Nusaybinli kadınlar direniş nöbetini, sandık nöbetine dönüştürdü

16:34

JINHA

MÊRDÎN - Nusaybin'li kadınlar, günlerce maruz kaldığı asker polis ablukası sırasında yaşadıklarını asla unutmayacaklarını belirterek, okul önlerinde beklemeye başladı.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde halk iradelerine sahip çıkmak için oy kullanacakları okullara sabahın erken saatlerinde akın etti. Geçtiğimiz günlerde beş gün boyunca polis ablukası altında kalan Nusaybin halkı yaşadıkları acıları tekrar yaşamamak için oy kullanıyor ve sandıkların başından ayrılmıyor. Okulların önünde uzun namlulu silahlar ile özel harekat polisleri bekletilirken yer yer plakasız araçlarda okulların etrafında tur atıyor. Günlerce abluka altından olan ve direnen Nusaybinli kadınlar, oy verme işleminin ardından okullarda bekleyerek sandıklara sahip çıkıyor.

Haziran seçimlerinden bu yana AKP'nin Kürt halkına yönelik ciddi bir savaş politikası yürüttüğünü belirten Nusaybinli kadınlardan Zozan Tokay, " AKP ve Erdoğan Haziran seçimlerinde başarısız olunca vahşice topraklarımıza ve bizlere saldırmaya başladı. Burada iki defa sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Tank, top ve tüfekler ile evlerimize saldırdılar. Halka yönelik ciddi saldırılar yapıldı ve iki arkadaşımız burada katledildi. AKP Kürtleri korkutarak oy toplamaya çalışıyor. Ama inanıyorum ki Kürt halkı bu seçimlerde de AKP'ye cevap olacaktır" şeklinde konuştu.

'HDP tüm halkları içerisinde barındırıyor'

HDP'nin Kürdü, Türkü, Arabı ve Çerkezin yanı sıra birçok farklı etnik unsuru kendi içerisinde barındırdığını kaydeden Zozan bu nedenle HDP'yi desteklediğini söyledi. Zozan, "HDP'nin içerisinde tüm halklardan ve milletlerden birilerini bulmak mümkün ve herkes bu partinin içerisinde kendini var edebiliyor. Bu yüzden bile olsa HDP diğer partilere oranla daha demokratik ve çoğulcu bir parti olduğu için başaracak. Bütün Türkiye halkları oylarını barıştan yana kullanmalı ve oy kullanma işlemleri ardından da sandıklarına sahip çıkmalı" ifadelerinde bulundu.

'90lardan kötü bir dönem yaşattılar'

Nusaybinli kadınlardan Halime Akyüz ise, savaş istemediklerini ve artık kendi topraklarında huzurlu bir hayat sürmek istediklerini belirtti. Kürt halkının uzun bir zamandır savaşın içerisinde olduğuna dikkat çeken Halime sözlerine şöyle devam etti: "Acımasızca muameleler gördük. Kürt halkına dönük saldırı ve işkenceler 90'lı yıllarda çok şiddetliydi, ama Erdoğan sırf tek başına iktidar olamadığı için burada bizim çocuklarımız katlediliyor ve evlerimize hapsediliyoruz. Yani 90'lı yıllarda ne yaşadıysak bugün Erdoğan ve AKP hükümetinden de daha fazlasını çekiyoruz. Sokağa çıkma yasaklarıyla bizleri evlerimize hapsettiler. Keskin nişancılar bizleri uzaktan hedef alarak vuruyordu. Dışarıda silah ile vuramadıklarını da evlerinde açlık ve susuzluktan öldürmeye çalıştılar" sözlerini kaydetti.

'Oyumu HDP'ye verdim'

Abluka'nın sürdüğü dönem yaşadığı psikolojik bunalımdan halen çıkamadığını ifade eden Halime, yaşadığı durumu şu sözlerle özetledi: "Sokağa çıkma yasağı bitmiş olmasına rağmen hala çocuklarımı sokağa rahatlıkla gönderemiyorum. Gittikleri zaman acaba geri gelebilecekler mi diye düşünüyorum. Polislerin onları öldürmelerinden korkuyorum. Çocuklarım sokağa rahatça çıkabilsin ve kendi topraklarımızda rahatça yaşayabilelim diye oyumu HDP'ye verdim."

'Dışarıya çıkanı vuruyorlardı'

Kadınlardan Sadiye Orhan da, tüm halkların kardeşçe yaşayabileceği bir Türkiye özlemini duyduğunu belirterek, bu nedenle oyunu HDP'ye verdiğini söyledi. Sadiye, "O kötü günlerin tekrarlanmaması için oyumu HDP'ye verdim ve 7 Haziran'da olduğu gibi tekrar seçimleri iptal ederlerse yine oyumu HDP'ye veririm. Biz ezilen halkların tek temsilcisi HDP'dir ve Türkiye'ye barış ve kardeşliği getirecek tek partidir. Türkiye ve Kürdistan'da yaşanan acıların tekrar yaşanmaması için herkes oyunu HDP'ye vermeli ve oy kullanım işlemleri ardından sandığını terk etmeyerek oyuna sahip çıkmalı" diye konuştu.

(mc/dc/fk)