'Devlet, DAİŞ çetelerini Kürdistan topraklarına çekti'

09:08

Bêrîtan Elyakut-Asiye Tekin/JINHA

AMED - DAİŞ çetelerinin Ortadoğu topraklarında hayata geçirmek istediği politikanın tutmaması üzerine Kürdistan topraklarına yöneltildiğine dikkat çeken DİK üyesi Hacer Özmen, "Bugün Silvan, Nusaybin, Sur, Gever ve Derik'te bir katliam politikası uygulanıyorsa bu katliamlar buralara gönderilen DAİŞ çeteleri eliyle gerçekleştiriliyor. Kürdistan'da yaşanan savaşı biz kadınlar asla kabul etmeyecek ve bunun için mücadelemizi yükselteceğiz" dedi.

Ortadoğu topraklarında DAİŞ saldırıları ile birlikte İslamiyet adı altında hayata geçirilmek istenen politikalar YPJ ve YPG güçleri tarafından boşa çıkarıldı. Ortadoğu'da uzun süredir başlayan DAİŞ çetelerinin saldırıları ve DAİŞ çetelerine verilen desteklerle kadınlar üzerinden hayata geçirilmek istenen politikaları DİK üyeleri JINHA'ya değerlendirdi. Ortadoğu'da kadınlar üzerinde kirli bir politika yürütüldüğüne dikkat çeken DİK üyesi Şimel Beğik,"Bazı güçler Ortadoğu'yu ele geçirmek istiyor ve din adı altında yapılıyor. DİK'te 2014 yılında bu din adı altında yürütülen kirli politikalara karşı kongre yapıldı. Bu yapılanlar dine büyük bir hakarettir. İslam dininde bu yapılan adaletsizliklerin, çirkinliklerin, zulümlerin yeri yoktur" dedi.

'İslamiyette özsavunmanın yeri vardır'

Toplumda kadına yönelik büyük sorunlara dikkat çekmek amacıyla kadın çalışmaları yürütüleceklerini ifade eden Şimel, kadın özgürlüğü için toplumda öncülük misyonu yükleneceklerini belirtti. Kur'an-ı Kerim'i okuyup anlayan herkesin DAİŞ çetelerinin insanlık dışı uygulamalar yaptığına vurgu yapan Şimel, "DAİŞ'in Êzidi kadınlarına yaptıklarının kitapta hiçbir şekilde yeri yoktur. İslam dinine baktığımızda Allah herkesi diliyle ve rengiyle yaratmıştır. Dile, dine, ırka, cinse karşı çıkmak yoktur. Allah'ın verdiği canı ancak Allah alır. Kimse kimsenin canına kast edemez. Dinde ne tür savaşta olursa olsun kadınlara zarar vermek yoktur. Özsavunma yapmak için illa erkek olmaya gerek yok. Özsavunma gerekli oldukça kadınlar öz savunmasını yapar. İslamiyet'te de öz savunmanın yeri var" diye konuştu.

'Kürt özgürlük hareketi kadının kendini tanımasını istedi'

Kürt Özgürlük Hareketinin bugünlere gelmek için çok çaba sarf ettiğinin altını çizen DİK üyesi Hacer Özmen de, özgürlük hareketinde yer alan kadınların verdikleri mücadele ile tarih yazdıklarını kaydetti. Erk zihniyetinin tarihten bu yana süre geldiğini söyleyen Hacer, erk zihniyetin DAİŞ çetelerinde vücut bulduğunu ifade etti. Hacer, "Kürt özgürlük hareketi büyük bir hareket. Kapitalist sistem güçleri içlerinde IŞİD'i ortaya çıkardı. Buda kadını ezmek istediklerinden dolayıdır. Kürt özgürlük hareketinde kadın bilinci üst düzeye ulaşmıştır. Kürt özgürlük hareketinin erkeklerin baskısından kurtardı. Kadının kendini tanımasını istedi. Buda kapitalist sistemler için büyük bir tehdittir. YPJ eğer bugün büyük bir mücadele verip başarılı olduysa bu sadece IŞİD'e karşı verilen bir mücadele ve başarı değildir. Tüm eril zihniyete karşı verilen mücadele ve başarıdır. Kendine insanım diyen herkes bu haksızlıklara karşı çıkmalılar" diye belirtti.

'Devlet çeteleri Kürdistan topraklarına çekti'

Ortadoğu topraklarında hayata geçirilmek istenen politikalara değinen Hacer, tüm hegemonik güçlerin Suriye toprakları üzerinde kendine bir pay sahibi olmak istediğini ve bu nedenle ilk olarak kadınlar üzerinden politikalarını hayata geçirmek istediklerini söyledi. DAİŞ çetelerinin İslamiyet üzerinden yalan yanlış politikalarla halkı kandırdığına dikkat çeken Hazer, "Halk İslamiyet adı altında yapılan vahşetle kandırılmak isteniyor. Bizler gerçek dinin neler buyurduğunu çok iyi biliyor ve ona göre yaşıyoruz. DAİŞ çetelerinin Suriye politikası tutmayınca Devlet çeteleri Kürdistan topraklarına çekti. Bugün Silvan, Nusaybin, Sur, Gever, Derik'te bir katliam politikası uygulanıyorsa bu katliamlar buralara gönderilen DAİŞ çeteleri eliyle gerçekleştiriliyor. Kürdistan'da yaşanan savaşı biz kadınlar asla kabul etmeyecek ve bunun için mücadelemizi yükselteceğiz" diye kaydetti.

(dk)