidarda olmak için her türlü hile ve baskıya başvurduğunu söyledi. Özlem, "Bir kaç gün sonra sandığa gideceğiz ve ülkemiz hakkında, şehrimiz hakkında düşüncelerimizi, inancımızı ve umudumuzu o sandığa atacağız. Sağlıklı bir demokrasinin temel şartı barıştır. Barışın buzdolabına konduğu yerde ne demokrasiden ne de sandıktan söz etmek gerçekçi olacaktır. Bugün siyasi iktidar, sarayın telkinleriyle yeniden ve tek başına bir iktidar için sandıkta bir çok hileye, zorlamaya ve baskıya başvurmaktadır. Doğuda, özellikle partimizin birinci olduğu illerde türlü bahanelerle yapmaya çalıştığı sandık taşımalar bunun en basit örneğidir. Bunun yanında iktidar her türlü tehdit, şantaj, korkutma yöntemlerine de başvurmaktadır. Bu keyfi uygulamaya gerekçe ise partimizin bölgede zorla oy topladığı yalanıdır. Buna ancak art niyetliler inanmış görünebilir. Bunun gerçek olmadığını herkes biliyor. Partimiz üç büyük metropol başta olmak üzere, Türkiye'nin her yerinden, her bastırılmış kimlikten, her düşünce ve inançtan milyonlarca emekçinin oyunu almaktadır" diye konuştu

"Siyasi iktidarın başvurduğu bu sindirme, korkutma yöntemlerinin sadece doğuda olduğunu düşünenler de yanılmaktadır. Ne yazık ki büyük sevgi ile bağlı olduğumuz, barışın şehri olmasıyla övündüğümüz şehrimizde de artık seçimler bu boğucu atmosfer içinde yaşanıyor. Uzun yıllardır alışık olmadığımız baskılar, Türkiye'nin en batı ucundaki şehrimize de gelmiştir" diyen Özlem, HDP adayı Adile Yalçın ve ailesinin tehdit altında olduğunu söyledi.

Bunun yanı sıra üye, yönetici ve seçmenlerinde baskı altında olduğunu kaydeden Özlem şunları söyledi: "Çanakkale'de de il-ilçe yöneticilerimiz, üyelerimiz, seçmenlerimiz kolluk tarafından taciz edilmekte, korkutulmaktadır. Bir süredir, tamamen keyfi olarak bir adayımızın ailesi yollarda, evinde, işinde rahatsız edilmekte; böylece aday olduğuna pişman edilmek istenmektedir. Köylerde bize oy veren seçmenler işsiz bırakılmakla, sürülmekle, hatta linç edilmekle tehdit edilmektedir. Seçim sürecinin daha başında, partimiz, halkevleri hatta bu şehrin seçilmiş belediye başkanı dahi saldırıya uğramış; bununla ilgili yaptığımız suç duyuruları bir görünmez duvara toslamış ve hiç bir takibat yapılmamıştır. Başımıza bir şey gelirse sorumlusu emniyet ve savcılıktır. Siyasi iktidarın telaşını anlıyoruz, görüyoruz ve hak veriyoruz. Yolun sonuna geldiniz. Bundan tam 92 yıl önce cumhuriyeti tercih edip, saltanatı yıkmış halklarımız; şimdi de yeni saltanat sevdalarını yıkmak, cumhuriyeti demokratik bir cumhuriyete çevirmek kararlılığındadır. İktidarı orada, burada partimizi engellemeye çalışmak; bir milletvekili daha çıkarmak amacıyla anayasal suçlar işlemek de kurtaramayacak. Türkiye halkları tercihini pazar günü sandığa atacak. Pazartesi gününden itibaren de demokrasi ve barış seçiminin arkasında duracaktır."

(fm/fk)