'Amaç iktidardan düşürmek değil alaşağı etmek...'
09:03
JINHA
ANKARA - "Asıl amaç AKP'yi iktidardan düşürmek değil, alaşağı etmek" diyen kadınlar, "Kan emicilerden, diktatör bozuntularından, rantçılardan, çamura batmışlardan, Kürt halkının kanına girenlerden hesabı birlikte soracağız. Bu bizim kurtuluşumuz. O sandıklardan barışın teminatı çıkacak. 2 Kasım'da her şey daha güzel olacak " diyor.
KCK'nin çatışmasızlık kararına rağmen Kürdistan'da operasyon ve katliamlar sürüyor. Eylemsizlik kararına rağmen mezarlıkların bombalanması, gerillalara işkence edilmesi, sivil alanların hedef alınması savaş suçu olarak görülüyor. Böylesi bir savaş ortamında gidilen 1 Kasım seçimi halklar için büyük önem arz ediyor. JINHA'ya konuşan ESP, EMEP ve Halkevi'nden kadınlar, Suruç katliamıyla başlayan savaş ortamının Ankara katliamıyla yoğunlaştığını belirterek diktatörlere ve AKP'nin çirkin siyasetine karşı 1 Kasım'da HDP'yi destekleme çağrısında bulundu.
'Ya Kürt halkına düşman olacaksınız ya da bu zulmün altında ezileceksiniz'
Ezilen Sosyalist Partisi (ESP) Sosyalist Kadın Meclisinden Hazal Kangal, AKP'nin 7 Haziran'da aldığı ağır yenilgiyle birlikte savaş çığırtkanlığına girdiğini söyleyerek, savaşın ilk sinyalinin 5 Haziran'da HDP'nin Amed mitingini bombalanması olduğunu belirtti. Suruç katliamıyla gençlerin kanı üzerinden savaşın yoğunlaştığına dikkat çeken Hazal, "Kürdistan tarihi katliamlarla dolu. Türkiye halkları için Suruç bir ilkti" ifadesini kullandı. KCK'nin eylemsizlik kararını duyuracağı saatlerde Ankara'da emek, demokrasi ve barış güçlerinin büyük bir barış mitingi gerçekleştireceklerini söyleyen Hazal, "Ankara mitinginde patlayan bomba barışa ve kardeşliğe atılmış bir bombaydı. Kardeşliğin önüne ket vurmaya çalışan bir hamleydi. Devlet yine başarılı olamadı. Aldığı yenilgiyle mezarlıkları bombaladı. Gerillaların cansız bedenlerine işkence edildi. Halka dönük operasyonlar yapıldı. Bize verilmek istenen mesaj şu barışmayacaksınız. Kardeşçe yaşamayacaksınız. Ya Kürt halkına düşman olacaksınız ya da onlar gibi sizde bu zulmün altında ezileceksiniz" ifadelerini kullandı. Devletin dayatmacı zihniyetini kabul etmediklerini söyleyen Hazal, "Ölsek de parçalansak da biz bu barışı getireceğiz. Barış bu topraklara gelecek ve herkes eşit bir şekilde yaşayacak" dedi.
7 Haziran seçimleri için nasıl mücadele edildiyse 1 Kasım'da da aynı kararlıkla mücadele edeceklerini dile getiren Hazal, "Yine onu başkan yaptırmayacağız. Biz başımızdaki diktatörü devireceğiz. Demokratik devrimin temellerini atacağız" dedi. Tatile değil oy kullanmaya gidilmesinin gerektiğini belirten Hazal," Bu bizim kurtuluşumuz. O sandıklardan barışın teminatı çıkacak. 2 Kasım'da her şey daha güzel olacak " dedi.
'Hadlerini bildirmezsek savaştan vazgeçmeyecekler'
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan da, vahşice saldırıların olduğu bir dönemde seçime gidildiğine dikkat çekti. Şükran, "Ankara katliamına sıra gelinceye kadar Kürdistan'da sokağa çıkma yasakları, evlerin taranması, çocukların öldürülmesi, mezarlıkların bombalanması, gerillaların teşhir edilmesi, panzerlerin arkasında sürüklenmesi, yani vahşet ortamında seçime gidiyoruz" ifadelerini kulandı.
Aynı zamanda KCK'nin tek taraflı eylemsizlik kararının olduğu dönemde katliamların yaşandığını dile getiren Şükran, "Ne yazık ki karşılığında Ankara'da bir katliam meydana geldi ve hala devlet ve iktidar bu çatışmasızlığa bir yanıt vermiş değil" dedi. Barışın barışı isteyenlere yaradığını iktidarın bildiği için savaşı sürdürmede kararlı olduklarını belirten Şükran, Erdoğan'ın "1 Kasım'dan sonra da operasyonlara devam edilecek" sözünü hatırlatarak, "Katliamlarına devam edeceklerini açık açık söylüyorlar. Biz barış isteyenler daha çok bir araya gelerek sesimizi duyurmalıyız. Bunlara hadlerini bildirmezsek savaştan vazgeçmeyecekler" ifadelerini kullandı.
'Asıl amaç AKP'yi iktidardan düşürmek değil, alaşağı etmek'
Savaş severlere karşı barışı haykıranların sandık başında olması gerektiğini belirten Şükran, AKP'nin dediğinin olmaması kendi dileklerinin gerçekleşmemesi için inatla çalışılması gerektiğini dile getirdi. AKP'nin yıkımlarına set koyabilecek tek partinin HDP olduğunu kaydeden Şükran, "Partimizin de bütün çağrıları HDP' ye oy verme yönündedir. Herkesi de HDP oy vermeye davet ediyorum. Ama seçimle bunu bitirecek miyiz? Asıl amaç seçimle iktidardan düşürmek değil tamamen alaşağı etmek istediğimiz sonuç bugün budur" diye konuştu. Herkesi görev almaya davet eden Şükran, işçilerin emekçilerin, kadınların, gençlerin, tüm ezilen halkların bir arada olduğu bir alanda mücadele etmesini istedi. "Kan emicilerden, diktatör bozuntularından, rantçılardan, çamura batmışlardan, Kürt halkının kanına girenlerden hesabı birlikte soracağız" diyerek HDP'ye oy vermeye çağırdı.
'AKP'nin çirkin siyasetini 1 Kasım'da sandığa gömeceğiz'
Halkevleri Genel Sekreteri Dilşat Aktaş ise AKP iktidarının savaş politikasını seçime kadar devam ettireceğini belirtti. AKP'nin bu uğurda her şeyi meşrulaştırdığını dile getiren Dilşat, "Halkın iradesini yok sayan iktidar KCK'nin çatışmasızlık kararı karşısında ısrarla savaş isteyen tutumunu ortaya koyuyor. Savaş istemeyen halklara karşı bir ciddiyetsizlik var" diye konuştu. AKP'nin savaşı kızıştırdığını belirten Dilşat ,"Önümüzde kısacık bir süre var seçim için AKP gerilimi her türlü tırmandırabilir" dedi. Barışı isteyenler olarak AKP'nin çirkin siyasetini sandığa gömeceklerini ifade eden Dilşat, " Herkesi birlikte 1 Kasım'da HDP'ye oy vermeye çağırıyoruz" diye konuştu.
(he/sy/fk)