Zehra Doğan/JINHA

MÊRDİN - AKP'nin sık sık ilan ettiği sokağa çıkma yasaklarıyla öz yönetim ilan edilen kentlerde gerçekleştirdiği saldırı politikalarını değerlendiren HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, "Hendek bahane, AKP'nin amacı Kürt halkının iradesini kırmak, o kendine bir köle toplumu istiyor. Bu anlamda sadece Kürt halkına dönük değil, aynı zamanda Türkiye'deki tüm muhaliflere dönük faşist bir yönetimle farklı boyutlarda saldırı gerçekleştirerek ülkede milliyetçi faşist bir yapılanma yaratmaya çalışıyor" dedi.

Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Fırat, Abdulkadirpaşa, Yenişehir ve Dicle mahallerine dair 29 Kasım günü ilan edilen sokağa çıkma yasağı, 5 gün boyunca yapılan yoğun saldırılarının ardından önceki gün sona ermiş olsa da mahallelerde abluka devam ediyor. Son yasakla birlikte üst üste 4 sokağa çıkma yasağını ve AKP politikalarını, ilk günden buyana saldırılara karşı halkla birlikte Nusaybin'de direnişte olan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ile konuştuk.

'AKP Kürtleri düşman olarak görüyor'

AKP politikasının çözüme dair bir siyasi çizgi izleme şeklinde yürümediğini söyleyen Gülser, "Gidererek bir şekilde köle anlayışını dayatan AKP'ye karşı halkın kendi taleplerini şiddetle dile getirilmesi de kaçınılmazdır. Buna karşı ise AKP Kürdistan halklarına dönük, kendi var olan eksik hukukunda dahi asla kabul edilmeyecek şekilde saldırı siyaseti yürütüyor. Halkın kolundan tutarak evlerinden zorla çıkartılıyor. Halk evini terk etmek istemese de, yıllardan bu yana bin bir zorlukla inşa ettiği evlerini boşaltmak zorunda kalsa da, mahallede komşularında kalıp, yaşam alanını terk etmek istemiyor. Çünkü 1990'lar sonucuna da bakan Kürt, aslında gidecek yerinin de olmadığını görüyor. Toprağını terketmenin daha büyük zulümlere yol açacağını biliyor. İşte tam da bu noktada AKP yine saldırılarını arttırarak, halkın yaşam alanlarına dönük hak ihlali gerçekleştiriyor. Onun için tüm Kürtler bir düşman ve buna en ağır darbeyi vurmak itiyor ve nitekim de yapıyor. Önce faili meçhul cinayetlerle saldıran devlet bu gün çocuğu dahi açık bir şekilde öldürüp ona 'terörist' diye biliyor. AKP'nin Kürde bakışı işte budur,iİşte bu yüzden Kürtlerin de karşılığı bir direniş örneği oluyor" diye konuştu.

"AKP keyfine göre sokağa çıkma yasağı ilan ediyor" diyen Gülser, AKP'nin özellikle 1990'larda tarihe adını yazan Cizre, Derik ve Nusaybin gibi kentlerde keyfi bir şekilde yapılan yasaklarla halkın sabrını zorladığını kaydetti. Gülser, "Hendek bahane, AKP'nin amacı Kürt halkının iradesini kırmak. Kendine köle toplumu istiyor. Bu anlamda sadece Kürt halkına dönük değil, aynı zamanda Türkiye'deki tüm muhaliflere dönük faşist bir yönetimle farklı boyutlarda saldırı gerçekleştirerek ülkede milliyetçi faşist bir yapılanma yaratmaya çalışıyor" dedi.

'Pes ederse kaybedeceğini bilincinde bir halk direniyor'

"Türkiye tarihinden bu yana iktidarlar hep, diğer halkları inkar etme politikalarıyla tekçi bir anlayış sergiledi" diyen Gülser, tarihten bu yanan Ermeni, Süryani, Laz ve Çerkezlere dönük katliamlara dikkat çekti. Kürt halkının inkar politikalarına direndiği için tarihten buyana sürdürülen şiddet politikalarına maruz kaldığını kaydeden Gülser, "AKP de İslam dinini de kullanarak aynı politikaların bir sürdürücüsü misyonunu üstlendi. Bu yüzden Rojava'ya dahi elini uzatarak, DAİŞ'le işbirliği dahi yaparak Rojava iradesine saldırıyor, bu gün burada öz yönetimlere saldırıyor. Bunca kayıp vermişken, Kürt halkı pes ederse kaybedeceğini bilincinde olan bir halk direniyor. tank ve topla değil, masada taleplere saygı gösterilerek bir çözüm gerçekleşebilir, başka çaresi yok" diye konuştu.

(fk)