Emine Ayna: 'Sokaklardayız yasakları tanımıyoruz mücadele ediyoruz' kampanyası başlatıyoruz
12:58
JINHA
AMED - 'Sokaklardayız yasakları tanımıyoruz mücadele ediyoruz' sloganı ile sivil itaatsizlik eylemleriyle alanlarda olacaklarını kaydeden DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, "Düne kadar nasıl demokrasi mücadelesi yürüttüysek bugünde yürüteceğiz. Yalçın Akdoğan kimi kandırdığını sanıyor, merkeziyetçi bir yaklaşımı kimse demokrasi olarak yutturamaz. Türkiye eski Türkiye değil ve Kürt halkı eski Kürt halkı değil bu iyi bilinmelidir" dedi.
8 Kasım tarihinde DBP Genel Merkez tarafından gerçekleştirilen PM-MYK DBP Eş Genel Başkanları Emine Ayna ve Kamuran Yüksek tarafından açıklandı. DBP Genel Merkez Danışma Bürosunda gerçekleştirilen basın toplantısında PM-MYK toplantısında sürece ilişkin ele alınan konulardan çıkan sonuçlar -kamuoyu ile paylaşıldı. İlk olarak konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Türkiye'nin şiddet sarmalına alınan çatışmalı bir süreçten geçtiğine değinerek, "DBP olarak yoğun saldırılarla karşı karşıyayız. Buna karşı mücadele eden halklara da AKP eliyle saldırı yapılıyor. 50 belediye encümenimiz görevden uzaklaştırıldı. Görevden alınmalarının nedeni ya açıklamalara katılmalıdır ya da Eşbaşkanlık sistemini yürütmeleridir. Halklar demokrasi istediği için hedef haline getirildi" dedi.
'Tekçi sistemle Ankara'dan yönetilmek istemiyoruz'
Kamuran, gerçekleşen saldırıların demokrasi için yapıldığının dillendirildiğini ancak ülkenin bir sivil darbe ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Tekçi anlayışlarla bir ülkenin yönetilemeyeceğine vurgu yapan Kamuran, "Eğer çatışmalı ortamda ısrar edilirse Türkiye bunu kabul etmez. O halde Türkiye'nin çoğulcu bir anayasa ile düzenlenmesi gerekiyor. Türkiye'de iki çizginin mücadelesi bulunuyor. AKP'nin tekçi çizgisi ve bizim çoğulcu çizgimizin savaşımı söz konusudur. Biz tekçi sistemle Ankara'dan yönetilmek istemiyoruz. AKP ise buna tankla, topla ve katliamla cevap veriyor" diye konuştu.
'Başkanlık sistemi tartışılıyor özerklik yasaklanıyor'
DBP olarak her şeyi tartışmaya hazır olduklarını ifade eden Kamuran, Türkiye'de artık başkanlık sisteminin yasal halde tartışıldığını ancak demokratik Özerkliğin yasaklandığını belirtti. Tüm basın organlarının AKP'nin başkanlık sistemini oturtması adına yayın yaptığını söyleyen Kamuran, "Bunun adı faşizmdir. Bu ülkede sivil bir darbe ile karşı karşıyayız. Bu ülke hakkında görüş bildirme hakkına sahibiz ve bu hakkı kimse elimizden alamaz. Kimse hakkımızı alamayacak, hiçbir baskıya boyun eğmeyerek mücadele edeceğiz" diye belirtti. HDP Milletvekilleri de dahil olmak üzere aydın ve yazarların seçim sonuçlarına dair sergiledikleri tutumlarını kabul etmediklerine vurgu yapan Kamuran, AKP'nin seçimler öncesi başlatmış olduğu katliamların görülmemesinin bir manipülasyon olduğunu kaydetti. Halkın aldığı kararın yanında durulmasının doğru bir adım olduğunu belirten Kamuran, halkın yerel demokrasi istemine birilerinin çıkıp halkı suçlamasının kabul edilemeyeceğini vurguladı.
