Zeynep Kıvılcım: AKP'nin korku ile toplumu felç eden politikası etkili oldu

09:03

Ceren Karlıdağ/ JINHA

İSTANBUL- Erken seçimlerinin ardından ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Doç. Dr. Zeynep Kıvılcım 7 Haziran seçimlerinin ardından hukuk dışına çıkan olağan üstü bir hal yaşandığını dile getirerek tekrar sandığa gidilmesinin dahi olağan üstü olduğunu belirtti. Zeynep AKP'nin toplumu korku ile felç etme politikasının 1 Kasım'da başarılı olduğunu söyledi.

AKP'nin 7 Haziran seçimlerinin ardından geliştirdiği savaş suçlarının hak ihlali terminolojinde dahi değerlendiremeyecek boyutta olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Zeynep Kıvılcım "Hukuk askıya alınmış olmakla devletin hukuku şiddet aracı olarak kullandığı bir dönemdeyiz" dedi.

'Darbe anayasası bile ihlal edildi'

7 Haziran seçimlerinin sonrasında ki sürecin anayasada tarif edilen haliyle uygun olarak gelişmediğini söyleyen Zeynep " Cumhurbaşkanın hükümet kurmak için yetkiyi vermesi için işleyen süreç anasaya uygun değildi. Bizim açımızdan önemli olan buna karşı hiçbir tepkinin geliştirilememiş olmasıdır. Tamamen bir darbe anayasası olan 82 Anayasası'nın bile tarif ettiği süreçlerin ihlal edildiği bir dönemde muhalif hiçbir kesimden bununla ilgili itiraz eden bir ses çıkmadı. Liberal demokrasinin içinde yer alan oy verme sürecinin bile takipçisi olamadık" dedi.

'Hak ihlallerinden ziyade sömürgeci bir katliam'

İnsan hakları hukukçusu olmasına rağmen 7 Haziran sonrasında ki katliam sürecinin hak ihlalleri terminolojisinde dahi değerlendirilemeyeceğini dile getiren Zeynep "Hepimizin bu coğrafyada yaşamaya dair ihlaller birikimi olmasına rağmen, ruhen bizi derinden sarsan, travma durumuna sokan bir kıyım yaşadık. Bu hak ihlallerinden ziyade sömürgeci bir katliam. Sadece Kürdistan coğrafyasında değil başkent denilen kentin göbeğinde bile hepimizi dehşete düşüren bir katliam gördük" diye konuştu.

'Hukuk şiddetten ayrı değil'

1 Kasım seçimi öncesinde AKP'nin toplumu korku ile felç etme politikasının başarıya ulaştığını söyleyen Zeynep " Böylesi bir şiddet düzeyinde açılacak yeni dönem çok endişe verici. Hukuk ise şiddetten ayrı bir şey değil, örgütlenmiş bir şiddettir. Hukuk şiddete alternatif değildir, savaşın ve şiddetin devam ettirilmesidir. Dolayısıyla bu sistemin kendisinin ve liberal demokratik sistemin kendi merkezine koymuş olduğu haklar bile ihlal edilmiştir" diye ifade etti.

'Olağan dışı bir seçimdi'

Bunun yanı sıra seçim çalışmaları sırasında propaganda yapılması konusunda eşitlik olmadığını dile getiren Zeynep "Propagandayı yapacak muhalefet parti liderlerinin can güvenliğinin sağlanmadığı ve bunun problem olarak görülmediği, mitinge giden insanların oradan tek parça olarak dönüp dönmeyeceğinin soru işareti olduğu bir süreç yaşadık. Hukuk dışına çıkılan olağanüstü hal yaşadık. Seçimin kendisi de olağan dışı bir seçimdi ve Kürdistan'da bir savaş hali varken, insanların sokağa çıkma yasakları ile hayatta kalmaya çalıştığı bir dönemdi. Bu olağan dışı hal ile hukuk arasında bağlantı vardı. Hukuk askıya alınmış olmakla devletin hukuku şiddet aracı olarak kullandığı bir dönemdeyiz" dedi.

'Kürt kadınları bize yol göstermeli'

İktidarı en kötüyü dahi yapabilen ilahi bir kudret gibi düşünmemek gerektiğini, üretimsel komplo teorilerinin muhalif kesimin hareket alanını engellediğini söyleyen Zeynep bundan uzak durulması gerektiğini belirterek "Ben bu konuda Kürtlere çok güveniyorum. Bizim deneyimimiz daha az. O nedenle muhalefetin en güçlüsü olan kadınlar açısından da Kürt kadınları bize yol göstermeli. Şoktan beraber çıkmalıyız. Karşımızdakinin gücünü daha da şeytani düşünmekten ziyade ayakları yere basan bir muhalefet örgütlenmeliyiz. Diğer türlü bireysel olarak hayatta kalamayız" diye konuştu.

'Umarım bu diptir ve yukarı çıkarız'

Son olarak 12 yaşında bir oğlu olduğunu söyleyen ve seçim sonuçları açıklanırken oğlunun bile gözlerinin dolduğunu dile getiren Zeynep "Çünkü doğduğundan beri AKP iktidarda. Bu ülkede hiç bir zaman parlak bir politika olmadı ama şiddetin en üst perdeden yansıdığı, otoritenin dışında alternatif politika görmeyen bir kuşak var. Ben bunun gelecek açısından ciddi bir yıkım yarattığını görüyorum. Bu nedenle öncelikle kadınların örgütlü gücünden ümitliyim ve beklentim var. Bunun yanı sıra Kürt muhalefetinden çok öğreneceğimiz şey var" şeklinde konuştu.

(fk)