Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED- Kürdistan'ın bir bütünen abluka altında olduğunu ve demokrasiden yana olan herkese savaş ilan edildiğini dile getiren DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, seçilmişlere yönelik saldırıların da bilinçli bir şekilde yapıldığını belirtti. "Dünyanın hiçbir yerinde zalimlerin kazandığı görülmemiştir" diye konuşan Selma, "Ayağa kalkmamız gerekiyor. Kürdistan'nın tamamı abluka altındadır. Gün savunma günüdür" dedi.

Silvan'da 12'nci günde sona erdirilen sokağa çıkma yasağı boyunca yaşananlar tüm Kürdistan'da yaratılmak istenen vahşet tablosunu gözler önüne sererken, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve HDP'li seçilmişlere yönelik saldırılar gerçekleşti. Silvan'da yaşananlar ve seçilmişlere yönelik saldırılara tepki gösteren DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, "7 Haziran'dan bugüne kadar insan hakları savunucularının açıklamasına göre 700 kişi yaşamını yitirdi. Kirli bir savaş yürütüldü ancak buna savaş bile diyemeyiz. Çünkü savaşın bile bir ahlakı vardır, savaşanlar bir hukuk çerçevesinde karşı karşıya duruyor" dedi.

'Yaşamsal hukuk hiçe sayılıyor'

En vahşi diktatörlerin bile sivil halkları koruduğunu dile getiren Selma, Hitlerden vahşi bir diktatör olarak bahsedildiğini ancak onların bile mezarlıklara zarar vermediğini söyledi. Yaşanan savaşı her anlamda ahlaksız ve kuralsız gördüğünü belirten Selma, hiçbir hukukun tanınmadığı gibi insanların doğalında süregelen yaşamsal hukukunun bile hiçe sayıldığını dile getirdi. Halkların üzerindeki saldırılara ilişkin "tek bir terörist kalıncaya kadar devam edecektir" şeklinde açıklamalara dikkat çeken Selma, "Bu saldırıların anlamı 'bana karşı çıkan her muhalefet teröristtir demektir.' Kadın, çocuk, vekil, başkan olsun hepsi birer teröristtir. Söylemleri bu anlama geliyor" dedi.

'AKP hükümeti savaş suçu işliyor'

Bugüne kadar kardeşlik ve eşit bir yaşamı kurmak istediklerine dikkat çeken Selma, var olan devletle yaşama isteğinin halklara sorulması üzerine olumsuz cevap alınacağını söyledi. Yeni yaşam inancının devlet eliyle ortadan kaldırıldığını ifade eden Selma, "90'larda çok kirli savaşlar yürütüldü. Faili meçhuller yaşandı, işkencede insanlar katledildi. Ama o dönem savaş dönemiydi ama bugün yaşanana savaş diyemeyiz. Çünkü devletin savaşı halka karşıdır gerillalara karşı değil ve kanun ortadan kaldırılmış durumda. Kürdistan'da yürütülen savaş bir bütünden sivil halka yönelik başlatılmıştır. Bu savaş artık vahşetin dozajının tırmandığı bir savaş halini almıştır" diye belirtti. Kürdistan topraklarında yürütülen savaşın öncülüğünü DAİŞ çeteleri yapıyormuş gibi bir algı oluştuğunu dile giren Selma, "AKP hükümeti savaş suçu işliyor ve hiçbir şey adına bu savaşı adlandıramaz. Bu teröristçe bir yaklaşımdır. Direnen halka karşı yürütülüyor" ifadelerini kullandı.

'Seçilmişlere dönük saldırılar planlıdır'

Seçilmişlere dönük saldırıların tesadüf olmadığını ve çok planlı bir şekilde gerçekleştiğini vurgulayan Selma, hedef gözetilerek saldırı yapıldığını ve yaralandıklarını kaydetti. Bilerek kendilerini ağır bir şekilde yaralamadıklarını ve kendilerini ikaz ettiklerine dikkat çeken Selma, "Hakkâri'deki eylem gençlerin etkinliğiydi ve yürüyüş etkinliğiydi. İçeriği de Silvan'daki katliamı kınamaktı. Bizler de katıldık bu etkinliğe ve yüzü kapalı kişiler yoktu, taş atan yoktu. Demokratik bir etkinlikti ama hain bir saldırı ile önümüz kesildi. Daha müdahale yapmayın demeden saldırdılar. İlk biz parlamenterlere saldırdılar ve sonrasında kitleyi dağıttılar. Yani demek oluyor ki parlamenterleri de, çocukları da, herkesi de terörist olarak görüyorlar ve sesini yükselten herkese karşı saldırı ile karşılık veriyorlar" dedi.

'Bizler kefenlerinizi sırtlayıp yürüyoruz'

HDP milletvekillerinin ve halkın iradesinin tanınmadığına vurgu yapan Selma, bir toplumu temsil ettiklerini ve bu nedenle polislerin halkın iradesine saldırmaya hakkı olmadığını söyledi. Valinin, emniyet müdürünün ve asayiş şubenin talimatı ile saldırıların yapıldığını belirten Selma, kendilerine dönük saldırıların siyasi bir karar olduğunun altını çizdi. Kendilerine "demokrasinin yollarını kapattık sadece savaşın yolunu açtık. Sizde bizlerle savaşın" dendiğini ifade eden Selma, "Sorunların demokrasi yoluyla çözülmesini istemiyorlar 'ya bize boyun eğeceksiniz ya da başkaldıracaksınız' diyorlar. Hiçbir engelleri bizi mücadelemizden geri bırakmayacaktır. Bizler kefenlerinizi sırtlayıp yürüyoruz. Bizim kanımız her gün katledilen gençlerden daha kırmızı değil. Kim olursa olsun bir canımız var ve canımız bu halkın özgürlüğü için feda olsun. Biz bu şekilde yola çıktık. Bizler ne koltuk için nede mevki için yola çıkmadık. Ne düşerse üzerimize halkımızla birlikte yapacağız. Üzerimize düşen ne varsa halkla omuz omuza bu mücadeleyi yürüteceğiz. Başımızı öne eğmeyeceğiz, geri adım atmayacağız" diye konuştu.

'Gün savunma günüdür'

"Dünyanın hiçbir yerinde zalimlerin kazandığı görülmemiştir" diye konuşan Selma, başarının da direnişle gerçekleşeceğini söyledi. Selma, "Ayağa kalkmamız gerekiyor. Kürdistan tamamı abluka altındadır. Gün savunma günüdür. Bugün direnmezsek yarın bizim için çok geç olacaktır. Biz kendi sırtımızı birbirimize vereceğiz. Çağrımızı yine AKP'ye yapıyoruz; kirli bir savaş yürütüyorlar. Kürtlerin ittifakı da gerçekleşti ve Kürtler özgürlüğün yolunu açtı. Erdoğan'ın uykuları bu yüzden kaçıyor. Kürtlerin gözleri açıldı bu nedenle de bilsinler ki kimse bu yolu tıkayamayacak. Geceyi seven ve kanla beslenen vampirlerin de ölüm günüdür. Yaşamak direnmektir ve bu direniş sürecek" dedi.

(gc)