'Her gece savaş politikalarına karşı eylemdeyiz'
DBP olarak bir mücadele ve hamle süreci başlatacaklarının altını çizen Kamuran, "Demokratik özerkliği herkese her alanda anlatacağız. Sahtekarlıkları ortadan kaldıracağız. Tüm demokratik kesimleri başlatacağımız hamleye destek vermeleri için bekliyoruz. Halkımız direnmeli ve teslim olmamalıdır. AKP'nin biat politikasına halkımız biat etmemelidir. Biz Kürt halkı olarak mücadele edeceğiz. Kazananlar mutlaka mücadele edenler olacaktır" dedi. Bu yüzyılın Kürtler açısından yeni bir yüzyıl olduğunu dile getiren Kamuran, "Kaba bir düşmanlık veya bir didişme içinde olma gibi durumumuz yok. Mevcut politikaların değişmesi gerekiyor. Aksi halde Türkiye Suriye'ye doğru ilerliyor. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı ve müzakere sürecine bir an önce dönülmelidir. Sivil itaatsizlik eylemleri başlatacağız. Her gece savaş politikalarına karşı eylemlerimizi yapacağız. 'Sokaklardayız yasakları tanımıyoruz mücadele ediyoruz' sloganı ile eylemlerimizi başlatacağız. AKP en güçlü olduğunu düşündüğü anda en zayıf dönemini yaşıyor" şeklinde konuştu.
'Otokrasi karşısında demokrasi var'
Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna ise, savaşları Haziran seçimleri öncesi AKP'nin başlattığına dikkat çekerek, "Barışın sembolü olan İmralı'da yürütülen müzakereyi bitiren, ateşkesi bitirip toplumu savaşa iten AKP hükümetidir. Gelip savaşın sonucu olan hendekler üzerinden yürütülen antipropagandanın tamamı otokrasiye ortak olmadı. Hendekler savaş ortamının sonucudur. Bunları göz ardı ederek bir sorunun sonucu tartışılamaz" diye belirtti. Savaşın Haziran seçimlerinden sonra özerklik ilanlarıyla başlamadığının altını çizen Emine, bugün yaşanılanların savaşın ve teslimiyetin sonucu olduğunu kaydetti. Darbe altında ve savaş ortamında gelişen bir seçimin sonucunun güvenirliğinin olmadığına dikkat çeken Emine, "Doğruları ve halkı görerek konuşalım. Otokrasi karşısında bir demokrasi vardır. Türkiye'de rejim değişmeli ve demokrasi geliştirilmelidir. Cumhuriyet dönemi de bize tekçiliği dayattı ve biz 90 yıllık otokrasiye karşı mücadele ettik. Basın Kürt halkına kimliğinden kaynaklı kapalıdır. Tek dil, tek millet diyen bir Kürt olamaz. Bunun üzerinden biz sizi meclise getirdik demekle anti demokratikliğini ve otokritikliğini gizleyemezler. Tekçi bir başkanlık ve cumhuriyet birbirinden farklı değildir" dedi.
'Demokratik özerklik kararımızı kimse kıramaz'
Emine, "Bir sistemi demokratik yapacak şey ademi merkeziyetçi olmasıdır. Ademi merkeziyetçi sistemi ile yaşayan sayılarla ülke vardır. Demokratik özerklik bizim olmazsa olmazımdır. Kimse bizden bu isteğimizden vazgeçmemizi istemesin. Düne kadar nasıl demokrasi mücadelesi yürüttüysek bugünde yürüteceğiz. Yalçın Akdoğan kimi kandırdığını sanıyor, merkeziyetçi bir yaklaşımı kimse demokrasi olarak yutturamaz. Türkiye eski Türkiye değil ve Kürt halkı eski Kürt halkı değil bu iyi bilinmelidir. Demokratik özerklik kararlılığımızı kimse kıramaz. Bizler artık kararlılığımızı sivil itaatsizlik eylemlerimizle dile getireceğiz" şeklinde ifade etti.
(be-tt/dk)